Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Kişisel Temsilcisi Maria Angela Holguin Cuellar ile "Kıbrıs Meselesi"ni konuşmak üzere Londra’da görüştü. Görüşmede Cumhurbaşkanı Tatar Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Kişisel Temsilcisi Maria Angela Holguin’e ilettiği 3D (doğrudan uçuş, doğrudan ticaret, doğrudan temas) talebini iletti. Görüşmeye dair detayları Gazeteci Yusuf Kanlı, Yetkin Report'ta yayınlanan "Kıbrıs: Çıkmazın Devamı" başlıklı yazıda paylaştı. 

İbrahim Bölükbaşı, Paris'te altın madalya kazandı! İbrahim Bölükbaşı, Paris'te altın madalya kazandı!

V2Tatar 1710155388

KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ile BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Kişisel Temsilcisi Maria Angela Holguin Cuellar

Cumhurbaşkanı Tatar, Holguin ile gerçekleştirdiği son görüşmelerde, Kıbrıs meselesinin çözümünün, egemen eşitlik ve eşit uluslararası statünün teyidi ile mümkün olabileceğini defalarca belirten Yusuf Kanlı, Kıbrıs Türklerinin bir “cemaat” olarak değil, eşit bir devlet olarak tanınmasını talebinin ön planda olduğunu aktardı. 

Türk ve Rum talepleri ayrışıyor

Kanlı yazısında "Kıbrıs Meselesi"nde Türk ve Rum tarafının iç siyaset dinamiklerini ve Türkiye'nin konuya bakışı da Tatar-Holguin görüşmesi paralelinde ele aldı. Kanlı yazısında Türkiye'nin resmi olarak iki devletli çözümde ısrar etmekle beraber, konfederal çözüme eskisi kadar karşı çıkmadığını kaydetti. Müzakereleri değerlendiren Kanlı, "Kıbrıs müzakereleri, mevcut koşullar ve tarafların yaklaşımları göz önüne alındığında, çözümden uzak bir görünüm sergiliyor. Türk tarafı, egemen eşitlik ve eşit uluslararası statü temelinde bir çözüm isterken, Rum tarafı iki bölgeli iki toplumlu federasyon modelinde ısrarcı. Bu temel farklılıklar, ortak bir zemin bulunmasını zorlaştırıyor" ifadesini kullandı. 

Rum tarafının tutumu iş birliğini engelliyor

Adadaki Türk ve Rum toplumunun güncel iç dinamiklerini yazısında aktaran Kanlı, kapalı Maraş bölgesinin öneminin altını çizdi ve "Maraş’ın statüsü ve güven artırıcı önlemler, adadaki güven ortamının tesis edilmesi açısından önemli adımlar olabilir. Ancak, Rum tarafının üçüncü vatandaşların KKTC’de mal-mülk edinmesini zorlaştırarak Kuzey Kıbrıs ekonomisine darbe vurma çabaları, ekonomik entegrasyonu ve iş birliğini engelliyor" ifadelerini kullandı. 

Birlikte yaşama isteği azalıyor

Kanlı yazısında Ada'nın sosyolojik durumuna dair gözlemlerine de yer verdi: "Genç nüfusun karşılıklı anlayış ve beraber yaşama isteğinin azalması, uzun vadede barışçıl bir çözümün önündeki engellerden biri olarak öne çıkıyor. 3D açılımı, Kıbrıs Türk toplumunun uluslararası alanda tanınma ve ekonomik olarak güçlenme çabalarını desteklerken, Rum tarafının bu açılıma karşı tutumu, müzakerelerin önündeki engellerin devam ettiğini gösteriyor."

Yazının tamamını okumak için tıklayın.

Editör: Ahmet Çağatay Bayraktar