Ünlü flüt virtüözü Şefika Kutluer, Rusya Başkonsolosluğu'nda konser verdi Ünlü flüt virtüözü Şefika Kutluer, Rusya Başkonsolosluğu'nda konser verdi
Haber Merkezi - Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı'nın Brüksel'de düzenlediği panelde İletişim Başkanı Fahrettin Altun'un video mesaj gönderdi. Türk-Alman Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Enes Bayraklı moderatörlüğünde, AA Yönetim Kurulu Üyesi ve İstanbul Medipol Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yusuf Özkır, Brüksel merkezli sivil toplum kuruluşu The Soul of Europe Kurucu Başkanı Patrick Van Den Eede ve Polonyalı gazeteci Michal Karnowski konuştu. Özkır, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığının, bu tür etkinlikleri farklı başkentlerde yapmasını çok değerli bulduğunu belirterek, Türkiye'nin FETÖ'nün yanı sıra PKK/YPG gibi terör örgütleriyle mücadelesinin kararlılıkla sürdüğünü ifade etti. 15 Temmuz darbe girişiminin birkaç boyutta incelenmesi gerektiğini dile getiren Özkır, bunlardan birinin "darbecilik meselesi" olduğunu, bunun modern demokrasiler için ciddi bir sorun teşkil ettiğini vurguladı. Özkır, darbelerin sadece Türkiye'de değil, Avrupa'dan Orta Doğu'ya, Afrika'dan Latin Amerika'ya kadar küresel bir sorun olduğuna dikkati çekerek, Yunanistan, İspanya, Portekiz gibi Avrupa ülkelerindeki askeri yönetim dönemlerini hatırlattı. Prof. Dr. Özkır, "15 Temmuz darbe girişimine sadece Türkiye'nin bir sorunu gibi bakmak yanıltıcı olur. Bu küresel bir sorun. Başka ülkelerde de yine olabilir. Önemli olan toplumların iradelerine karşı çıkan bu tür girişimleri reddedebilmek" dedi. "FETÖ, 15 Temmuz'dan önce terör örgütü ilan edildi" FETÖ'nün 15 Temmuz 2016'dan önce Milli Güvenlik Kurulu tarafından terör örgütü ilan edildiğini vurgulayan Özkır, ondan önceki iki yılda bu yapılanmanın önce illegal yapı, sonra "paralel devlet yapılanması" olarak ilan edildiğini söyledi. Özkır, FETÖ'nün sadece Türkiye ile sınırlı olmadığını, bu yapının düşünce kuruluşu, sivil toplum kuruluşu, insani yardım faaliyeti görünümündeki faaliyetlerinin, birçok ülkede devam ettiğini anımsattı. "Milli irade savunuculuğunun" altını çizen Özkır, Batı dışı toplumlarda eskiden oryantalist bir yaklaşım bulunduğunu hatırlatarak, "Toplum oy verir, ama seçilenlere yönelik bir tehdit olduğunda bir şey yapmaz önyargısı vardı. Türkiye'de, 15 Temmuz'da bu ön yargı çöpe atıldı." ifadesini kullandı. Yusuf Özkır, Batılı demokrasilerin, Türkiye'deki meşru yönetimi çok net ifadelerle desteklemesi gerektiğini, bunda geciktiğini, Batılı yöneticilerin öz eleştiri yapmamasının üzücü olduğunu dile getirdi. Batı medyasının da 15 Temmuz gecesi ortaya çıkan çarpıcı görüntüleri bile yayımlamadığını ve bunun medya etiği gereği bir zaaf olduğunu belirten Özkır, "Bu hikayeleri bugün bile yazsalar yine karşılık bulur. Bu zaaf da öz eleştiri yapılmadığı için halen devam ediyor." diye konuştu. Özkır, FETÖ'nün, Türkiye'de sosyolojik zeminini kaybettiğine, ancak örgüt üyelerinin, kaçtıkları ülkelerden manipülasyonlarını sürdürdüğüne dikkati çekti. "Bu, Türkiye için bir sorun ama Türkiye'nin dostları ve müttefikleri unutmamalı ki bu onlar için de bir problem" diyen Özkır, FETÖ meselesine, Türkiye dışındaki ülkelerin de yeterince önem vermesi, Türkiye'nin adil yargılama için iade taleplerini dikkate alması gerektiğini vurguladı. Prof. Dr. Özkır, "Diğer ülkelerin, Türkiye'nin mevcut meşru yönetiminin yanında durmaları gerekir." değerlendirmesinde bulundu. "Örgüt diğer ülkelerde faaliyetlerini sürdürüyor" "The Soul of Europe" Kurucu Başkanı Patrick Van Den Eede ise 15 Temmuz darbe girişimi gecesi ailesiyle birlikte tesadüfen İzmir'de bulunduğunu, daha önce 9 yıl yaşadıkları İzmir'de o gecenin tehlikeli bir an olduğunu fark ettiklerini söyledi. Demokrasi için mücadele ettiğini, bugünkü panelde bu yüzden yer alması gerektiğini ifade eden Van Den Eede, "Avrupa neyi, nasıl daha iyi hale getirebileceğimizi anlamalı ve herkes için daha güvenli bir gelecek için çalışmalı." dedi. Türkiye'nin darbe girişimi ve terör eylemlerine maruz kaldığını anımsatan Van Den Eede, şöyle devam etti: "Türkiye, 15 Temmuz'da bugün hala hatırladığımız ve şiddetle kınadığımız, ciddi sonuçlar doğuran bir askeri darbe girişimi yaşamıştır. Türk hükümeti olağanüstü hal ilan ederek darbeye karışanlara karşı adımlar atmıştır. Türk hükümetinin bu darbe girişimini bertaraf etmesini takdirle karşılıyorum. Terörle mücadeleye ve darbe girişimine karşı verilecek diplomatik karşılık, demokratik değerleri kapsayan, güvenlik ve istikrarı sağlayan çok boyutlu bir yaklaşım içermelidir."