DİCLE KAVAK EKMEKCİ - Dünya kültür mirasının korunması ve Müzeciliğin tanıtılması amacıyla UNESCO tarafından tüm dünyada 18 Mayıs "Müzeler Günü" olarak kutlanıyor. Ülkemizde aynı amaçla 1982 yılından itibaren her yıl “Müzeler Haftası Kutlama Yönergesi” hükümleri kapsamında Mayıs ayının son haftasında “Müzeler Haftası” etkinlikleri yapılıyor. Ülkemizdeki kültür varlıklarının tanıtılması, korunması, onarılması ve saklanması ile gelecek kuşaklara aktarılması için yapılan ve yapılması gereken çalışmaları anlatmak, müzelerimizi tanıtmak, öğrencilerimizin millî kültür ve tarih bilgisini zenginleştirmek, onların kültür varlıklarımıza sahip çıkmalarına yardımcı olmak amacıyla kutlanan Müzeler Haftası bu yıl "Eğitim ve Araştırma Müzeleri" temasıyla kutlandı. Müzeler Haftası etkinlikleri hem genç nesillerin müzelere olan ilgisini artırmayı hem de kültürel mirasın korunması ve aktarılmasını sağlamayı amaçlıyor. Eğitim ve araştırma müzeleri teması çerçevesinde düzenlenen bu etkinlikler, müzelerin toplum üzerindeki etkisini ve önemini vurguladı. Müzeler Haftası etkinlikleri, toplumun her kesiminden ziyaretçilerin katılımıyla müzelerin canlı ve dinamik birer eğitim ve araştırma merkezi olarak tanınmasını sağladı.
Müzeler bir bölgenin kültürel açıdan ne kadar değerli olduğunu göstermesi bakımından önem taşıyor. Geçmişte yaşanılan hayatlar ve yapıların sergilendiği alanlara müze adı veriliyor. Sergilendikleri eserlerin özelliklerine göre müzelerin farklı kategorilere ayrılıyor. Ülkemizde etnografya müzeleri, arkeoloji müzeleri, oyuncak müzesi, sanat müzesi, İslami eserler müzesi, resim ve heykel müzesi gibi çeşitli müzeler bulunuyor. Ülkemizde kurulan ilk müze 1846 yılında Ahmet Fethi Paşa tarafından İstanbul'da Aya İrini Kilisesi'nde kuruluyor. Bu yıllarda Osman Hamdi Bey tarafından İstanbul Arkeoloji Müzesi, Halit Eldem Bey tarafından da Türk ve İslam Eserleri Müzesi açılıyor. 1924 yılında Topkapı Sarayı Müzesi, 1928 yılında Etnografya Müzesi gibi önemli müzeler açılıyor.
Yeğen: “Kültür aidiyet duygusudur. Antik kentlerdeki eserler medeniyetimizin mirasıdır”
Abant İzzet Baysal Üniversitesi emekli Öğretim Üyesi Gülşen Yeğen, Müzeler Haftası kapsamında yaptığı konuşmada, kültür mirasımızın korunması için yıllardır çabaladıklarını ve bu kapsamda birçok proje yaptıklarını söyledi. Yeğen açıklamasında, “Eğitim ortamı olarak müzeleri kullanıyoruz Çünkü Anadolu toprakları dünyanın kültür varlıklarının mirasçısı. Türkiye’deki ilk müze çağının çok ötesinde bir vizyona sahip olan Osman Hamdi Bey tarafından kuruluyor ve Muğla ilinde ilk kez bir Türk kazı başlatmış oluyor” dedi. Benimsediği eğitim sistemini müzelerde gerçekleştirdiğini söyleyen Yeğen, “ Eğitimde asla unutulmayacak kalıcı öğrenim alanı oluşturmak için başta Anadolu medeniyetleri müzesi olmak üzere antik kentler ve müzeleri ders kapsamında öğrencilere gezdirerek kültürel mirasımızı tanımalarını önemsiyorum. Bu şekilde müzelere ve antik kentlere olan ilgi her yer bir eğitim alanıdır prensibiyle arttı” açıklamasında bulundu. Kültür aidiyet duygusu olduğunu vurgulayan Yeğen, konuşmasının devamında, “Tanırsan seversin, seversen korursun. Kültür varlıklarının en önemli özelliği bize kendi kimliğimizi hissettirmesidir. Dünya tarihini değiştiren gelişmelerin yaşandığı bir coğrafyada yaşıyoruz. Bir eğitimci olarak Anadolu’da yaşayan çocuğa her şeyden önce Anadolu’yu anlatmak gerekiyor. Antik kentleri gezmek kültürümüzü tanımak için çok önemli ve bu konuda eğitimcilere ve müze çalışanlarına büyük görev düşüyor çünkü burada gezerken görülen her bir eser bizim mirasımız” ifadesinde bulundu.
Ankara’daki eğitim ve araştırma müzeleri
Anıtkabir Atatürk Ve Kurtuluş Savaşı Müzesi Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk'ün anıt mezarını içeren kompleks, çocukların da yetişkinlerin de zaman zaman ziyaret ederek vakit geçirdikleri Ankara’nın en özel mekanlarından. Aslanlı yoldan geçerek tören meydanının çıkışı, meydanın köşeleri, on kule, iki heykel grubu ile Atatürk ve Kurtuluş Savaşı Müzesi’ne ulaşabilirsiniz. Anıt Bloku olarak anılan yapılar Barış Parkı adı verilen ağaçlık bir alanla çevrili. Anıt mezar da, Şeref Holü, Mezar odası, Aslanlı Yol ve heykel grupları yer alırken, Kuleler bölümünde, İstiklâl Kulesi, Hürriyet Kulesi, Mehmetçik Kulesi, Müdafaa-i Hukuk Kulesi, Zafer Kulesi, Barış Kulesi, 23 Nisan Kulesi, Misak-ı Millî Kulesi, İnkılâp Kulesi ve Cumhuriyet Kulesi bulunuyor. Tören meydanı ile İsmet İnönü'nün lahdinden sonra, Atatürk ve Kurtuluş Savaşı Müzesi son olarak da Barış Parkı ziyaret edilebiliyor.
Anadolu Medeniyetleri Müzesi, Atpazarı olarak adlandırılan semtte, Mahmut Paşa tarafından 1464-1471 yılları arasında inşa ediliyor. Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde Anadolu Arkeolojisi, Paleolithik Çağ’dan başlayarak günümüze kadar gelen tüm medeniyetlerin tarigi Osmanlı devrinin bu tarihi mekânlarında kronolojik sırayla sergileniyor.
Cumhuriyet Müzesi diğer adıyla İkinci Türkiye Büyük Millet Meclisi Binası 1923 yılında mimar Vedat Tek tarafından Cumhuriyet Halk Fırkası toplantı yeri olarak inşa ediliyor fakat 30 Ekim 1981 tarihinde müze olarak ziyarete açılmış Müzede ilk üç Cumhurbaşkanımız olan Mustafa Kemal Atatürk, İsmet İnönü ve Celal Bayar’ın kişisel eşyaları, Mecliste kullanılan çeşitli kırtasiye araçları, Meclis görüşme tutanakları, milletvekili yoklama defterlerinden birer örnek ile Atatürk ilkeleri ve devrimlerine ilişkin eserler sergileniyor.
Kurtuluş Savaşı Müzesi, 1915 yılında İttihat ve Terakki Fırkasınca kulüp binası olarak yapılmış, 23 Nisan 1920’de Büyük Millet Meclisi olarak açıldıktan sonra dört yıl boyunca Meclis Binası olarak kullanılmış. 1961 yılında ise müzeye dönüştürülen yapıda, Atatürk ve bazı milletvekillerine ait şahsi eşyalar, etnografik malzemeler, istiklal madalyaları, Millî Mücadelenin silah ve haberleşme gücünü yansıtan eserler ile yağlı boya tablolar bulunuyor.
Ankara Resim Ve Heykel Müzesi 1927 yılında Türk Ocakları Merkez Binası olarak inşa ediliyor. 1980 yılında restore edilerek hizmete giren müzede kurum haline gelmiştir. Osman Hamdi Bey’in Silah Taciri, V. Vereshchaing’in Timur’un Mezarı Başında, Fausto Zonaro’nın Genç Kız Portresi gibi tabloların yanı sıra restorasyon atölyesi, teşhir salonları, Şark Salonu ve konser tiyatro salonları bulunuyor.
“Burası 10.11.1938 tarihinde sonsuzluğa ulaşan Atatürk’ün 21.11.1938 tarihinden 10.11.1953 tarihine kadar yattığı yerdir”
Etnografya Müzesi, 1927 yılında İtalyan heykeltıraş Pietro Canonica tarafından inşa ediliyor ve 15 yıl süreyle Atatürk’ün geçici mezarı olarak kalıyor. Müzenin iç kısmında bulunan mermer yazıtta yazısı yer almaktadır. Etnografya Müzesi’nde Anadolu’nun Türk-İslam Dönemine ait eserler, Anadolu’nun çeşitli yörelerine ait dokuma örnekleri, Türk odası ve sünneti töreni konulu sergiler ile Türk çini, seramik, cam, silah, yazma eserler, levhalar ve Selçuklu ve Osmanlı Dönemine ait seçkin ahşap eserler bulunuyor.
Gordion Müzesi, 1963 yılında yapılıyor ve Gordion kazılarından eserler kronolojik olarak sergileniyor. Eski Tunç Çağı’ndan Erken Demir Çağı’na Lidya dönemi, Helenistik dönemi ve Roma dönemine ait eserler sergileniyor.
Roma Hamamı Açık Hava Müzesi Ve Ören Yerinin ortaya çıkışı ise şöyle, 1938 yılında yapılan kazılarda Frig, Roma ve Bizans katları bulunuyor. 1940-1943 yılları arasında yapılan kazılarda sikkeler ortaya çıkarken İmparator heykeli de bulunuyor.
Alagöz Karargâh binası, Kütahya-Eskişehir savaşları sonunda Türk Ordusu Sakarya hattına çekilirken Başkomutan Mustafa Kemal’in karargâhı olarak kullanılıyor. Atatürk, 23 Ağustos’tan 13 Eylül 1921 tarihine kadar 22 gün 22 gece aralıksız devam eden savaşın büyük bir bölümünün bu binadan idare etmiş, bütün planlarını burada hazırlamış, tarihi kararlarını burada vermiştir. Müze, Anıtkabir Komutanlığına bağlı olarak faaliyet gösteriyor.
Devlet Mezarlığı, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanları ile Cumhuriyetimizin kuruluşuna hayat veren Ulu Önder Atatürk’ün yakın silah arkadaşları olan İstiklal Harbi komutanlarının defnedilmesi için 30 Ağustos 1988 tarihinde devlet töreniyle açılıyor. 08.11.2006 tarihinde kanun hükmünde değişikliğe gidilerek, TBMM başkanları ve Başbakanların da Devlet Mezarlığına defnedilmesi karara bağlanıyor. Devlet Mezarlığı Müzesinde defnedilen Cumhurbaşkanlarına ve İstiklal Savaşı komutanlarına ait eşya, resim ve belgeler sergileniyor. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kuruluşu, 19 Mayıs 1919 tarihinden başlayarak Cumhuriyetin kuruluşuna kadar olan tarih; heykel ve simgelerle canlandırılarak, açık havada “Cumhuriyet Tarihi Yolu” olarak ziyarete açılmıştır.
Hava Kuvvetleri Müzesi 1998 tarihinde Mustafa Kemal Atatürk’ün manevi kızı, ülkemizin ilk kadın pilotu Sabiha Gökçen tarafından açılıyor. Türk Hava Kuvvetleri demirbaş kaydında bulunan her türlü uçak, silah, mühimmat, yer savunma sistemleri gibi zengin bir koleksiyon tasnif edilerek çağdaş müzecilik anlayışı ile açık sergi alanında sergileniyor.
Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Oyuncak Müzesi 23 Nisan 1990 tarihinde Türkiye’nin ilk oyuncak müzesi olarak Prof. Dr. Bekir Onur tarafından ziyarete açılıyor. İki binin üzerinde oyuncağın yer aldığı müzede Türkiye’de hızlı değişim süreci içinde kaybolma tehdidi altındaki oyuncakların korunması amaçlanıyor.
Türk Tarih Müzesi’nde, Türk tarihi, İskit, Saka döneminden başlıyor. Göktürk kağan ve hatunları, 16 Türk devleti kurucuları, Selçuklu sultanları, Osmanlı padişahları, Kurtuluş Savaşı komutanları, büyük Türk düşünürleri, Türk Cumhuriyetleri kurucuları, Türk Cumhuriyetleri’ni temsil eden fikir adamları ve Cumhuriyet dönemi bilim insanı, şair, yazar ve sanatçılarını temsil eden 200’ün üzerinde heykel yer alıyor. Ayrıca Ergenekon Destanı, Kürşat ve 40 Çerisi, Göktürk Okçuları, Kurtuluş Savaşı Koşan Atlıları, 1453 İstanbul’un Fethi, Kurtuluş Savaşı ve Çanakkale Savaşı kompozisyonları yer alırken müzede beş farklı Atatürk heykeli bulunuyor.
Yeğen: “Anadolu toprakları dünyanın kültür varlıklarının mirasçısıdır”
Her yıl mayıs ayının son haftasında kutlanan Müzeler Haftası, bu yıl "Eğitim ve Araştırma Müzeleri" temasıyla kutlandı. Müzeler haftası kapsamında kültür varlıklarının tanıtılması, korunması, onarılması ve saklanması ile gelecek kuşaklara aktarılması amacıyla Ankara’daki müzeleri derledik.
Editör: Ramazan Atabey
Yorumlar