Kültür-Sanat

Yüzleşme filmi, Adana Altın Koza’da yarışacak

Abone Ol
Haber Merkezi - İstanbul Film Festivali’nde Türkiye prömiyerini yapan Yüzleşme; annesini kaybettikten sonra sert bir gerçekle yüzleşmek zorunda kalan Hatice’nin, içine düştüğü gerilimli ikilemle başlıyor ve kadının rolü, görünmeyen sınırları, aile bağları ve yalnızlık kavramlarına yakından bakıyor. Bir kayıp üzerinden yaşanan hesaplaşmanın izini süren öykü bir yüzleşmeye kadar uzanıyor. Filmin oyuncu kadrosunda; Asiye Dinçsoy, Okan Urun, Nilay Erdönmez, Mutlu Güney, Tülay Bursa, Güneş Sayın, Mehmet Bilge Aslan, Fatih Sevdi ve Name Önal rol alıyor. Film Türkiye'deki ikjinci gösterimini ve yarışma sürecini, 30. Adana Altın Koza Film Festivali'nin Ulusal Uzun Metraj Yarışması'nda yapacak. Filmin öyküsü ise şu şekilde: Hızır'ın karısı Halime, uzun süredir yoğun bakımdadır ve bu süreçte onunla Evren adında bir hasta bakıcı ilgilenir. Halime'yi kaybettikten sonra Hızır'ın kızı Hatice, annesinin ölümüne Evren'in sebep olduğunu öğrenir. Hatice, bu durumu başlarda babasından gizleyip, normal bir şekilde davranmaya çalışsa da, bu sırrı daha fazla içinde tutamayıp kardeşi Kader ile paylaşır. Hatice, yaşananları babalarına anlatmaları gerektiğini düşünürken Kader polise gidip her şeyi anlatmanın daha doğru olduğuna inanır. Hatice, kız kardeşinin yaptığı baskı ile bir varoluş problemi yaşar. Bir akşam yemeğinde bir araya gelen aile üyeleri, bu durumla yüzleşmek zorunda kalır. Filmin yönetmeni Filiz Kuka ise, şunları anlatıyor: "Bu hikâyeyi yazma fikri; karakterimize temel şeklini veren, sevgiyi, nefreti, iyiliği, kötülüğü ilk öğrendiğimiz, kimi zaman cennet, kimi zaman cehenneme dönüşen ve asla vazgeçemeyeceğimiz aile bağlarımızı, bireyselleşmenin egemen olmaya başladığı bu dönemde geriye bakarak sorgulama ihtiyacından kaynaklandı. Senaryo kız kardeşlerimle beraber babamın erken vefatını konuşurken aklıma geldi. Babamızla yaşadığımız sırada annemizin kaybını aynı şekilde öğrenseydik ne tepki verirdik? Hep beraber tartışmamızın sonucunda filmdeki karakterler ortaya çıktı. Hikâyedeki erkek karakterlerden biri olan ağabeyi ise hayatta karşılaştığım erkeklerden esinlenerek yazdım. Hastabakıcı ve annesinin ilişkisi de çokça karşıma çıkan yalnız anne ve oğulun hikâyesidir."