Haber Merkezi - Yeniden Refah Partisi Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mehmet Kasım Gülpınar, "Belediyenin kalıcı olarak, kanuni bir şekilde istihdam ettiği hiç kimse belediyede işten çıkarılmayacak. Biz buraya insanların ekmeğiyle oynamaya gelmedik. Ama bankamatik dediğimiz, torpille işe giren, işe gelmeyen, oturduğu yerden maaş alan, bunlara verilecek bizim bir kuruş paramız yok. Bu halkın parasıdır. Benim o bir kuruşun dahi hesabını yapmam lazım. Onları da sonuna kadar koruyacağım. Onları da ayırmak lazım” dedi.
Yeniden Refah Partisi Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mehmet Kasım Gülpınar, yerel seçim sürecine dair çalışmaları değerlendirdi:
Gülpınar, seçimi kazandığında bazı personellerin işine son vereceğine dair iddialara ise "Biz buraya insanların ekmeğiyle oynamaya gelmedik. İnsanlara ekmek kazandırmaya, insanların ekmeklerine vesile olmaya geldik" sözleriyle cevap verdi:
“Algı operasyonlarıyla bu seçim atmosferinde gerçekten bunaldık. Yani bunlar elde etmeye çalıştıkları şeyi çok anlamıyorum yani özeleştiri yapmaları gereken noktada bu tip algı operasyonlarıyla kendinizi anlatmaktansa kendi eksikliklerinizi değerlendirmektense başkasının üzerinden bir algı operasyonu kurup seçim bu şekilde kazanabileceğinizi düşünmek kadar mantıksız bir şey görmüyorum ben. Yani bunun kime ne faydası olacak. Benim ne ağzımdan böyle bir kelime çıkmış, ne böyle hayalimde, ne aklımda kalbimin ucundan dahi geçmemiş bir şeyin neye istinaden söylüyorlar gerçekten anlamış değilim. Bu geçim şartlarının bu kadar zor olduğu bir dönemde bir işçinin ekmeğiyle oynamak, bir çalışanın, artık o kazanılmış bir haktır. O orada çalışmaya başladıysa eğer kalıcı olarak çalışmaya başladıysa, İŞKUR, geçici çalışanları ben söylemiyorum. Onlar için zaten kanunen yapacak bir şey yok ama belediyenin kalıcı olarak, kanuni bir şekilde istihdam ettiği hiç kimse belediyede işten çıkarılmayacak. Böyle bir şey olur mu? Bunun vebali var bir kere. Biz buraya insanların ekmeğiyle oynamaya gelmedik. İnsanlara ekmek kazandırmaya, insanların ekmeklerine vesile olmaya geldik. O insanlar daha kaç paraya çalışıyor? Ne kadara çalışıyor? Nasıl geçiniyor bu hayat şartları altında? Bir de onları siz işten dışarı çıkarırsanız, işsizliğe sebebiyet verirseniz, bunların ekmeğiyle oynarsanız bunun vebalini kim ödeyebilir. Nasıl böyle bir mantık, nasıl böyle bir algı yürütüyorlar, nasıl vicdanlarına sığıyor... Herhalde vicdan kalmamış. Muhtemelen öyle bir durum var. O konuda herkes müsterih olsun ama yine söylüyorum bakın, bankamatik dediğimiz, o çalışmayan, torpille işe giren, işe gelmeyen, oturduğu yerden maaş alan, bunlara verilecek bizim bir kuruş paramız yok. Bu halkın parasıdır. Benim o bir kuruşun dahi hesabını yapmam lazım. Onları da sonuna kadar koruyacağım. Onları da ayırmak lazım
"İmkanlarımızı gençler için kullanmalıyız"
Kazanma ihtimali en yüksek adaylar içinde en genç belediye başkanı adayı da benim, onu da göz ardı etmemek lazım. Onun için gençlere sözde değil özde, gerçekten kıymet verdik. Bugünden sonra da veririz. Gençler burada bizi çok iyi tanırlar. 12 sene milletvekilliğimiz boyunca elimizden geldiğince, cebimizde ne varsa biz onları da gençlerimizle paylaştık hep bugüne kadar. Yeter ki gençlerimiz okusunlar, memlekete faydalı insanlar olsunlar, yanlış yollara sapmasınlar diye. Çünkü gençlik en zor dönem, hepimiz yaşadık, hepimiz genç olduk. Biz bununla ilgili kendi o zaman imkanlarımız dahilinde çok güzel çalışmalar yaptık ama şimdi imkanlar çok daha geniş olacak inşallah. Belediye başkanı dediğin zaman, özellikle büyükşehir belediye başkanlığı dediğin zaman hem maddi hem manevi imkanlarınız çok ciddi manada artacak ve biz bunun da çoğunluğu da inşallah gençlerin istihdamına ve gençlerin uğruna ve gençlerin hayatını rahat idame ettirmesine kullanacağız. O konuda dediğim gibi gençler, bizi tanıyanlar çok iyi biliyor ama tanımayanlar da bundan sonra inşallah tanıyacak. Bizim mutlak surette özellikle istihdam konusunda çok ciddi çalışmalar yapmamız lazım ama istihdam tabi tek başına bir memlekete gelmiyor. O memlekette yaşanabilir bir şehir olması lazım, kalite olması lazım, huzur olması, lazım refah olması lazım. Yani bu tip, bizim sağlayabileceğimiz etkenler var. Tabi bizim maddi olarak, belediye olarak sağlamamız gereken, sağlayabileceğimiz imkanlar var. Daha rahat bir şehir, daha yaşanabilir bir şehir, gençlerin daha çok istihdam edildiği, belediyede demiyorum, bakın belediyeyi kastetmiyorum. Ben genel olarak yani, özellikle özel sektörün daha yoğun burada faaliyet gösterdiği bir şehir olarak ama o özel sektörün de buraya gelmesi için aynı zamanda burada da çok güzel bir şehircilik anlayışı olması lazım. Güzel bir şehir inşa etmek lazım, eksiklikleri alelacele gidermek lazım. Bu konuda hepsini bir bütün olarak değerlendirmek, düşünmek lazım ve bir bütüncül proje olarak görmek lazım.”
