Sürhan Altınkanat - On bir ayın Sultanı mübarek Ramazan ayına girdik. Ramazan telaşı herkesi sardı. İftar sofralarının güzelliği, teravih namazları ve Ramazan davulcularının eşliğinde sahur sofralarına ulaştık. Bu sofraları kurmak için alışveriş yapma zorunluluğu gerekiyor. Ekonominin gelmiş olduğu son durum itibariye bu hiçte kolay olmuyor. Emekliler Et Balık kurumu önünde bir kilo kıyma alabilmek için uzun kuyruklar oluştururken, diğer bir kuyrukta lüks restaurantların önünde. Emekliler kıyma kuyruğunda beklerken, Ramazan’ın gelmesi sebebiyle lüks restaurantların önünde de iftar için uzun kuyruklar oluştuğunu görüyoruz. Memlekette ekonomik kriz var diyoruz ama restaurantların önünde oluşan bu kuyruklar bunu yalanlar nitelikte. Herhalde ekonomik kriz sadece emeklileri vurmuş.
Son haftalarda et kuyrukları gündemdeki yerini güçlü bir şekilde muhafaza ediyor. Sabahın erken saatlerinde, emekli vatandaşların çoğunlukta olduğu kuyruklar görüntüleniyor. Yaşım itibariyle ben yetişemedim, eski zamanlarda tüp kuyruğu, yağ kuyruğu olurmuş. Büyüklerimiz bize anlatırlardı. Gerçekten yokluk varmış. Günümüz yönetimi eksik olmasınlar görmediğimizi fark etmiş olacak ki et kuyrukları ile bize bunları yaşatıyorlar. İşin en üzücü kısmı ise aslında varlık içinde yokluk çekmek. Geçmişte anlatılan gibi ürün yok değil, belli bir kesimin bunları alabilme hakkı ellerinden alınmış. Belirli bir kesim sefa sürerken, diğer kesim yaşam mücadelesi veriyor. Garip olan aslında iyi durumda olanların, durumu kötü olanları görmezden gelmesi. Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın anlayışı sona ermediği sürece
Et kuruyu in, tüp kuyruğu out olmaya devam edecek gibi gözüküyor.
Zenginler restaurant, emekliler et kuyruğunda…
Bunlar da ilginizi çekebilir