Yolun sonu

Cüneyt MEMİŞOĞLU Gençlerbirliği kulübü, tarihinin en zor sezonlarından birini yaşıyor. Son beş yılda alınan kararlar, uygulamalar ve menajerlere kaptırılan milyonlarca dolar ve euro, koca çınarı zayıflattı, bitirdi ve sonunda batırdı. Bir futbol kulübünü yönetmeyi istemek ayrı, yönetebilme kabiliyetine sahip olmak ayrı şeydir. Siz yönetmek isteseniz bile, bilginiz, deneyiminiz ve yeteneğiniz yoksa bunu başaramazsınız. Sadece Gençlerbirliği’nin ismiyle kendinize bir kimlik kazandırmaya çalışırsanız, kulübü de bu hallere düşürmeniz kaçınılmaz olur. Şimdi, bir hata daha yaparak sakın transferi açmaya çalışmayın. Kulübü daha fazla borca sokarak kulübün geleceğine ipotek koydurursanız, tarih sizi af etmez. Elinizdeki kadro ile Gençlerbirliği’nin örf ve adetlerine uygun, tarihine yakışan, saha içi ve dışı mücadeleye devam edin. Parasal olarak, kulüp için birçok fedakarlıklar yapan başkan, maalesef etrafını saran “kılavuz kargalardan” kendini kurtaramadı. Kendi kararıdır. Ancak durum da ortada, yazık... Altyapıyı dizayn etmeye çalışan maaşlı bir "hanımefendi!", kendini medya fenomeni zanneden iki yönetici ve bir televizyoncu ile Gençlerbirliği Kulübü idare edilemez. Unutulmaması gereken bir tek şey var; Gençlerbirliği kulübü, hangi kümede olursa olsun, kendine rant sağlamaya çalışmayacak, gönülden kulübü destekleyecek, vefakar sevenleriyle, yaşamaya devam edecektir.