8. Uluslararası Muğla Arıcılık ve Çam Balı Kongresi başladı 8. Uluslararası Muğla Arıcılık ve Çam Balı Kongresi başladı

İstanbul'un Şişli ilçesindeki Gülbağ Pazarı'nda alışverişe gelen yurttaşlar, fiyatların yüksekliğinden şikayet etti.

ANKA Haber Ajansı'ndan Hakan Kaya'nın sorularını yanıtlayan yurttaşlar, şunları söyledi:

"Bizi 30 yıldan beri hep kandırdılar"

İsmet Kurtuluş: 10 bin lira maaş alıyorum, 77 yaşındayım neyi anlatacağım? Aldığım şeyler kaç para biliyor musun? 400 lira. Yemeden olmuyor. Domates 34-40 lira, bamya 120 lira. Daha neyi konuşayım? Türkiye inşallah iyi olacak. Bugüne kadar bizi 30 yıldan beri hep kandırdılar. Bu insanlara müstehak. Aynı tas, aynı hamam. ‘Şunu yapacağız, bunu yapacağız’ diyor Mehmet Şimşek. Allah ona uzun ömürler versin de ihtiyarlasın o da görsün.

"Emekliyim halen çalışıyorum"

Süleyman Durgut: 1965’ten beri çalışıyorum. 50 yıldır bir firmada çalışıyorum. Çalışmak zorundayız. Çalışmazsan geçim olmuyor. Yan gelirlerin yoksa emeklinin geçinmesi mümkün değil. Pazarda 50 liradan aşağı bir şey görebiliyor musunuz? 50 liranın değeri 5 lira olmuş. 100 lirayı 10 lira gibi harcıyorsun. Her gittiğin yerde 500 lira bin lira harcıyorsun. 10 yere gittin, 10 bin lira. Emekli maaşı 15 bin lira. 20 bin lira olsa ne olacak. Bir kişinin geçim parası. Bu şartlarda çalışamazsan geçinemezsin. Ben 1999 yılında emekli oldum, halen de çalışıyorum.

"Patates soğanı eskiden haftalık alırdık şimdi 3-5 tane alıyorum"

Sevda Keser: Fiyatlar genel olarak yüksek. Fasulyenin kilosu 100 lira bamyanın da 120-170 lira. Ben bir emekli maaşıyla geçiniyorum, evim kira. Aldıklarım bir tane dereotu, bir tane maydonoz, dört tane havuç, 50 liralık da domates. Alışverişim bu kadar şimdi eve gideceğim. Daha önceleri alışverişimizi yapabiliyorduk. Bir pazara çıkıyorduk bir haftalık yiyeceğimizi alabiliyorduk. Sebzemizi, meyvemizi, patatesimizi, soğanımızı alabiliyorduk. Patates soğanı biz haftalık alıyorduk şimdi 3-5 tane alıyoruz. İnanın kuru soğanı yemeklerin içine ne kadar doğrayacaksak o kadar alıyoruz artık. Herkes bu durumda. Ben emekliyim, tek başımayım. Kira, elektrik, su faturası arta kalanlarla da bunları aldım. Sonra da sigara param var mı diye cüzdanıma bakıyorum.

"Bu mevsimde taze fasulye 100 lira olmamalı"

Asuman Çevik: Taze fasulye 100 lira. Bu mevsimde taze fasulye 100 lira olmamalı. Mevsim sebzesi bunlar, turfanda almıyoruz.

Can Çevik: Enflasyon mecbur düşecek. Bu ülke yüzde 150 enflasyonu da gördü, hepsini gördü. Her şey gelir geçer. Ben her zaman derim, Atatürk 15 sene Cumhurbaşkanlığı yaptı, vefat etti ama ülke batmadı. Bu da gelir geçer.

"Daha kötüye gidiyoruz"

Meliha Çalışkan:  Fiyatlar düşmedi, daha kötüye gidiyoruz.  Fazla bir şey alamadım. Eve boş gideceğim.

"Vişne 70 lira, 70 liraya kim reçelini yapar?"

İsmet Çelikdem: Yumurta geçen hafta 100 liraydı, şu an 110 lira. Kavun 50 liraydı, 100 lira oldu.  Fiyatlar düşmedi daha da artıyor. Kıt kanaat geçiniyoruz. Geçinmezsen ne yapacaksın? Zorla bir şey yapamazsın. Kaderine razısın veya terk edilmişsin. Henüz bir şey alamadım, bakıyorum. Bana hangisi daha ucuz gelirse onu alacağım. Yaz meyvelerinde de düşme yok. Şeftali 60-70 lira, vişne 70 lira. 70 liraya kim reçelini yapar, kompostosunu yapar? Onun için Allah yardım etsin.

Yaşar Soydaş: Tezgahlarda indirim yok. Domatese, fasulyeye, limona, mısıra baktım, yok. Maalesef millet sevabı ve günahı unutmuş. Sadece aklı fikri parada. İnsanlar ruhunu kaybetmiş, inşallah Hakk’a dönerler.

Editör: Erva Gün