ANKARA (AA) - CHP Genel Başkanı Özgür Özel, "Milli savunma kadar kritik olan tarım sektörü daha fazla desteklenmeli ve çiftçinin borç sorunları çözüme kavuşturulmalıdır." dedi.
Özel, Ankara Büyükşehir Belediyesinin konferans salonunda düzenlenen "Yerel Yönetimlerde Gıda Güvenliği ve Sürdürülebilir Tarım" konferansındaki konuşmasında, gıdaya erişimde eşitsizliğin günümüzün önemli sorunlarından biri olduğunu söyledi.
Partisinin tarım politikasına değinen Özel, yoksulluk ve eşitsizlikle mücadeleye öncelik verdiklerini, salgın döneminde CHP'li belediyelerin iktidarın eksik bıraktığı her şeyi tamamlayıp bunu gösterdiğini dile getirdi.
Türkiye'nin geçmişte kendine yeten 7 ülkeden biri olduğunu dile getiren Özel, artık tarım ürünü ithal eden ülkenin en önemli gücünü kaybettiğini savundu. Özel, "Biz tarımda kendi kendine yeten bir ülke olmak için yeniden adımlar atmalıyız." diye konuştu.
Mustafa Kemal Atatürk'ün hem tarımla ilgili cumhuriyet devrimi başlattığını hem de Atatürk Orman Çiftliği ile araştırma ve geliştirmeye dayalı bir irade ortaya koyduğunu söyleyen Özel, "Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Ankara'nın ortasında çok büyük bir alanı tarıma ayırdı. Birileri, oraya sahip çıkmadı, oraya ihanet ettiler. Hep birlikte karşı çıktık. Mahkeme kararları oldu, onu boşa düşürdüler. Atatürk Orman Çiftliği gibi bu çağ için bile çok ilerici bir meseleyi anlamayıp orayı imara açtılar." ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin uluslararası gıda güvenliğinde 10 yılda 13 sıra gerilediğini ifade eden Özel, "Uluslararası Gıda Güvenliği Endeksi'nde ülkemiz 10 yıl önce 36'ncı sıradayken, bugün 49'uncu sırada. İnanılır gibi değil. İşte bu özensizlik ve öncelik vermeme meselesi. Esas mesele, bizi hayatta tutacak mesele buyken, buradaki gerilemenin bu iktidar açısından izahı yoktur. Bu durum Türkiye'nin gıda güvenliği ve sürdürülebilir tarım konusunda stratejik bir eksiklik yaşadığının açık kanıtıdır." değerlendirmesinde bulundu.
- "1 milyon çiftçi kayıp"
Türkiye'de çiftçinin artık tarımı bıraktığını belirten Özel, şunları kaydetti:
"Türkiye'de 2003 yılında 2,8 milyon çiftçi varken, bugün 2,3 milyon çiftçi var. Oysa 2003 yılında bizim nüfusumuz bundan 20 milyon eksikti. 20 milyon yeni nüfus geldi, orana bakarsan 500 bin yeni çiftçiye ihtiyaç var. Öyle ya, 60 milyona 2 milyonsa, 83 milyona 3,3 milyon olması lazım. 2,3 milyona düşmüş. 500 bin çiftçi artacağına, 500 bin çiftçi azalmış. 1 milyon çiftçi kayıp. Nerede bunlar? İşte bunlar fabrikada asgari ücretle geçimini sağlamaya çalışıyor. 26 milyon dekar, yani Hollanda kadar alan bu iktidar döneminde ekilip, dikilmekten vazgeçilmiş durumda. Türkiye'de ortalama çiftçi yaşı 58. Her 4 çiftçiden 3'ü gelecek sene bu işi yapmak istemediğini ifade ediyor. Tarımda sorunlar çözülmeyince işsizlik artıyor. Köyden kente göç engellenemiyor. Üretici de tüketici de refaha eremiyor. Bu da yerli üretimi azaltırken ülkemizin dışa bağımlılığını artıyor."
Çiftçinin topraklarının ipotek altında olduğunu belirten Özel, "Sulama altyapımız yetersiz, su kaynakları verimsiz ve bu konuda her geçen gün daha kötüye giden bir süreç var. Milli savunma kadar kritik olan tarım sektörü daha fazla desteklenmeli ve çiftçinin borç sorunları çözüme kavuşturulmalıdır. Bir beka sorunu arayanlar, Türkiye'deki çiftçinin tarlalarının ipotek sorununu, çiftçinin zirai kredileri ödeme güçlüklerini ve bu güçlüğe düştüğünde tarlasının el değiştirdiğini ve satıldığını, birçok yabancı sermayeli bankanın eline geçtiğini görmek lazım." diye konuştu.
- Sorular
Özel, konuşmasının ardından basın mensuplarının sorularını da yanıtladı.
Kürsüde konuşurken Malatya'da 5,9 büyüklüğündeki depremin haberini aldığını belirten Özel, "Hiç can kaybı olmaksızın, hiç kimsede yaralama yaşanmaksızın, bu kadar acının üstüne yeni acılar olmaksızın bu depremi atlatmış olmayı ümit ediyoruz. Bir kez daha Malatya'ya ve depremin hissedildiği her yere, oradaki vatandaşlarımıza geçmiş olsun diyorum." ifadelerini kullandı.
Grevdeki Fernas işçilerinin gözaltına alınmasına ilişkin soru üzerine Özel, genel başkan yardımcısı ve 3 milletvekilinin gece boyunca işçilerin yanında olduğunu söyledi.
İşçilerin sadece haklarını istediğini dile getiren Özel, şöyle devam etti:
"Sayın Erdoğan'a bir daha sesleniyorum. Farkında mısınız? Bir milletvekiliniz, Batman milletvekiliniz, herkesin kabul ettiği ve bildiği bir şekilde maden işçilerini çok fazla çalıştırıp onların hak ettiği fazla mesailerini ödemiyor. Hafta tatillerini yaptırmıyor. Yaptırmadığı hafta tatilinin parasını da ödemiyor. Bu işçilerin emeğini sömürüyor. Büyük bir haksızlık yapıyor. Buna karşı eylem yaptılar, duymadınız. Yola çıktılar, yürüdüler, engel oldunuz. O engelleri aştılar. Ankara'ya kadar yalın ayak yürüdüler. Günlerdir buradalar. 48 gündür eylem yapıyorlar. Canlarına tak etti. Seslerini duyuramadılar. O işçiler bir lokma yemeden, bir yudum su içmeden, 36 saat açlık grevi yaptılar. Geldiniz onları topladınız. Şimdi de kaldıkları parkı kapatıyorsunuz. Niye? Görülmesin diye. İnsanlar canını ortaya koymuş artık. Açlık grevi nedir ya? Açlık grevi yaptıklarına göre gerçekten bu çocuklar bu kadar dertli mi diye hiç aklınıza gelmiyor mu? Bu çocuklar çok dertli, çok haklılar. Eninde sonunda kazanacaklar. Lütfen biraz vicdan sahibi olun. Biraz insafa gelin. Milletvekilinizin yalanlarına değil de çoluğunu çocuğunu bırakmış, 45 gündür Ankara'da yalın ayak dolaşan şu insanlara bir kulak verin. Bunun dışında artık söyleyecek bir şey bulamıyorum. Utanç duyuyorum."
Özgür Özel, savunma sanayisi ve ekonomiye ilişkin düzenlemeler içeren teklifin TBMM komisyonundaki görüşmelerinin ertelenmesine ilişkin soruya karşılık, "vatandaşı İsrail ile korkutarak cebindeki parayı almaya çalışan iktidarın suçüstü yakalandığını" söyledi. Özel, "Vatandaştan 'İsrail saldıracak, tehlike büyük, her an füze gelebilir, havaya bak' deyip cebinden yankesicilikle para çarpmaya çalıştılar." dedi.
İsrail tehlikesine ilişkin hiçbir somut veri bulunmadığını belirten Özel, şöyle devam etti:
"Milleti ürkütüp, açlık, yoksulluk, sefalet, işsizlik içindeki milletin bunlardan yakınması yerine daha büyük korkulara gark olmasını istemişler. İsrail saldıracak, açlığını unut, işsizliğini unut. Bununla da yetinmemişler. Hadi biraz para ver. İsrail'e karşı savunma sanayini güçlendirelim. Savunma sanayine 180 milyar para aktarıldı geçen sene. Helali hoş olsun. Biz savunma sanayinin güçlenmesine de oradaki yatırımlara da karşı değiliz. Ama Türkiye'nin en karlı bankaları dururken parayı o bankanın kredi kartından nakit avans çekmeye muhtaç, o kredi kartıyla geçinmeye muhtaç insanların cebine el atmayın. Çok lazımsa bankalardan alın. Çok lazımsa zenginlerden alın. Neden gariban vatandaşın peşine koşuyorsunuz?"
"İktidarın korku yaratıp dikkat dağıtmaya, vatandaşın tepkisini azaltmaya çalıştığını" ifade eden Özel, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Geri çekildi, bütçe sonrasına kaldı. Zaten bütçede savunma sanayi bütçesi de görüşülecek. Orada teklifimiz şu, açığınız, eksiğiniz ne kadar? Dediklerine göre 70 milyar. 70 milyarı koyun bütçeye, alın parayı. Savunma Sanayi Fonu'nun 180 milyar değil 250 milyara ihtiyacı varsa elinizi tutan mı var? Ben bu iktidarın bütçesine oy vermem, hatırları için o kaleme ben de oy vereyim. Yeter ki milletin sırtından düşsünler. Yeter artık. Bu kadar da insanların duygularıyla oynayıp, bu kadar da olmadık şeylere tenezzül edilmez. Hakikaten bu tenezzül meselesi. Bir daha da gelmez o. Ne istiyorlarsa koysunlar bütçeye, alsınlar parayı. Biz ne savunma sanayine karşı çıkarız ne desteklenmesine ama gariban vatandaşın yakasından düşsünler."
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin grup toplantısındaki açıklamalarına ilişkin soruyu Özel, "Ben dün grup konuşmamda, Sayın Bahçeli'yle ilgili de DEM Parti'nin Sayın Eş Genel Başkanının açıklamalarıyla ilgili de süreçle ilgili de partimizin hattını net olarak ortaya koydum. Söyleyeceğim şudur. Bu konuda bir şey duyulacaksa benim ağzımdan duyulacak. Yeni bir şey duyulacaksa da önümüzdeki hafta Diyarbakır'la başlayıp Van'la bitireceğimiz, 6 günde 6 ile gideceğimiz seyahatte duyulacak. Dünkü açıklamalarım bütün bu sorulara cevap verecek niteliktedir. Teşekkür ediyorum." şeklinde yanıtladı.
Özel, daha sonra Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ile stantlarda yer alan ürünleri inceledi.