Futbol, futbol olalı böyle belirsizlik içinde olmadı hiçbir zaman… Kurulduğu günden itibaren çeşitli badireler atlattı ama belirsizlikle devam eden bir kaos yaşanmadı.

Mehmet Kısmet

Atamalar döneminden sonra seçimle görev üstlenen federasyonların en başında ve profesyonel olarak adlandırılan futbolun bugünkü durumu gerçekten içler acısı…

Mevcut başkan ve yönetimi bir tarafta, ve bu sorumluluk sahibi kurulun oluşması için oy kullanan delegeler bir tarafta… Buna rağmen başkan ve yönetimi oluşturmak için oy veren delegeler, seçimli olağanüstü genel kurul istemlerine rağmen TFF’nin görevde kalma inadı karşısındaki mücadelesi.

Ülkede öyle bir kaos haline geldi ki futbol; kimsenin kimseye saygısının kalmadığı ortama dönüştü. Şu anda yaklaşık 300 civarı delegesi bulunan TFF’nin yasal olarak seçimli olağanüstü genel kurul’a gitmesi için yüzde 40 delege gerekiyor, bu da 121 delegeye tekabül etmekte… 

Başta Süper Lig Kulüpleri olmak üzere çok sayıda kulüp yöneticisi istenmeyen adam ilan ettikleri TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi ve yönetiminin gitmesi için yeterli imzayı topladıkları halde görevi bırakmama inatlarına anlam vermek çok zor gerçekten.

TFF’nin değişikliği için seçimli genel kurul isteyen delegeler yeterli sayıda imza topladıkları gerçeğine karşılık, TFF’den bu sayının yeterli olmadığı yolunda anında açıklama gelmesi de manidar… 

Sezon başından itibaren yaşananları yok gibi sayıp, koltukta oturma sevdasını Avrupa Futbol Şampiyonası sonrasında seçim kararı alıp tarihin 18 Temmuz 2024 olarak açıklamalarına dayandırmakta TFF… 

Şimdi boşa kürek çekip seçim tarihinin öne çekilmesi konusunda uğraşmanın futbola faydadan çok zarar getireceği gerçeği göz ardı edilmemeli.

Yoksa ki; Avrupa Futbol Şampiyonası’na kaosun gidecek olan gölgesinde Milliler, çay sıra gidip yol sıra geri döner…