Haber Merkezi - "Babam ve Oğlum", "Ulak", "Tamam Mıyız", "Issız Adam", "Mustafa Hakkında Her Şey", "Unutursam Fısılda", "Nadide Hayat" ve "Bizi Hatırla" gibi filmlerin yönetmeni Çağan Irmak, bu kez öykü kitabıyla gündemde. Irmak’ın ilk öykü kitabı olan "Gözümden Deliler Taştı" sayfalarında Ege’nin tatlı ‘delileri’yle birlikte onları gören kendi çocukluğunu ve ergenliğini dolaştırıyor. “Benim için erişilmez bir kaleydi,” dediği edebiyata “Merhaba,” diyen Irmak, okurlarının kendisine yönetmen – senarist değil, ilk kitabını yazan biri gözüyle bakmalarını ve bir de okurken çok gülmelerini hayal ediyor. Ayın Söyleşisi için Milliyet Sanat’ın Ekim 2023 sayısında Asu Maro’nun konuğu olan Çağan Irmak, “Bugünlerde yapılan edebiyat, bazı gerçekten iyiler dışında pek ilgimi çekmiyor. Bu yüzden de ben aslında kendi özlediğim, okumayı istediğim edebiyatı yazdım,” diyor.
“Edebiyata bir borcum vardı”
Edebiyata hakkını verememekten korktuğu için yıllarca cesaret edemediği işe nihayet soyunan Çağan Irmak, Doğan Kitap’tan yayımlanan ilk öykü kitabı Gözümden Deliler Taştı’nın heyecanını yaşıyor. Doğup büyüdüğü toprakların, Ege’nin ‘eksantrik karakterlerini’ anlattığı matrak, dokunaklı, bazen buruk ama hep mutlu sonla biten öyküler kaleme alan Irmak, en çok istediği şeyin bu öykülerle insanlara iyi gelmek, onlara dünyanın derdinden kaçıp sığınacak bir liman vermek olduğunu ifade ediyor.
Yazarken de okurken de hep edebiyata sığındığını söyleyen Çağan Irmak, kitabı yazmaya başlamasını “Benim edebiyata bir borcum var, onun bana kattıklarını ben nasıl geri verebilirim diye düşünüp yola çıktım,” sözleriyle anlatıyor. Öykülerini perdeye taşımak gibi bir niyeti olmadığını söyleyen Irmak “Keşke başka birisi yapsa, ben seyretsem,” diye de ekliyor.
“Çok şanslı bir çocuktum”
Kitabında, korkunçluğun içinde iyiliği bulup çıkaran insanları anlatan Çağan Irmak “Gerçekten bir şekilde bir yolunu bulup yaşamaya devam ediyorlar. Bunu şimdiki gibi yaşam koçları sayesinde değil, kendi güdüleriyle buldular. Ve her şeyi güzelleştirdiler,” diyor ve ekliyor: “Çok açık söyleyeyim, çok şanslı bir çocuktum. Tekrar ne yaşamak istersin deseler bana, aynı çocukluğu yaşamak isterdim, hiçbir ânını değiştirmeden.”