İstanbul'daki yenidoğan çetesi soruşturması kapsamında, savcı Engin Yavuz'u makamında tehdit eden Mustafa Kemal Zengin'in "tehlikeli insanlar" ifadeleriyle suçladığı otoparkçı kardeşlerin ifadesi ortaya çıktı.
Habertürk'ten Ceylan Sever'in haberine göre kendisini eski İçişleri Bakanlığı Müsteşarı olarak tanıtan Zengin, yanındaki avukat Aylin Arslantatar ile birlikte savcının makamında savcıyı ölümle tehdit ederken Zengin’in "Bu kişiler Papa suikastını yapmış kişiler" dediği ve tutuklandıktan sonra da "Sokakta çok güçlüler, savcıyı öldüreceklerdi, uyarmak istedim" dediği şüpheliler Baki Yavuz ile Yavuz Çelik’in de Zengin'i suçladığı öğrenildi.
"Zengin, 'Kaç yıldır tanışıyoruz, yardımcı olurdum' dedi"
Çelik, verdiği ifadede, serbest bırakılması için Zengin ile görüştüğü Tuğçe Toptemel'in üvey kızı olduğunu iletti ve "Tuğçe'yi annesiyle birlikte okuttuk, hemşire oldu. Tuğçe, tutuklanmadan yaklaşık 2 yıl kadar önce Beylikdüzü ilçesinde Özel Birinci Hastanesi'nde çocuk yoğun bakım ünitesinde hemşire olarak çalışmaya başladı. Yaklaşık 2-3 ay kadar de önce tarihini tam hatırlayamıyorum, içeriğini bilmediğim sağlık kuruluşlarıyla ilgili yapılan operasyonlarda gözaltına alınarak tutuklandı” ifadelerini kaydetti.
Daha sonra Zengin ile karşılaştıklarında kızının tutukluluğundan bahsettiğini ve “Kendisi bana 'Kaç yıldır tanışıyoruz, yardımcı olmak isterim, sen Tuğçe'nin bilgilerini ve dosya numarasını ver' dedi. Ben de verdim. Konuşmalarından avukat çevresinde araştıracağını zannettim. 'Ben sana haber vereceğim' dedi. Bu görüşmeden yaklaşık 10-15 gün sonra Mustafa Kemal zengin otoparka geldi ve oturduk. Bize kızımız Tuğçe’nin dosyasını araştırdığını, yakın zamanda ek ifadesinin alınacağını ve serbest kalabileceğini söyledi. Fakat bu bilgiyi kimden, nasıl aldığını söylemedi” açıklamasında bulundu.
Çelik, ifadesinde, “Ben de Tuğçe’nin avukatı ve sevgilisi Mustafa Gür’ü çağırdım, durumu anlattım. Kendisi de bana buna anlam veremediğini, çünkü ek ifade vermek için itirafçı olması gerektiğini, zaten Tuğçe’nin bu dosyada en masum kişi olduğunu ve suçsuz olduğunu, ek ifade gerektirecek bir durumun olmadığını söyledi. Aracına binerek otoparktan ayrıldı" ifadelerini kullandı.
Zengin'de şikayetçi oldu
Zengin’in kendilerine dosya hakkında avukatlar aracılığıyla bilgi aldığını söylediğini ifade eden Çelik, “Ancak internete düşen haberlerde ben ve abim Baki Çelik'in ismini kullanarak dosyaya bakan Cumhuriyet Savcısı'nın bize esnaf tanımlaması dışarısına çıkarıp sanki bir suç örgütü lideri, suç makinesi, Türkiye'de aydınlanmayan faili meçhul suçların dahi şüphelisi gibi anlattığını öğrendik” ifadelerini kaydetti.
"Bir savcının makamında tehdit edilemeyeceğini biliyorum"
Baki Çelik ise verdiği ifadesinde "Mustafa Kemal Zengin 2,5 ay kadar önce kardeşim Yavuz Çelik ve bana emekli hakim ve savcı tanıdıkları olduğunu, avukatlık yaptıklarını, işlerin de iyi olduğunu, emniyette gözaltında bulunan Tuğçe Toptemel dosyasını onlara verebileceğini söyledi. Fakat ben bu teklifi kabul etmedim, Tuğçe Toptemel'in erkek arkadaşı avukat olduğundan dosyayı kendisinin takip ettiğini söyledim. Ben savcının kim olduğunu bilmiyorum, Mustafa Kemal Zengin ile savcı hakkında hiç konuşmadık” ifadelerini kullandı.