Yeşil sermaye mağdurları paralarını alabilecek mi?

Kıvanç El Yeşil sermaye olarak adlandırılan onlarca şirkete ortaklık vaadiyle yurtdışından paralar yatıran binlerce mağd...

Abone Ol

Kıvanç El

Yeşil sermaye olarak adlandırılan onlarca şirkete ortaklık vaadiyle yurtdışından paralar yatıran binlerce mağdurun açtığı davalar, AK Parti tarafından 2019 yılında çıkarılan bir yasa ile sonlandırılmıştı. Anayasa Mahkemesi, 4 yıllık sürecin ardından CHP’nin açtığı davada kanunu iptal etti. Ancak mağdurların paralarını alması çok da mümkün değil…

Mağdurların açtığı binlerce dava devam ederken ve sonuçlanmaya yakınken 2019 yılında AK Parti hükümeti, adını Bera Holding olarak değiştirilen Kombassan’a açılan davaları düşüren bir kanun çıkardı. CHP, kanunu Anayasa Mahkemesi’ne taşıdı. Bu süreçte de CHP’de Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, İstanbul Milletvekili Fethi Açıkel mağdurların hep yanında ve iletişimdeydi…

Çakırözer, son AYM kararına ilişkin, “vatandaşlarımızın dini duygularını istismar ederken sessiz kalan, bu şirketleri denetlemeyen AKP, bu şirketlerin batışına göz yummuş ve hak aramalarına da engel çıkarmıştı. Bu karar sonrası devlet sorumluğunu yaparak mağdurların paralarını ödemeli” çağrısı yapıyor.

Peki bu parayı ödemek mümkün mü?

Öncelikle bu kolay değil. Binlerce mağdurun tekrar dava açması gerekiyor. Ancak İslami holdingzede isimlerden Muhammet Demirci’ye göre mağdurların yüzde 60’ı hayatını kaybetti. Çocukları ya da kalan yakınları hukuki mücadeleyi bıraktı. Bir sonuç alınacağını düşünmüyor. Bu nedenle de uğraşmak istemiyor. Binlerce mağdur, çıkan kararların çok geç çıktığı konusunda hem fikir. Akla hemen “geciken adalet, adalet değildir” cümlesi geliveriyor…

Anayasa Mahkemesi’nin kararı önemli bir hukuksuzluğu ortaya koyuyor ancak sadece o kadar… Geç kalan bu kararlar sonrası mağdurlar sadece mağdur olduklarıyla kaldı.

“Kar payı” ve “ortaklık” adı altında 80’i aşkın şirkete on binlerce gurbetçiden gelen milyarlarca lira kimlere gitti, nerelerde harcandı bu soruların yanıtları da hala belirsiz…

Özetle adalet yine yerini bulmadı, çalanın yanına kar kaldı…