Gazeteciler Cemiyeti Genel Sekreteri Kenan Şener’in açılış konuşmasını yaptığı resepsiyonda günün anlam ve önemine değinildi. Şener, “Bugün hem çalışma şartlarımızı düzenleyen yasanın yürürlüğe girişinin yıl dönümü hem de cemiyetimizin 79’uncu kuruluş yıl dönümü. 10 Ocaklarda son beş yıldır sadece cemiyetin kuruluş yıl dönümünü ve çalışan gazeteciler gününü kutlamak için değil aynı zamanda Meslek Onur Ödülü’nü meslektaşlarımıza takdim ettiğimiz gün olarak da kutluyoruz” diyerek Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nazmi Bilgin’i konuşmasını yapmak için kürsüye davet etti.

Kenan Şener-1

Başkan Bilgin, üç farklı başlıkta 10 Ocak’ın önemini ifade ederek, “Birincisi Gazeteciler Cemiyeti’nin kuruluşunun 79’uncu yıl dönümü. İkincisi Türk basınında çalışanlarla çalıştıranlar arasındaki münasebetleri düzenleyen 212 Sayılı Yasa’nın yıl dönümü. Bir üçüncüsü de bir meslek abidesi Şükran Soner’e verilecek Meslek Onur Ödülü” dedi.

4-38

79 yıllık serüvenin kurucuları anıldı

Bilgin, 1946 yılında kurulan Gazeteciler Cemiyeti’nin hayata geçirilmesine emek veren meslek büyüklerini anarak, “79 yıl önce bugün Mekki Sait Esen başkanlığında 7 gazeteci, dönemin Ankara Valisi Nevzat Tandoğan’a giderek bir cemiyet kurmak istediklerini belirttiler. Bu durum Tandoğan’ın da çok hoşuna gider ve o gün verdikleri dilekçe kabul edilerek yürürlüğe girer, Gazeteciler Cemiyeti kurulur. Aradan geçen 79 yıl içinde çok önemli kişiler bu cemiyete başkanlık yaptılar. Mekki Sait Esen’den sonra Ecvet Güresin, Gazanfer Kunt, Atilla Bartınlıoğlu, İbrahim Cüceoğlu, Metin Toker, Doğan Kasaroğlu ve Beyhan Cenkçi. Rahmetle anıyoruz, minnetle selamlıyoruz. Cemiyetimizin başkanlığını yapan Altan Öymen’e ise sağlıklı uzun bir ömür diliyoruz” diye konuştu.

1-94

“10 Ocak bayram değil dayanışma günüdür”

Yürürlüğe girdiği dönemlerde gazetecilere tanınan haklar ve koşullar itibariyle basın bayramı olarak kutlanan 10 Ocak’ın süreç içinde bayramdan dayanışma gününe evrildiğini belirten Bilgin şu ifadelere yer verdi:

“1961’in 10 Ocak’ı tesadüfen Cemiyetimizin Kuruluş yıl dönümüyle aynı gün. Bu özel iş kanununun yürürlüğe girişi basın bayramı olarak tarihe geçmiştir. Kanun Çalışma Bakanı Bülent Ecevit döneminde imzalandı, kendisi aynı zamanda cemiyet üyemizdi. 1961 anayasası getirdiği özgürlüklerle çağdaş bir yasadır. Yıllardan beri bugünü bayram olarak kutlayamıyoruz. Çünkü bugün meslektaşlarımız iş güvencesinden uzak, her an işten kovulma korkusuyla haber yazmak zorunda bırakılıyor. Çünkü bugün, üzerinden iki yıl geçmesine karşın deprem bölgesindeki gazeteciler hayatta kalma savaşı veriyor. Çünkü bugün, Hatay’da, Adıyaman’da, Kahramanmaraş’ta, Malatya’da meslektaşlarımızın çalıştığı gazete ve televizyonlar çadırlar ve konteynerlerdır. Çünkü bugün, depremde milyonların sesi, soluğu, gözü, kulağı olan yerel medya maalesef depremden hala kurtulamamış enkazın altında kalmış vaziyette, hala bir ışık göremiyor. Çünkü bugün, haberleri ve yorumları nedeniyle gazeteciler sabaha karşı evlerinden alınıp kelepçelenerek gözaltına alınıyor, tutuklanıyor. Özgürlük kalmamış vaziyette. Çünkü bugün, eleştirel yayın yapan tüm medya kuruluşları ağır ekonomik ambargo ve ceza tehdidi altında. Çünkü bugün, 1961’de kazandıklarımızın çoğu elimizden alındı, basın iş kanunumuzla güvencede olması gereken haklarımız parça parça koparılmış durumda. Çünkü bugün, kıt kanaat imkanlarla yayın yapmaya çalışan basın kuruluşları, topluma bilgi ulaştırdıkları için, eleştirel yorumları aktardıkları için, yetkilileri göreve çağırdıkları için bedel ödemek zorunda kalmaktadır. İşte bu nedenle 10 Ocak bayram değil dayanışma günüdür. Çünkü bugün, mesleğimizi ve meslektaşlarımızı koruyup yüceltmek için elimizdeki en önemli fırsat olan dayanışmamızın en çok arttığı gündür.”

Bb

Görevden alma ve atama kararları Resmi Gazete'de! Görevden alma ve atama kararları Resmi Gazete'de!

“Bu cemiyete 79 yıldır korku ve korkaklar girmedi”

Son yıllarda aralarında Gazeteciler Cemiyeti’nin de bulunduğu 12 basın meslek örgütlerinden oluşan Medya Dayanışma Grubu’nun sektörde birlik, beraberlik ve dayanışma konusunda mesleğe verdiği katkıların yadsınamayacak düzeyde olduğunu belirten Bilgin, “Gazeteciler Cemiyeti’ne girerken Medya Dayanışma Grubu paydaşlarımızın 12’sinin de flamalarını görmüşsünüzdür. Bu artık bu çatının onlara ait de olduğunu gösteren bir simgedir. Medya Dayanışma Grubu’nun oluşmasında yıllar önce benimle emek veren başta Yusuf Kanlı olmak üzere, tüm yönetim kurulu üyelerime teşekkür ederim. Dayanışma Grubunun bu sürede en önemli vardığı hedef Gazetecilik Hak ve Özgürlükler Deklarasyonu’dur. Çok uzun soluklu ve süreli çalışmalardan sonra neticelenmiştir. Gelen ortak görüşlerin bir araya getirilmesinde, redaksiyonunda üstün gayretleri olan Faruk Bildirici’ye sonsuz şükranlarımı sunuyorum. Ayrıca, bu deklarasyona akademik katkı veren Öğr. Üyesi Dr. Çağrı Kaderoğlu Bulut’a sonsuz teşekkür ediyoruz. Bu cemiyete 79 yıldır korku ve korkaklar girmedi, bundan sonra da gireceklerini sanmıyorum. 79 yıldır bu meşaleyi inançlı arkadaşlarımızla gülerek bazen koşarak ama meşaleyi hiç yere düşürmeden taşımaya çalıştık. Bu kutsal yürüyüşte elbette bize katılmayanlar, hiçbir eylemde, yürüyüşte bulunmayanlar işçi, işyeri sözcüsü önlüğünü giymeyenler, gecenin ayazında cezaevi ve mahkeme kapılarında beklemeyenler, grevde varil ateşinde ısınmayanlar olacaktır. Onlara bizimle yürüyüşe katılmadıkları için kızmıyoruz, onlara yazlık, kışlık kaşanelerinde hayırlı oturmalar diliyoruz, yolları açık olsun. Bizimle yürüyen ve koşanlara da selam olsun. Ne diyelim onlara? Allah selamet versin. Ve diyoruz ki; yaşasın kardeşlik! Yaşasın basın özgürlüğü! Yaşasın adalet! Yaşasın demokrasi! Yaşasın Cumhuriyet! Yaşasın Atatürk ve onun ilkeleri!” dedi.

9-7

Meslekte Onur Ödülü Duayen Gazeteci Şükran Soner’e

Bilgin’in konuşmalarının ardından Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nazmi Bilgin ve cemiyetin eski genel sekreterlerinden Ümit Gürtuna’nın teşvikleriyle Şükran Soner’e Meslek Onur Ödülü takdim edildi. Soner’den önce 2019 yılından bu yana verilen Meslek Onur Ödülü’ne Altan Öymen, Bekir Coşkun, Hıfzı Topuz, Mustafa İstemi ve Can Pulak layık görülmüştü.

Gürtuna, Soner’e ödülünü takdim ederken “Çok insana örnek oldun, çok insan yetiştirdin, kutlarım” sözleriyle tebrik dileklerini sundu.

Şükran Soner-1

“Bu karanlık bitti, bu yıl bu ışığı göreceğimizi ve çok yol alacağımızı düşünüyorum”

Duayen gazeteci Şükran Soner ise Ankara’da görev yapmamasına rağmen böylesi bir ödüle değerli görülmesi dolayısıyla şükranlarını sundu. Soner ödülünü alırken gazetecilik mesleğinde özgür çalışma ortamının önemine değinerek, “Şanslıyım öncelikle, içine düştüğüm eğitim koşulları, dostluklar ve Cumhuriyet gazetesinin açtığı yollarda çok özgür oldum. Bu özgürlüğün sonu hiç olmadı” diye konuştu.

Tıpkı Cumhuriyet Devrimi gibi bir devrimin, bir zamanlar 212 sayılı kanun ile başlayan Basın Özgürlüğü Devrimi ile yaşandığını hatırlatan Soner, bugün ise gazetecilik mesleğinin zor koşullardan geçtiğini vurguladı. Soner, “Bence bu karanlık bitti. En karanlık gecenin şafağından sonra ışık gelir. Ben, bu yıl bu ışığı göreceğimizi ve çok yol alacağımızı düşünüyorum” dedi.

Muhabir: Naz Akman