Yeni hükümet, eski kafa

Yusuf KANLI Demokratik yönetime bağlı olanlar için seçimlerin sonucuna saygı duymak en kutsal ilkedir. Sonuç bizi mutlu edebilir veya üzebilir, ancak seçim sonucuna tam ol...

Abone Ol
Yusuf KANLI Demokratik yönetime bağlı olanlar için seçimlerin sonucuna saygı duymak en kutsal ilkedir. Sonuç bizi mutlu edebilir veya üzebilir, ancak seçim sonucuna tam olarak saygı gösterilmelidir. Oylama mutlaka meclis sandalyeleri için olmayabilir. Kuzey Kıbrıs Ulusal Birlik Partisi'nde (UBP) son günlerde olduğu gibi, yeni parti başkanı ve parti yöneticilerinin seçilmesi için de olabilir. UBP Kongresine haftalar kala tahmin edildiği gibi Faiz Sucuoğlu yüzde 60'ın üzerinde oy alarak açık ara birinci çıktı, ve seçildi. Ankara sonuçtan memnun mu? Ankara, bazı kendinden müphem analistlerin iddia ettiği gibi, Hasan Taçoy'un UBP genel başkanı olmasını tercih eder miydi? Seçim bitti ve seçim sandıklarından UBP'nin Sucuoğlu başkanlığı gerçeği çıktı. Şimdi UBP'nin bir başka kongresinde UBP üyeleri başka birini seçene kadar herkes bu yeni gerçekliği saygıyla kaşlılamalı, kabul etmeli. Sucuoğlu kimseyi şaşırtmadı; UBP genel merkezini ve geçmişte politik beklentilerine karşı tavır alan, süreçte bazı mahfillerde toplantılar düzenlediği iddia edilen insanları parti merkezinden ve karar mekanizmalarından temizlemekle başladı. Doğrusu bunu pek de kendisinden beklenilen kibarlıkla yapmadı, veya birileri onun adına ama çok hayratça davrandı. Bunun için eleştirilmeli mi? Kesinlikle. UBP genel başkanıdır, UBP çiftliğinin sahibi değildir, ancak birçok kişi UBP'nin uzun zamandır siyasi parti olmaktan çıktığını ve çiftlik haline geldiğini iddia ediyor. Bu onların görüşü, ifade özgürlüğüne olan bağlılığımdan dolayı saygı duyduğum, ama hiç de şık olmadığını, doğru bulmadığımı söylemeliyim. Sucuoğlu'nun Demokrat Parti ile kurduğu azınlık hükümeti Cuma günü açıklandı. Bazı bağımsızlar tarafından desteklense de, pamuk ipliğine bağlı bir başka bir azınlık hükümeti kurulan. 9 Ocak'ta erken seçim çağrısında sadık kalması koşuluyla ve 2022 bütçesi ve seçim yasalarıyla ilgili değişikliklerin yapılması şartıyla, muhtemelen hükümetteki kısa süresi boyunca Halkın Partisi (HP) ve Cumhuriyetçi Türkler Partisi'nden (CTP) şartlı destek alabilir. Siyasiler hızlı davranmazsa, Erken seçim için 9 Ocak tarihi kaçırılabilir Yüksek Seçim Kurulu zaten ima etti. Seçimlerin 18’inde yapılabileceği konuşuluyor. Sucuoğlu da nitekim ilk görevin 2022 bütçesini hazırlamak olduğu için erken seçim tarihinde bir iki hafta gecikme olabileceği konusunda herkesin hemfikir olduğunu söyledi. Yine de bu hükümet iki ay boyunca zar zor görevde kalacak. Kabine listesinin incelenmesi, Sucuoğlu'nun sert intikamcı başlangıcına rağmen UBP'de fazla kavga istemediğini gösteriyor. Daha önce yaptığı ve milletvekillerinin dışından bakan atamanın seçilmişlere hakaret olduğu yönündeki açıklamalarına rağmen, parlamenter olmayan Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu koltuğunu korudu. Benzer şekilde Sucuoğlu'nun eski Cumhurbaşkanı ve UBP onursal başkanı Derviş Eroğlu'nun parti üzerindeki ağır etkisinden rahatsız olduğu iddilarına rağmen, Eroğlu'nun kızı Resmiye Canaltay'ı Ulaştırma Bakanı olarak tuttu. Şimdilik fena değil. Ancak, çantasında bir sopa var. Görünüşe göre, kuzey Kıbrıs'ta demokrasiyi ciddi şekilde kısıtlayabilecek ve liderlerin ve parti genel merkezlerinin hegemonyasını daha da pekiştirebilecek bir sopa bu. UBP, CTP, DP'nin yanı sıra Yeni Doğuş Partisi'nin de hem bir partinin aday listesinde hem de seçim tasarısı genelinde insanların tercih yapma hakkına son verilmesini desteklediği, HP’nin ise karşı olduğu konuşuluyor. Mevcut yasada seçmenler aday listelerinde hem parti kolonunda hem de karma olarak "seçme" hakkına sahiptir. Bu sisteme göre aday listesinde belli sayıda tercih yapılabiliyor ve tercih alan adaylar listede yukarıya tırmanıyor. Böylece, ilk sıraya yerleştirilecek bir aday seçilemeyebilir – 2013 seçimlerinde eski UBP genel başkanı İrsen Küçük'te olduğu gibi – ya da son sıradaki biri yükselebilir ve böylece seçilebilir. "Tercih sisteminin" çok fazla geçersiz oy ürettiğini iddia eden karşıtlar bu uygulamanın iptalini istiyor. Ancak, bir seçim hariç, Kuzey Kıbrıs'ta bu sistem başından beri yürürlüktedir ve halkın tercihleri doğrultusunda parlamentoların üretilmesine yardımcı olmuştur. Tercih sistemi parti liderlerini daha da güçlendirecek, adayların kaderini liderler ve partide egemen pozisyondaki bir-iki kişi belirleyecektir. Bu sistemde sorun varsa, ki olabilir, çözüm iptalinde değil, aksama noktalarının giderilmesinde aranmalıdır.