Politika

Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Kılıç, basın toplantısında konuştu:

- "Terörle mücadele, ansızın akla gelen ilk beyanın ifade edilmesiyle yürütülebilecek bir süreç değildir. Kurumlar işin içinde olmalıdır. Dahiliyesiyle, hariciyesiyle, adliyesiyle, emniyetiyle, istihbaratıyla bütün devlet aklı seferber olmalıdır"

Abone Ol

ANKARA (AA) - Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Suat Kılıç, "Terörle mücadele, ansızın akla gelen ilk beyanın ifade edilmesiyle yürütülebilecek bir süreç değildir. Kurumlar işin içinde olmalıdır. Dahiliyesiyle, hariciyesiyle, adliyesiyle, emniyetiyle, istihbaratıyla bütün devlet aklı seferber olmalıdır." dedi.

Kılıç, partisinin genel merkezindeki Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısı sonrası basına açıklamalarda bulundu.

Türkiye'nin siyasi gündeminde, geçen hafta MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin yaptığı açıklamaların yer aldığını belirten Suat Kılıç, bölücü başının, eli kanlı hainin, TBMM'de kürsüde söz almasının mümkün olmayacağını söyledi.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'na, yargılandığı dava nedeniyle siyasi yasak getirileceği yönünde CHP tarafından propaganda yapıldığını ifade eden Kılıç, "Bırakın özgürce yarışsın, boyunun ölçüsünü alsın. Boyunun ölçüsünü alacağı yer sandıktır, mahkeme salonları değil. Yenemeyeceğinizi düşünüyorsanız, korkuyorsanız geri çekilin bize bırakın. Sandıkta biz gereğini yerine getirelim." diye konuştu.

Açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Suat Kılıç, MHP Genel Başkanı Bahçeli'nin açıklamalarına ilişkin bir soru üzerine, terörist başına özgürlük anlamına gelen çağrıların toplum tarafından reddedildiğini söyledi. Kılıç, şöyle devam etti:

"Bu gibi meselelerde bir kişinin aklıyla hareket edilmez, devlet aklıyla hareket edilir. Türkiye Cumhuriyeti, binlerce yıllık tarihi olan köklü bir devlet geleneğini temsil etmektedir. Türkiye'yi yönetenlerin, devlet aklına, kurumlara müracaat etmeleri lazımdır. Terörle mücadele, ansızın akla gelen ilk beyanın ifade edilmesiyle yürütülebilecek bir süreç değildir. Kurumlar işin içinde olmalıdır. Dahiliyesiyle, hariciyesiyle, adliyesiyle, emniyetiyle, istihbaratıyla bütün devlet aklı seferber olmalıdır. Yoksa tüpten çıkan macunu tekrar geriye ittirmek mümkün değildir. Toplum vicdanı, Abdullah Öcalan'ın meclis kürsüsüne gelmesi çağrısından kanamıştır, rahatsız olmuştur."