Deniz Ali Tatar
Yönetmen Nehir Tuna’nın ilk uzun metrajlı filmi olan, dünya prömiyerini Venedik Film Festivali’nde gerçekleştiren ve geçen hafta İstanbul Film Festivali’nde En İyi Film seçilerek Altın Lale Ödülü kazanan filmi “Yurt”, 17 Mayıs’ta vizyona girmişti. Filmin Ankara Büyülü Fener Sineması’nda ekip katılımlı gösterimi ve söyleşisi gerçekleşti. 1996 yılında geçen filmi, 90’lı yılların Türkiye’sinin siyasi kutuplaşma atmosferinde geçen bir büyüme hikâyesini konu ediniyor. 14 yaşındaki lise hazırlık öğrencisi Ahmet’in ailesinin zoruyla gönderildiği tarikat yurdu ile gündüzleri okumaya gittiği devlet lisesi arasında sıkışıp kaldığı hayatını konu alan filmde; Doğa Karakaş, Can Bartu Arslan, Ozan Çelik, Tansu Biçer ve Didem Ellialtı başrolleri paylaşıyor.
Filmin Ankara’daki gösterimine yönetmen Nehir Tuna ile oyuncularından ve aynı zamanda yapım ekibinden olan Didem Ellialtı da katıldı. Sinemaya olan düşkünlüğünün ve aşkının başlamasının “Yurt” filmiyle paralellik gösterdiğini söyleyen Tuna: “Daha yalnız ve izole bir ortaokul dönemi, Ahmet lisede başlasa da ben ortaokul döneminde başlamıştım. Ortaokulda sinemayla tanıştım ve okuldan kaçıp yurda gitmeden seanslarca filmler izlediğim bir alışkanlığım oluşmuştu” dedi. Filmde yetenekli oyunlarla dolu bir castı oluğu için çok şanslı olduğunu söyleyen Tuna, “Hakan karakterini oynayan Can Bartu ile 2017 yılında bir kısa film çekmiştik. O zamanda iyi anlaşmıştık ve tam ‘Hakan’ için doğu cast olduğunu düşünüyordum. Ancak çok büyümemesi için dua etmiştim, çünkü 2019 sonu 20202 başı çekim yapmaya karar verdiğimde pandemi oldu ve süreç uzadı. Ama hayal ettiğim gibi ilerledi. Ahmet karakteri için de uzun bir audition sürecine girdik. Doğa ile anlaştığımızda ise güzel bir süreç geçirdik ve uzun bir prova süreci oldu. Edirne’de çekmek istiyordum filmi, çünkü ben Trakya’lıyım. Edirne’de hiç yaşamadım ama tarihi dokusuyla bağım var gibi hissediyorum. Bizi koşullar İzmir’e yöneltti. Orası da avantajlarıyla geldi, mesela arka plandaki oyuncu arkadaşlarımız İzmirli ve çok istekli bir şekilde çalıştılar” dedi.
Filmin yapımcısı ve oyuncusu Didem Ellialtı ise şunları söyledi: “Ahmet karakteri için Nehir çok fazla audution izledi. Her biri aynı gibi oldu ve akmamaya başladı. Tek beğendiğimiz gerçekten Doğa oldu ve çok doğru bir tercihti. Asiye Değirmenci ve Didem Alkan ile cast direktörümüzdü, hatta yapım desteği bile verdiler. Çok uzun süren bir cast dönemi geçirdik” dedi.
Filmin ilk olarak Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde prömiyer yapacağını açıklanmasının ardından festivalin iptal olması ve Ankara Film Festivali’nden çekilme sürecine de değinen Tuna şunları söyledi: “Çok büyük heyecanlar duyarken, iki hafta boyunca festivali getirmek için adeta kalp masajı yaptık. Ve o yoğunlukta bir yandan da Ankara’da başvurmuştuk. O dönem de Ankara’nın cevaplarının geldiği bir dönemdi, o süreçte ne yapacağımızı bilemediğimiz bir dönem yaşadık. Takdir edersiniz ki, çok uzun süreçte bu filmler yapılıyor. Aslında filmin prömiyeri için en büyük görünürlüğe sahip yeri önceliyorsunuz. Ve buna tek başınıza da karar veremiyorsunuz, bir çok yapımcı var ve ortak hareket etmek durumundasınız. Bizim en başla planladığımız o süreç çöpe gitmiş oldu ve farklı bir yolda ilerlemek durumunda kaldık. Bizim de bu anlamda kalbimiz çok buruldu. Biz de aslında bu sürecin mağduru olduk bir şekilde. Keşke yurt dışı ve yurt içi festival sürecimiz paralel bir şekilde gidebilseydi” diye anlattı.
