"Türkiye'nin en önemli kentlerinden birinde başsavcılık yapan, başsavcı olduğu dönemde eski HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş'ın tahliyesi yönündeki AİHM kararının uygulanmasına, raftaki bir dosyayı yeniden etkinleştirerek engel olan, bu kararın Cumhurbaşkanlığı'nda yaptığı görüşmeden hemen sonra verilmesi nedeniyle gündeme gelen Yargıtay üyesi konuğumuz.
Başsavcı olduğu günlerde evlenen, balayındaki helikopterli görüntüleri gündeme oturan ve tüm bunları ailesinin zengin olmasıyla açıklayan eski başsavcı, kısa süre sonra Yargıtay üyeliğine seçiliverdi. Yargıtay üyeliği görece olarak rahat bir makam, kolay kolay gündeme gelinmeden, yargının en tepesinde, iyi olanaklarla yaşamı sürdürmek mümkün.
Ancak eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu döneminde nedense operasyona uğramayan Ayhan Bora Kaplan hakkında, o dönem elde edilen bilgiler bir araya getirilerek yapılan organize suç örgütü operasyonundan hemen sonra Yargıtay üyesinin de ismi aniden gündeme geliverdi.
Aslında ismi durup dururken kimse gündeme getirmedi.
T24 Yazarı Tolga Şardan, adliyeye de yansıyan, bir Yargıtay üyesine villa ve araba hediye edildiği iddialarını anımsattı. Kaplan dosyasına bunların ne kadar yansıyacağını sorguladı.
Hemen ardından meslektaşımız Seyhan Avşar, bu Yargıtay üyesinin kim olacağı yazılmamış olmasına rağmen Y.K. adlı Yargıtay üyesi ile konuştu. İsmi geçmemesine rağmen bu Yargıtay üyesi yazıyı üzerine alınmış olacak ki villa ve araba aldığı iddialarını yalanladı, Ayhan Bora Kaplan operasyonunun Soylu'ya karşı yapılmış olduğunu düşündüğünü söyledi. Soylu ile Kaplan'ın ne ilgisi var, kendisi bu iddiaların neresinde bilinmez. Ancak açıklama yapma gereği duyduğuna göre bir bağlantı kurmuş kendisi…
Ne hikmetse, açıklama yaptığı için pişmanlık duymuş olacak ki Yargıtay üyesi yakından tanıdığı bir adliyeye başvuru yaptı, hakkında çıkan bütün haberlerin erişime engellenmesini istedi.
Ankara 9. Sulh Ceza Hakimliği, örneğine az rastlanır bir karar verdi bu başvuruyla ilgili olarak…
Erişime engellenmek istenen haber ve yazıların haber mahiyetinde olduğunu, basın hürriyeti kapsamında kaldığını belirtti, talebi reddetti.
Bütün erişim engeli taleplerinin neredeyse otomatik biçimde kabul edildiği Türkiye için, şaşırtıcı bir karar.
Hele ki Yargıtay üyesinin talebinin reddedildiği düşünülürse…
Ancak bu karar öfke yarattı. Hemen sıralamadaki bir üst mahkemeye itiraz edildi. Bu mahkeme, beklendiği gibi bir karar verdi:
"…talep edenin hâlâ görevde yüksek yargı mensubu olduğu, içeriklerde yer alan paylaşımların isim ve soy isim rumuzlanmadan ve fotoğraf paylaşımı yapılarak yayınlandığı, özel hayatın gizliliği gereği kişinin hedef haline getirilerek kişilik haklarına saldırı oluşturabileceği…"
26 ayrı haberin erişimi, bu karar doğrultusunda engellendi.
Komedi de burada başlıyor. Bu yazının Yargıtay üyesinin isminin ve fotoğrafının kullanılmadan yazılmasının nedeni de bu.
Ankara 10. Sulh Ceza Hakimliği, kararında erişim engeline gerekçe olarak, "isminin ve fotoğrafının kullanılmasını" gerekçe gösteriyor. Bakalım, isim ve fotoğraf kullanılmadan yazılan bu yazı da engellenecek mi?"
Yazının devamına buradan ulaşabilirsiniz.
Ayhan Bora Kaplan ile ilgili gazeteciye açıklama yapmıştı: "İsminin ve fotoğrafının kullanılması" erişim engeline neden oldu
T24'ten Gökçer Tahincioğlu, suç örgütü lideri Ayhan Bora Kaplan ile ilişkisi olduğu iddia edilen Yargıtay üyesinin hakkında çıkan haberlere erişim engeli getirmesini bugünkü köşesine taşıdı. Tahincioğlu, "Ankara 10. Sulh Ceza Hakimliği, kararında erişim engeline gerekçe olarak, "isminin ve fotoğrafının kullanılmasını" gerekçe gösteriyor. Bakalım, isim ve fotoğraf kullanılmadan yazılan bu yazı da engellenecek mi?" ifadelerini kullandı.
Tahincioğlu, yazısında şunları belirtti:
Yorumlar