Yine uyutma dönemi mi?
Güray SOYSAL
FUKARA ANKARA’DAKİ SPOR TESİSLERİ NE OLDU?
Ankara’da yaşadığımız için Başkent’in sporundaki sorunlarına da eğilmemiz çok normal.
Sahipsizliği ile görüntü verilen ve bir kenara bırakılan Ankara sporu için, Bakanlığın içimizi rahatlatan açıklamalarını pek göremiyoruz.
Geçenlerde sayın Bakan Mehmet Muharrem Kasapoğlu, yine açıklamalarda bulundu, ancak bu sözlerden Ankara’nın ne kazanç sağlayabileceğini öğrenemedik.
Bakan bey bu konuda şöyle konuştu:
“Yatırım ve İşletmeler Genel Müdürlüğü tarafından, 40 adet spor salonu, 1 adet atletizm pisti, 15 adet yüzme havuzu, 9 adet stadyum, 10 adet kamp eğitim merkezi ve 55 adet gençlik merkezini bu yıl sonuna kadar hizmete sunmayı planlıyor.”
Buraya kadar herşey güzel de, geç olmasına karşılık, yine de Başkent Ankara’nın bu açıklamadaki payı ne oldu diye merakla bekliyoruz.
Daha doğrusu yeni 19 Mayıs Stadı ne oldu?
NECDET AYAZ DOĞRU SÖYLÜYOR
Geçenlerde bir yarışma programında kendisini koşan adam olarak tanıtan ve söyledikleri ile herkesi güldüren şahısın atlet olmadığı gerçeği ortaya çıktı.
Ancak...
Söylenilenle, gerçek arasında dağlar kadar fark vardı. Çoğumuz, bu afaki sözlere gülüp, geçtik.Ama, rekortmen ve Milli atletimiz Necdet Ayaz, bu çarpıklığa karşı sözü vardı.Gerçek şampiyonun sözlerine şöyle bir bakalım:
“Üzüntüm Sayın İmirzalıoğlu’nun konuğu bir oyuncu değil, şampiyon bir atlet olduğunu söyleyen, ancak doğru bilgileri vermeyen bir kişi durumunda kalmasıydı. Şayet bu kişi bir oyuncu olsaydı bende Sayın İmirzalıoğlu ve stüdyoda bulunan kişiler gibi güler geçerdim. Etik olan şampiyon bir atletin ne söylediğini biliyor olmasıdır. Ama söylenenler maalesef gerçeği yansıtmamaktadır.
Fransız atletin arkasında giderek ve sözde sormuş olduğu sorulara sadece başını sallayarak vermiş olduğu cevaplardan dolayı yönünü bulamamış olması da mizahi bir durum olsa gerek.”
Necdet Ayaz yerden göğe kadar haklı...
Birisi ekrana çıkıp, kaş yapayım derken, nasıl göz çıkartttığını gördük.
Unutulmayanlar / COŞKUN SÜER
1943 yılında Zonguldak’ta dünyaya gelen Coşkun Süer, ilkokulu Kilimli’de tamamlarken, meşin yuvarlakla 15 yaşında Kömürspor’da tanıştı. Ailesinin desteği ile Zonguldak Gençlik kulübüne geçen futbolumuzun hızlı adamı, atletizmin kısa mesafeleri müsabakalarına katılmasının yanı sıra, kısa zamanda futbolumuzun temellerinde harcı bulunan Sabri Kiraz tarafından genç milli takımına santrafor olarak davet edildi. Genç millideki hayatından sonra 1964 yılında askerliğini Jandarmagücü’nde futbolcu olarak devam eden Coşkun Süer sakatlıklar ve hastalıklarla boğuşmaya başladı. Askerlikten sonra, Beşiktaş’ın teklifini kabul etmeyip, 1966 yılında Ankaragücü formasını giymeye başladı. Başkent’in Sarı–lacivertli takımının gol adamı olarak sivrilmeye başlayan Coşkun Süer, gol krallığının yanı sıra, 29 yaşında A Milli takımına da çağırıldı. Teknik Direktörlüğe, takım arkadaşı merhum Tatar Metin’in tavsiyesi ile adım atan Coşkun Süer, elde ettiği diploması ile ilk olarak Ankaragücü’nde çalışmaya başladı. Birçok takımda teknik direktörlük yapan ve halen Futbol Federasyonu Ege temsilciliği görevini sürdüren Coşkun Süer, evli bulunuyor. Bu futbol adamımız 2 kızı ve 2 torunlarıyla birlikte sağlıklı yaşantısını İzmir’de sürdürüyor.
20 BİN HALI SAHAMIZ VARMIŞ...
Dünya’yı saran yeni tip Coronavirüs bildiğiniz üzere herkesi sosyal izolasyona mecbur etti.
Bunun zararından, herkes gibi, halı saha sahipleri de etkileniyor.
Öğrendiğimize göre, halı sahaların müdavimleri, adlarını taşıyan Futbol Federasyonunu bile kurmuşlar. Bu federasyonun Başkanı olan Bahadır Bulut sıkıntılarını dile getirip, bu durumun son bulunmasını istedi.
Lafı fazla uzatmadan, Halı Saha Futbol Federasyonu Başkanı Bahadır Bulut’un sözlerini dinleyelim:
“Türkiye de ortalama 20.000 halı sahanın bu süreçten olumsuz etkilendiğini biliyoruz İnşallah federasyon olarak halı sahalarımızda yapacağımız etkinlikler ile sporseverleri buluşturmanın özlemi içerisindeyiz. Şu da bir gerçektir ki, tüm hikayeler başladığı yerde bitermiş.. Futbol halı da başladığı gibi halıda da devam ediyor.’’
Herkesin derdi olduğu, onlarınki de başka.
KANDAZOĞLU VE SÜMER’E BRAVO
Türkiye Amatör Spor Kulüpleri Konfederasyonu Ankara Şubesi Başkanı Murat Kandazoğlu bayağı iyi işler yapıyor.
Kandazoğlu, Ankara’da bulunan ve geçim sıkıntısı içinde bulunan sporculara elini uzattı. Sıkıntılı sporcular için gıda paketlerinin dağıtımı için kolları sıvayan Kandazoğlu ve ekibi, bir elin gördüğünü, diğerinin görmemesi için çaba gösteriyor.
Amatör Kulüplerin sıkıntılarını bir nebze de olsa ortadan kaldırmak isteyen Kandazoğlu ve ekibi, bu konudaki sessiz, ancak çok yararlı bu çabası süratli bir şekilde ortaya çıkmaya başladı.
Sadece Kandazoğlu ve ekibi değil, Türkiye Amatör Spor Kulüplerinin Kurucu Başkanı Rıza Sümer’de yaptığı çağırı ile Amatör Kulüplere 5’er bin liralık yardım yapılmasını istedi.
Bu 2 gönüllü spor adamlarını tebrik ederim.
DOĞRU SÖZE NE DENİR?
Uygarlığın esası, ilerleme ve kuvvetin temeli, aile hayatındadır.
MUSTAFA KEMAL ATATÜRK