ArtAnkara Uluslararası Çağdaş Sanat Fuarı’nın açılışı, Türk-Macar dostluk ilişkileri sebebiyle Macar yan flüt sanatçısı Dominica Acs’ın konseriyle yapıldı. ArtAnkara yönetimi tarafından yapılan açılış ve teşekkür konuşmalarında Anadolu’nun, komşu ve çevre ülkelerin sanat piyasasına yön veren galeri sahipleri, koleksiyonerler ve sanatçılar ile bir araya gelmesiyle ortaya çıkacak yeni sanat akımlarıyla birlikte fuarın sanat şölenine dönüşeceği vurgulandı. Açıklamada, “Atatürk’ün muhasır medeniyetler seviyesini anlamamız için güzel sanatlarla katedilen yola bakmak gerekiyor. ArtAnkara bu bağlamda ülkemizin çağdaşlaşma manifestosudur” denildi. ArtAnkara yönetim kurulu, 10 farklı ödül heykelini sahiplerine takdim etti. “Sanatçı Onur Ödülü” Bedri Baykam tarafından Yalçın Gökçebağ’a, “Kurum Onur Ödülü” Hüseyin Kutsi Tuncay tarafından ARTAM’a, “Sanata Katkı Ödülü” Şevket Bülent Yahnici tarafından İsmail Küçükkaya’ya, “Sanat Yazarı Onur Ödülü” Muharrem Sarıkaya tarafından Derya Yücel’e, “Sanat Projesi Onur Ödülü” Prof. Dr. Yavuz Demir tarafından GENÇ GÜNCEL SANAT’a, “Umut Veren Genç Sanatçı Onur Ödülü” TÜSGAD Başkanı Okan Sartaş tarafından Emine Bostancı’ya, “Koleksiyoner Onur Ödülü” Pınar Ayhan tarafından Ulaş Değirmenci’ye, “Sanat Müzesi Onur Ödülü” BRHD Süleyman Dündar (Dodi) tarafından Hacettepe Üniversitesi Resim Heykel Müzesi’ne, “Sanat Medyası Onur Ödülü” Zeynep Karahan Uslu tarafından ArtDog’a ve “Kardeş Ülke Onur Ödülü” Bilgin Aygül tarafından Macaristan’a verildi.
Uluslararası Plastik Sanatlar Derneği Türkiye Başkanı Bedri Baykam, ArtAnkara'nın Türkiye'nin başkentinde rüştünü ispat ederek çağdaş sanatı taşıdığını söyleyerek, “Çok değerli sanatseverler, sevgili Ankaralılar, ArtAnkara’nın 10. Yılında bilmeliyiz ki kişisel takipler ve uğraşlar olmasa bu gibi büyük faaliyetler gün ışığına çıkamazdı. ArtAnkara’nın 10. Yılına gelmiş olması rüştünü ispat etmiş olması anlamına geliyor” dedi. 100. Yılına giren bir Cumhuriyet olarak sanata dair daha çok gelişim göstermemiz gerektiğini belirten Baykam, “Cumhuriyetimizin ikinci 100 yılına girerken sanatın öncelikler arasında olması gerekiyor” diye konuştu.
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı ve Başkan Adayı Mansur Yavaş, ArtAnkara Uluslararası Çağdaş Sanat Fuarı’nı ziyaret etti. Fuardaki sanatçıların ve vatandaşların yoğun ilgisiyle karşılaşan Yavaş, Ankara Büyükşehir Belediyesi Meslek Edindirme Kurslarının (BELMEK) sergisini de ziyaret etti.
Farklı kültürlerin orijinal eserleri bir arada
Rus Evi- Rusya
Fuarda Rusya’dan dört farklı sanat galerisi ve 20’nin üzerinde Rus sanatçı yer aldı. Türkiye’nin en geniş katılımlı çağdaş sanat organizasyonlarının başında gelen ArtAnkara’ya her yıl olduğu gibi bu yıl da katılan Rus evi, 10’un üzerinde sanatçısını Başkentli sanatseverlerle buluşturdu. Sanatçılar arasında Sovyet Rusya’nın Ankara’daki ilk diplomatik temsilciliğinin daveti üzerine 1922 yılında Türkiye’ye gelen ünlü Rus Sanatçı Yevgeni Lanseri’nin Anadolu’da bulunduğu dönemde resmettiği eserlerin yapay zeka ile renklendirilmiş versiyonları da yer aldı. Fuara eseriyle katılan 1994 doğumlu Rus Sanatçı Anastasia Zakhareva, gerçek ve soyut dünyanın iç içe geçtiği 12 adet tuval üzerine yağlı boya ve akrilik eserleriyle katıldı. Zakhareva yaptığı açıklamada, “Çocukluğumdan beri çizip boyamayı çok seviyorum. Renkler, şekiller ve motifler her zaman ilgimi çekmiştir. Gözlerimi dünyaya açtığım Sibirya topraklarının eşsiz doğası, bölgenin binlerce kuş türüne ev sahipliği yapan ekolojik çeşitliliği beni naturalizme de yaklaştırdı. Dizayna olan alakam sebebiyle önce mimarlığa yöneldim ve alana dair iyi bir eğitim aldım. Fakat çizimlerimi özgürleştirmek, insanların hayallerini bedenlerine inşa etme isteğim ağır basınca dövme sanatına başladım. 12 yıldır insan bedenini boyarken, 4 yıldır da tuvaller, tablolar ve aynalar üzerine çalışıyorum. Doğuştan gelen doğa sevgimi, yeteneğim üzerine aldığım eğitimle ve hayal gücümle birleştirdim. Sanatın her alanına olan ilgimi gün geçtikçe profesyonelleştirerek doğadan aldığım ilhamı eserlerime yansıtıyorum. Resimlerimdeki her canlının ilgililerde duygusal bir etki yaratması benim için önemli. Dövme sanatından aldığım geometrik şekiller, mimari eserlerden ilham aldığım motifler ve doğduğum topraklardaki sonsuz ormanların mükemmelliğini harmanlıyorum” dedi.
Fuara 10 farklı İranlı sanatçının birbirinden değişik türde ve teknikle ürettiği sanat eserleriyle katılan AdoruArt sanat galerisinin kurucusu Elnaz Amini, kendi kültürel ögelerinin yer aldığı sanat eserlerini çağdaş sanat festivalinde sergilemekten mutlu olduklarını belirtti. Amini eserleri galeri tarafından sergilenen İranlı sanatçılarla ilgili yaptığı açıklamasında, “Raya Bakhtiyari, Mixed media art dediğimiz karışık teknikle çalışan kadın sanatçımız. Eserlerini aynaların üzerinde icra ediyor. Eserleri çeşitli konularda kadınların güzelliğini ve karmaşıklığını araştırıyor. Ayrıca toplumun ve çağdaş bireyin iç dünyasının yansıtılmasında tarihin ve geçmişin önemini vurguluyor. Tarihi, içimizdekini yansıtan bir aynaya benzeterek, onun bazen gerçeklikle, bazen de geçmiş, şimdi ve gelecek arasında hayallerle dolu olduğunu öne sürüyor” diyor. Amini devamla, Shahram Karimi de ünlü bir İranlı ressam. Karimi’nin eserleri yalnızca İran kültürü ve şiirinden değil, aynı zamanda Batı modern sanatından da etkileniyor ve bunların kombinasyonunun benzersiz bir ifadesini gösteriyor. Çağdaşlarının çoğundan farklı olarak bu sanatçı, modern İran sanatının geleneksel yolunun biraz ötesine geçmeyi göze aldı. İranlı modernist sanatçıların eserlerinde bulunan geleneksel sembolik unsurları kullanmaktan kaçınıyor” diye konuşuyor.
Antalya Sanat Galerisi- Türkiye
ArtAnkara Uluslararası Çağdaş Sanat Fuarı’na Antalya Sanat Galerisi üzerinden katılan Umut Aktı ve Özgür Aktı kardeşler, farklı tarzda eserleriyle fuarın ilgisini çekiyor. Aktı kardeşlerin resme olan ilgisi aslında idealist bir resim öğretmeni olan babalarından etkilenmeleriyle başlıyor. Özgür Aktı, eserleriyle ilgili açıklamasında “İçlerinde sürreal izlerin olduğu pirimitif anlatımlar, fırçanın ve boyanın yaşadığını hissettiren emprestyoniz izler var. Her resmin bir ruhu ve hikayesi var , raslantısal sonuçlar değil duygunun ve ruhun yansıması olarak oluştuğunu düşünüyorum. Hayal dünyasında bir gerçeklik arar gibi hikayenin içinde yaşadığımı hissediyorum ve gözlerimi açtığımda geriye çekilip bakıyorum hayalle gerçek arasındaki bağlantıya. Fırçanın ve boyanın gerçek hale getirdiği bir dünya gibi benim yaşamım, içindeki romantik ruhla, mutlulukla yaşıyorum hayatı” diyor. Umut Aktı ise fuardaki Ütopya adını verdiği sergisiyle ilgili, “Bu yılki temamın adı Ütopya. Var olmayan şeylerin arayışındayız. Uçan balıkların olduğu farklı bir dünya. Yeni temaların başlangıcı olacak geleceği anlatan ütopik bir yaşam alanı. Ütopik bir alanda sosyal bir alanın oluşması için güvenlik, ekonomi ve toplumun bir araya geldiği yaşam çemberi” diyor.