Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından, 38 müşteki, 1 müşteki şüpheli, Gülnihal Çiçek ve Alisya Bahar Candan'ın da aralarında bulunduğu 22 şüpheli hakkında bir iddianame hazırlandı. Buna göre söz konusu iddianamede; Onur Apaydın ve İlker Oflu'nun şebekenin elebaşları olduğu, dolandırıcılık ve tefecilik suçlarından gelir elde etmek üzere teşekkül eden organize suç örgütünün üyesi olan şüphelilerin, örgüt yapısı ve iş bölümünün sağladığı kolaylıktan faydalanarak suç dünyasında "Sazan Sarmalı" olarak tabir edilen dolandırıcılık yöntemini uyguladıkları eklendi.
Şüphelilerin, mağdurlara tanıdıkları vasıtasıyla ulaşıp güven kazandıktan sonra icra, vergi dairesi, TMSF gibi resmi kurum ve kuruluşlarla yakın ilişki içerisinde olduklarını, kurum-birim amirleri vasıtasıyla ihale yoluyla aldıkları araçları piyasa fiyatının altında bedelle sattıklarını anlattıkları aktarılan iddianamede, şüphelilerin araç ve fiyat bilgilerini içeren listeyi mağdurlara göstererek teklifte bulundukları belirtildi. İddianamede, şüphelilerin, listeden beğendikleri araçları almak isteyen mağdurlarla anlaşma yaptıkları, araç bedeli ile aracılık komisyon bedelinin bu iş için özel kurulmuş paravan firmanın hesabına gönderilmesini sağladıkları belirtilerek, şüphelilerin mağdurlardan araç ücretlerini ve komisyon bedellerini peşin aldıktan sonra çeşitli bahaneler öne sürüp vadettikleri araçları teslim etmeden kayıplara karıştıkları aktarıldı.
Hakkını aramak isteyen mağdurların tehdit edildiklerinin belirlendiği kaydedilen iddianamede, suç örgütü terminolojisinde "proje" olarak adlandırılan dolandırıcılık eyleminin gerçekleştirilmesi öncesinde örgütün saha elemanlarının ön çalışma yaptıkları, kurdukları sosyal bağlantılar ile ekonomik durumu iyi olan mağdur adaylarını ve onların kişisel zaaflarını tespit ettikleri, örgüt bütçesinden tahsis edilen maddi kaynakla zaafları bilinen mağdur adayıyla kişisel ilişki kurdukları anlatıldı.
Alisya Bahar Candan ve Gülnihal Çiçek'in örgüt içindeki konumuna da yer verilen iddianamede, şüpheli Candan kardeşlerin önceki tarihlerde televizyon programlarına katıldıkları, ünlü olduktan sonra da magazin programlarında yer aldıkları, ''sosyal medya fenomeni'' olarak tabir edildikleri, toplumun geniş kesimleri tarafından tanındıkları için suç örgütü tarafından dolandırıcılık eylemlerine yönelik düzenlenen özel toplantılarda mağdurların kandırılmasında etkin rol oynadıkları ve örgüt elebaşlarından Onur Apaydın ile yakın ilişki içerisinde oldukları belirtildi.