Güncel

Adalet Bakanı Tunç'tan '9. yargı paketi' açıklaması: "Hazırlıklar devam ediyor"

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, 9. yargı paketi ile ilgili hazırlıkların devam ettiğini söyledi. Tunç, "Muhalefet milletvekillerinden bu konuda kendilerinin de öneride bulunmak istedikleri yönünde geri dönüş aldık. Vekiller de katkı verirlerse verimli olur" dedi.

Abone Ol

TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonuna katılan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, komisyonda konuşma yaptı. Kadın hakları konusunda Türkiye'de önemli mesafeler alındığını söyleyen Tunç, Anayasa'da kadın-erkek eşitliğine ilişkin yapılan düzenlemeleri anlattı.

Tunç, "Kadınlara yönelik uygulamaların, yasal düzenlemelerin eşitlik ilkesine aykırı olarak yorumlanamayacağına yönelik, onların lehine yapılan düzenlemelerin eşitlik ilkesine aykırı yorumlanamayacağına yönelik pozitif ayrımcılık düzenlemesi Anayasa’mızın 10’uncu maddesinde 2010 yılındaki Anayasa değişikliğinde yerini almıştı. 81 il 144 ilçe adliyesinde, 225 adliyede kadına karşı işlenen suç soruşturmalarını gerçekleştiren bürolarımız var ve bu bürolar 2019 yılından itibaren faaliyete geçti. Tabii davalar açıldıktan sonra da adli süreçlerde kadınlarımızın mağdur olmaması lazım. Adliyelerde, özellikle onlara yönelik, onların ifadelerinin alınabileceği, mağdur kadınların ifadelerinin alınabileceği özel odalar kurduk, 'Adli görüşme odaları' dediğimiz. Yine, çocukların ifadelerinin alınabileceği adli görüşme odaları adliyelerimizde, büyüklerden ayrı, diğer kişilerden ayrı şekilde ifadelerin alınmasını hem kadınlarımız hem çocuklarımız bakımından sağladık, bunların sayısını da artırmaya devam ediyoruz" dedi.

“Israrlı takip müstakil bir suç olsun” önerilerinin Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonunun sürekli gündemine geldiğini söyleyen Tunç, bu konuda da yasal düzenleme yapıldığını hatırlattı. Tunç ayrıca şunları söyledi:"Israrlı takip özellikle çocuğa, ayrılık kararı verilen ve boşanılan eşe, mağdurun okulunu, iş yerini, konutunu değiştirmesine sebep olmuşsa, uzaklaştırma kararı verilen fail tarafından işlenmişse burada da cezayı artırıcı sebep olarak kanunumuzda yerini aldı. Önemli düzenlemelerden bir tanesi de Ceza Muhakemesi Kanunu’muzdaki tutuklamaya ilişkin düzenlemeydi. Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 100’üncü maddesinde bir kadına yönelik kasten yaralama suçlarının tutuklama sebebi sayılacağına yönelik çok önemli bir düzenlemeyi de hayata geçirmiştik. Bir de yıllarca iyi hal indirimiyle ilgili konu vardı 'kravat indirimi' olarak hep tartışılan, failin sırf indirim almak için duruşmada gösterdiği tavır, giyim kuşam vesairenin iyi halde dikkate alınamayacağına yönelik. Aslında alınmaması gerekir. Yani burada maalesef uygulamada problemler oluyordu, bunu kanuna derc ederek bu konuyu vurgulamış olduk. Sırf indirim almak için, failin kılık kıyafeti düzgün vesaire şekliyle, o şekli şeylerin iyi halde ona bir fayda sağlamayacağına yönelik yasal düzenlemeyi de hayata geçirmiş olduk."

Kadına yönelik şiddetle mücadele konusuna da değinen Bakan Tunç, "Uygulayıcıların eğitimi, hizmet içi eğitimleri önemli. Hakim ve savcılarımız neticede bunu uygulayacak. Yine, İçişleri Bakanlığımızın, soruşturma aşamasında emniyet mensuplarımızın, onların da ayrıca bu konuda çalışmaları var. Adalet Akademimizin, özellikle hakim savcı adaylarının -artık hakim savcı yardımcılığı dönemine geçtik- onların üç yıl süren bir eğitim süreci var, bu süreç içerisinde bu konulara, özellikle bu konulara ağırlık vermesi konusundaki tedbirlerimizi de aldık ve uygulamalarına da başladık. Adalet Bakanlığı olarak, özellikle bizim adliyelerde çalışan personeller bakımından baktığımız zaman 96 bin 508 personelimiz var adliyelerde. Bunun 42 bin 545’i yani yarısı kadınlardan oluşuyor. Dolayısıyla, kamuda kadın istihdamı konusunda Adalet Bakanlığının kadına pozitif ayrımcılık yaptığını da söylemek mümkün. Tabii, biz bunları yeterli görmüyoruz. İnsanı güçlendireceğiz ki kadın, çocuk güçlü olsun, aile güçlü olsun; hep beraber toplum olarak güçlü olalım. Bu konuda Adalet Bakanlığı olarak her türlü fikre, görüşünüze açık olduğumuzu belirtmek istiyorum" dedi.

Komisyonda Bakan Tunç'a, muhalefet partilerinin milletvekilleri tarafından kadına yönelik şiddetle mücadele konusu başta olmak üzere sivil toplum örgütleri ve kadın örgütleriyle ortak çalışmalar gerçekleştirilmesi yönünde talepler iletildi. Emek Partisi Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca, "İlk kez muhatap alınmamız oldukça önemli. Aynı muhataplığın kadın örgütleri ve demokratik kitle örgütlerine de gösterilmesi gerektiğini düşünüyorum. Buradaki temel gündem maddelerinden biri sizin göreve geldiğinizde ifade ettiğiniz 'Aile hukukunu sil baştan ele alma' projesi. Bununla ilgili kaygılar oldukça büyük. Aileye ilişkin çalışmalarda, çalıştaylarda müftüler bile çağırıldı ama kentlerin kadın örgütleri bu çalıştaylarda yer alamadı" dedi. Bunun üzerine Bakan Tunç, 6284 sayılı Kanun'un İstanbul Sözleşmesi'nden daha bağlayıcı bir metin olduğunu söyledi. Tunç, "Sözleşme öncesi ve sonrası kadın cinayetlerine baktığımızda, tabii ki istatistik olarak vermek doğru değil, ancak sayının azaldığını görüyoruz. Geçen sene 315, bu sene ise 107 kadın hayatını kaybetti. Hiç olmasın istiyoruz. Elbette eleştiriler olacak" şeklinde konuştu. "Aile hukuku sil baştan" cümlesinin yanlış anlaşıldığını belirten Tunç, "Kadınların, çocukların mağdur olmaması için sil baştan düzenleme yapacağız demiştim. Böyle bir algı oluştu. Medeni Kanun 2001'de topyekun değişti zaten" dedi.

CHP Trabzon Milletvekili Sibel Suiçmez ise "Normalde Adalet Bakanlığı kadına yönelik düzenlemeler yaptığında hepimizin daha sevinçle bunu beklemesi lazımken, inanın bizi bir endişe alıyor. Hepimizin yüreği ağzında bekliyoruz. '9'uncu Yargı Paketi hazırlanıyor' dediniz. Biz milletvekilleri olarak şu ana kadar ne olduğunu bilmiyoruz. 4 ayda 130 gibi bir kadın cinayeti var Türkiye'de. Bu gerçek karşısında anlattıklarınızın ne kadar anlamı kaldığı konusunda şüphem var. Kadın çalışması yapan örgütlerle lütfen sıkça bir araya geliniz" dedi.

Bakan Tunç, Suiçmez'in sözlerine "Hazırlıklar devam ediyor, henüz tamamlanmadı. Muhalefet milletvekillerinden bu konuda kendilerinin de öneride bulunmak istedikleri yönünde geri dönüş aldık. Vekiller de katkı verirlerse verimli olur. Genelde bunlar teknik konular. Özellikle üzerinde çalıştığımız konular hakim savcılarımızdan, vatandaşlarımızdan gelen talepler. Gerçekten mecbur kalınan düzenlemeler. Çoğu hukuki ve teknik. Dolayısıyla burada milletvekillerimizin komisyon süreçlerinde katksını önemsiyoruz" karşılığını verdi.