Deniz Ali Tatar
Onuncu yılında başkentli sanatseverlerle buluşan ArtAnkara Uluslararası Çağdaş Sanat Fuarı, 7-10 Mart 2024 tarihleri arasında ATO Congresium'da gerçekleşiyor. Yurt içi ve yurt dışından bin 600 sanatçıyı bir araya getiren fuar; alanında öncü uluslararası ve yerel galerileri, sanatçıları ve koleksiyonerleri, sanatseverlere sunmayı sürdürüyor. Macaristan'ın kardeş ülke olduğu fuarın 10. yılında; 152 katılımcının çatısı altında 45 ülkeden sanatçının eseri yer alıyor. Ayrıca fuar kapsamında; 32 söyleşi, 35 dinleti, 8 konser ile 100’ün üzerinde atölye çalışmaları ve konferanslar planlandı. ArtAnkara’yı Anadolu’nun sanat merkezi haline getirmek için yola çıktıklarını 24 Saat’e anlatan ArtAnkara Yönetim Kurulu Başkanı Bilgin Aygül, bu yıl 152 katılımcıya ulaştıklarını ve bu yıl birçok etkinlik planladıklarını söyledi. Fuara iki yıldır katılan Koreli sanatçılar ise, ArtAnkara’nın sanat çeşitliliğinden feyz aldıklarını ve bu sanat buluşmasından çok etkilendiklerini söyledi.
“Anadolu’nun sanat piyasalarını yönlendiren bir merkez olmak istedik”
Fuarın ilk gününde Ato Congresium’un girişinde “ArtAnkara” afişinin kaldırılması bir kriz yaratsa da, sanatçılar sanatseverlerin bir araya gelmesinden kaynaklı mutluluklarını dile getirdi. Canlandırmaların yer aldığı ve yurt dışından gelen sanatçıların eserlerinin bulunduğu galeri stantları, büyük dikkat çekti.
24 Saat’e konuşan Atis Fuarcılık ve Art Ankara Yönetim Kurulu Başkanı Bilgin Aygül, “300’e yakın sanatçımız, yabancı ülkelerden fuarımıza katıldı. 10 yıl önce bu fuarı kurgularken hedefimiz, komşu ve çevre ülkelerle beraber Anadolu’nun merkez sanat piyasalarını yönlendiren ve geliştiren bir merkez haline getirip ilerlemesiydi. Hedefimizin yüzde 50’sini yakaladık diyebilirim. Ama yürüyeceğimiz çok yol var. Her yıl fuar açılışında 3 onur ödülü veriyorduk, ancak bu sene bu sayıyı 10’a çıkarttık. Onları da açılış törenimizde sunduk. Bu sene çocuklara özel bir etkinliğimiz de var, Köksal Eğitim Vakfı çok özel bir etkinlik hazırladı. Her stantta farklı sürprizler var bu sene, umarız 10. yılımız sanatseverler için hoş geçen bir dönem olur” dedi.
“Yangınlarda ölen kuşların sesi olmak istedim”
Sanatçı Çiğdem Buçak Telli, ArtAnkara’ya ilk olduğundan beri katıldığını söyledi. Telli, “ArtAnkara, hem sanatçıları hem de galericileri sanatseverlerle bir araya getiriyor ve çok önemli bir etkinlik. Başkentin olmazsa olmaz sanat etkinliklerinden bir tanesi haline geldi. Biz de sanatçılar olarak sevinçliyiz” dedi.
Sergisinin adının ‘Kuşluk Vakti’ olduğunu söyleyen Telli, “Çıkış noktam ise, Marmaris’te yaşanan orman yangınları oldu. O dönem Marmaris’te yaşıyorduk, evimiz orman kenarındaydı, yangında ölen kuşların ve tüm canlıların haykırışları beni çok etkiledi. Kuşların kanatları yangından etkileniyordu ve balkonuma düşüyorlardı. Ben de onlara bir söz verdim ve tuvalimde sesleri olmak istedim onların. Bu resimlerle iki yıldır, kuşların sesi olmaya çalışıyorum” dedi.
ArtAnkara’nın Türkiye’de önemli bir sanat etkinliği olduğuna değinen sanatçı Hamdi Telli, “Çok değerli sanatçıların, değerli eserlerini sanatseverlerle buluşturmayı başarıyor. Biz de bu etkinlikte yer alarak, kendi çalışmalarımızı sunuyoruz. Umuyoruz ki, sanatseverler de zevk alarak fuarı geziyorlardır. Biz de bu tarz etkinliklerin çoğalmasını ve daha çok sanatseverle buluşmayı ve eserlerimizi tanıtmayı hedefliyoruz” dedi.
Dijital sanat çalışmalarına da değinen Telli, “Çalışmalarımda yapay zeka yok, ama teknoloji içeriyor. Genel olarak sanat ve teknoloji, birlikte gelişiyorlar ve beraber yürüyen iki alanlar. Teknolojik gelişmeler, sanatçıya daha büyük imkanlar sunduğu takdirde, sanatçı da kendini daha çok ifade edebilme ve daha çok şey söyleme fırsatını elde ediyor. Bizde dijital teknolojisi sayesinde, daha farklı üretimler elde edebilmeyi ve geleneksel tekniklerden daha farklı sonuçlar yakalamayı keşfediyoruz” dedi.
“ArtAnkara’nın sanat çeşitliliğinden feyz aldık”
Türk-Tayvan asıllı çağdaş sanatçı Melek Anqi ise, ikinci kez ArtAnkara’ya katıldığını ve bu yıl Güney Koreli yenilikçi sanat galerisi Esther Gallery ile fuarda yer aldığını söyledi. Anqi, “Yarı Türk Yarı Tayvanlı bir sanatçı olarak burada olmaktan dolayı çok mutluyum. Ankaralı olduğum için, bu fuara katılmak benim için ayrı bir değere sahip. ‘Hiromita’ adında eğlenceli, oyunbaz ve hafif vahşi kedimle fuardayım. Özellikle bu sene, Kore sanatı olarak da Uzak Doğu sanatı olarak da çağdaş eserler de var ArtAnkara’da. Bu nedenle sadece klasik eserler değil, yeni eserler de görüyor ziyaretçiler” diye anlattı.
Güney Koreli sanatçıları bünyesinde barındıran Esther Gallery’nin direktörü Becci Kim, geçtiğimiz yıl da fuara gelmeye niyetlendiklerini ancak deprem felaketi nedeniyle bu sene gelebildiklerini söyledi. Kim, “Türkiye’ye bu sene mutlaka gelmek istedik, çünkü deprem felaketinin ardından bir kardeşimiz yaralanmış gibi hissettik. Ayrıca sanatın, insan ruhunu iyileştirdiğine inanıyoruz ve bu yıl kesinlikle gelme ihtiyacı duyduk. ArtAnkara’ya ikinci kez gelmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Biz buraya geldikten sonra fark ettik ki Türkler, konu sanat olunca tahmin ettiğimizden daha azimli ve daha içtenlikle yaklaşıyorlar. Bizim de bundan feyz almamız gerektiğine inandık" dedi.
Güney Koreli sanatçı Soonnam Kim, eserlerinde bir müzik ritmini yansıtmaya çalıştığını söyledi. ArtAnkara’da olmaktan dolayı mutlu olduğunu söyleyen Kim, "Çeşitli eserler bir araya gelmiş ve Kore’dekinden çok daha farklı. Farklı ülkelerden farklı eserlerin de burada olması harika ve çok enerjik buldum ArtAnkara’yı” diyerek sözlerini noktaladı.