Genel

Yüzyıllık domates tohumları toprakla buluştu

- Yerli ata tohumlarını yıllar sonra toprağa eken Ayaşlı kadın girişimciler, toplanmasının ardından domatesleri Ankara ve İstanbul'daki zincir marketlerde satışa sunacak - Ayaş Akkaya Tarımsal Kalkınma Kooperatif Başkanı Zehra Varol: - "Ata tohumu olan Ayaş domateslerimiz artık raflarda yerini alacak. Bu yıl için Ankara'da ve İstanbul'da satışa sunulacak. Daha sonraki yıllarda yurt geneline satış mümkün olabilecek. Taze, sulu, lezzetli Ayaş domatesleri, vatandaşlarımızın sofralarına girecek ve yemeklere lezzet katacak" - Kooperatif Başkan Yardımcısı Fatma Uyar: - "Bu fidelere yavrularımız gibi bakıyoruz. Onlar bizim gözümüzün içi"

Abone Ol

ANKARA (AA) - YEŞİM SERT KARAASLAN - Yerli ata tohumlarını yıllar sonra toprakla buluşturan Ayaşlı kadın girişimcilerin yetişen domatesleri, Ankara ve İstanbul'daki zincir marketlerde satışa sunulacak.

Domatesiyle ünlü Ayaş'ta, kendi tarlalarının mahsulüyle yaptıkları salça ve püreleri, Almanya ve Hollanda, Rusya, Özbekistan, Türkmenistan, Azerbaycan, İngiltere'nin yanı sıra bazı Afrika ülkelerine ithal eden kadın girişimciler, bir ilke daha imza atarak atalardan yadigar domates tohumlarını tarlalara ekmeye başladı.

100 yıllık tohumları yıllar sonra toprak anayla buluşturan kadın girişimcilerin toplanacak mahsulleri ve hazırlayacakları domates suları, Ankara ve İstanbul'daki zincir marketlerde satışa sunulacak.

- "Ata tohumu Ayaş domateslerimiz artık raflarda yerini alacak"

Ayaş Akkaya Tarımsal Kalkınma Kooperatif Başkanı Zehra Varol, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 11 kadın çiftçi ile yola çıktıklarını ve bugün 30'un üzerinde ortakla çalışmalarını sürdürdüklerini söyledi.

Tüm ortakların köydeki kadın çiftçilerden oluştuğunu ifade eden Varol, kooperatifin 2007'de kurulduğunu ve 2015'ten bu yana da organik domateslerden salça ve menemen gibi ürünler hazırladıklarını anlattı.

Varol, şimdi de bir ilke imza atarak, daha önce sadece kendi ihtiyaçları kadar ekip büyüttükleri ata domates tohumlarını tarlalara ekmeye başladıklarını aktardı.

Ata tohumlarını taze tutabilmek için yıllardır kendi bahçelerinde az miktarda ekim yaparak, tohumları güncellediklerini anlatan Varol, bu şekilde kendilerine emanet edilen mirasa sahip çıkmaya çalıştıklarını söyledi.

Bu tohumlardan üretilen Ayaş domateslerinin yüzde 80'inin su olduğundan salça yapımına uygun olmadığını ancak tamamen doğal olduğu için çok lezzetli olduğunu vurgulayan Varol, sözlerine şöyle devam etti:

"Şimdi, büyük zincir marketlerle sözleşme yaptık. Ata tohumu olan Ayaş domateslerimiz artık raflarda yerini alacak. Bu yıl için Ankara'da ve İstanbul'da satışa sunulacak. Daha sonraki yıllarda yurt geneline satış mümkün olabilecek. Taze, sulu, lezzetli Ayaş domatesleri, vatandaşlarımızın sofralarına girecek ve yemeklere lezzet katacak.

Artık ata tohumundan domatesin tadını bilmeyen çocuklarımız kalmayacak. Biz de çocukluğumuzda babaannelerimizin yetiştirdiği gerçek Ayaş domateslerini yetiştirmeye başladığımız için mutluyuz. Bu domatesleri, ortasından yardığınızda kırağı vurmuş gibi beyazdır, aroması, kokusu, lezzeti başka hiçbir domateste yoktur."

Varol, tohumları önce seralarda fide haline getirdiklerini, mayıs ayı itibarıyla da tarlalara ekmeye başladıklarını belirterek, mahsulün Ağustos'un 15'i gibi toplanarak satışa sunulacağını söyledi.

Ata tohumundan domateslerin bir başka özelliğinin daha olduğunun altını çizen Varol, "Ata tohumumuz, aynı zamanda coğrafi işaret de alarak, tescillendi. Bu da bizim için ayrıca bir gurur." dedi.

- "Bu fidelere yavrularımız gibi bakıyoruz"

Kooperatif Başkan Yardımcısı 68 yaşındaki Fatma Uyar da 12 yaşından bu yana çiftçilik yaptığını belirterek, "Çocukluğumdan bu yana domates ekeriz, çapalarız, bunlara gözümüz gibi bakarız. Çocuklarımız gibidir, büyütürüz fideleri. Onlar da bize domates verir." diye konuştu.

Ata tohumlarının mirasçısı olduklarını vurgulayan Uyar, fide haline getirdikleri domates fidelerini toprağa ektiklerini ve yeniden çocukluklarındaki sulu ve tamamen yerli ürünleri yetiştirmenin mutluluğunu duyduklarını söyledi.

Uyar, "Bu fidelere yavrularımız gibi bakıyoruz. Onlar bizim gözümüzün içi." diye konuştu.