Dicle Üniversitesi, 2024-2025 akademik yılına düzenlenen törenle merhaba dedi. Törende konuşan Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, üniversite hayatının sadece ders ve sınavlardan ibaret olmadığını vurgulayarak, sosyal ve kültürel faaliyetlere katılmanın önemini belirtti.

Törene, Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) Başkanı YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, Diyarbakır Valisi Murat Zorluoğlu, Dicle Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kamuran Eronat ve 37 üniversitenin rektörü ve çok sayıda öğrenci katıldı. Saygı duruşu, İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan tören, müzik dinletisiyle sürdü.

Programın konuşan Diyarbakır Valisi Murat Zorluoğlu, Diyarbakır’ın binlerce yıllık tarihiyle pek çok medeniyete ve farklı kültüre ev sahipliği yaptığını ifade ederek, bu medeniyetlerin kadim şehirde oldukça zengin tarihi içerikler bıraktığını söyledi. Vali Zorluoğlu, “Doğrusu Diyarbakır’a vali olarak atanana kadar bu zenginliklerin bir çoğunda benim de haberimin olmadığını itiraf ediyorum. Bu da bizim Diyarbakır’ı tanıtım noktasına götürüyor. Diyarbakır’ı hem Türkiye’de hem uluslararası alanda daha çok tanıtıma ihtiyaç duyduğunu da ortaya koyuyor. İnşallah bu dönemde üniversitemizin de gücünü arkamıza alarak Diyarbakır’ımızın tanıtımına yönelik stratejik ve eylem planı hayata geçireceğiz. Üniversitelerimizin gençlerimize meslek kazandırmada rolü kıymetlidir. Ancak üniversitelerimizin öğrencilerin entelektüel gelişmelerine katkı sağlayan, yenilikçi, yeni fikirlerin ve akımlarına zemin hazırlayan, aynı zamanda toplumu değiştiren, toplumu dönüştüren fonksiyonları da bence çok çok kıymetlidir” dedi.

‘Dicle Üniversitesi çok büyük kapasiteye sahip üniversitelerimizden biri durumundadır’

Vali Zorluoğlu’nun ardından söz alan YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, Dicle Üniversitesi’nin eğitim alından önemli bir sorumluluk yüklendiğini söyledi. Dicle Üniversitesi’nin 50 yılı aşan tarihiyle artık ülkenin ve bölgenin en köklü yükseköğretim kurumlarından biri haline geldiğini söyleyen Özvar, “Bu konumun, aynı zamanda Dicle Üniversitemizin omuzlarına çok önemli bir sorumluluk yüklediğini de ifade etmek isterim. Üniversitemizden bütün faaliyetlerinde en yüksek kalite standartlarını karşılamasını doğal olarak bekliyoruz. Dicle Üniversitemiz bugün çok sayıda birimde öğrenim gören 40 bine yakın öğrencisi, bin 700’i aşan öğretim elemanı ve yine yaklaşık 4 bin 500 idari personeliyle her anlamda çok büyük kapasiteye sahip üniversitelerimizden biri durumundadır. Bu büyük kapasitenin en iyi şekilde değerlendirilmesi, ülkemize, bölgemize ve şehrimize çok ciddi bir katma değer üretilmesi fevkalade önemlidir. Dicle Üniversitemizin bunu sağlayabilecek ehliyete sahip olduğuna inanıyorum. Yükseköğretim Kurulu olarak bizler de bu yolda üniversitemize bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da her türlü desteği memnuniyetle vermeye devam edeceğiz. Yükseköğretim Kurulu olarak üniversitelerimizi; araştırma, proje, bilimsel çalışma, nitelikli akademik yayın, sürdürülebilirlik, sosyal sorumluluk ve diğer alanlarda kendilerini geliştirmelerinin yanında güçlü yönlerini öne çıkaracak şekilde ihtisaslaşması ve farklılaşması yönünde teşvik ediyor ve destekliyoruz. Bu bağlamda, “Bölgesel Kalkınma Odaklı Misyon Farklılaşması ve İhtisaslaşma Programı”, “Araştırma Üniversiteleri Programı”, “Araştırma Üniversiteleri Aday İzleme Programı”, “Öncelikli Bilim Alanlarında Uzmanlaşan Üniversiteler Programı”, “Sürdürülebilir ve İklim Dostu Kampüs Projesi”, “Spor Dostu Kampüs Projesi” gibi çok sayıda program ve projeyi aktif bir şekilde uyguluyoruz. Dicle Üniversitemizin de bu projelere dahil olmasını fevkalade önemsiyoruz. Üniversitemizin ve Diyarbakır kentimizin sahip olduğu kapasite göz önüne alındığında bunun gerçekleşmesinin önünde herhangi bir engel olmadığını düşünüyorum” diye konuştu.

Mezuniyet sonrasında sizlere mesleki anlamda da hayat tecrübesi anlamında da çok şey katacağına inanıyorum’

Konuşmasında öğrencilere de seslen Özvar, üniversitenin tam anlamıyla bir hayat tecrübesi olduğunu vurgu yaparak, şunları söyledi:

“Geleceğimizin teminatı sevgili gençler; öğrencilerimizle her buluşmamamda onlara üniversitenin dört duvardan ve sınıflardan ibaret olmadığını özellikle hatırlatırım. Üniversitenin tam anlamıyla bir hayat tecrübesi olduğunu vurgularım. İnsan hayatının her alanına rehberlik etmesi gerektiğine inandığım iki kavram olan “erdem ve ahlak” çerçevesinde bu hayat tecrübesinden en iyi şekilde istifade etmenizi hararetle tavsiye ederim. Sizler hem kentinizin hem üniversitenizin bütün imkanlarından azami ölçüde yararlanmalı, üniversite hayatını sadece derslerle ve sınavlarla sınırlamamalısınız. Tek hedefiniz diploma almak olmamalıdır. Sosyal ve kültürel hayatın her zaman içinde olmalı ve sosyal sorumluluk projelerinde yer almalısınız. Sanatla ve sporla iç içe olmak, yabancı dilleri öğrenmek, öğrenci kulüplerine katılmak gibi ders dışı kazanımlarla kendinizi mutlaka geliştirmelisiniz. Bütün bu kazanımların, mezuniyet sonrasında sizlere mesleki anlamda da hayat tecrübesi anlamında da çok şey katacağına samimiyetle inanıyorum.”

Mimar ve felsefeciler tartıştı: “Düşüncenin estetik ve sanattaki rolü nedir?” Mimar ve felsefeciler tartıştı: “Düşüncenin estetik ve sanattaki rolü nedir?”

Hedef 500 bin yabancı öğrenci

2024 yılında Türkiye’de uluslararası öğrenci sayısının artmaya devam ettiğini ve şu anda yaklaşık 340 bine ulaştığını aktaran Özvar, “Önümüzdeki ilk hedef bu sayıyı 500 bine çıkarmaktır. Bu noktada, Dicle Üniversitemizin 1000’i lisansta olmak üzere yaklaşık 1300 uluslararası öğrencisi olduğunu belirtmek isterim. Gerek Dicle Üniversitemizin gerek Diyarbakır kentimizin daha büyük potansiyele sahip olduğunu düşünüyorum. Elbirliğiyle bu potansiyeli açığa çıkarmak için gayret sarf etmeliyiz. Üniversite yönetimimizin bu yönde planlama yapacağına ve projeler geliştireceğine inanıyorum” şeklinde konuştu.

Muhabir: Nihal Alp