Deniz Ali Tatar

Puruli Kültür Sanat tarafından 11 yıldır düzenlenen Engelsiz Filmler Festivali, 12. yılında bu kez daha erken bir tarihte Ankaralı sinemaseverlerle buluşacak. Seçkisinde Türkiye ve dünya sinemasının öne çıkan ödüllü filmlerini bir araya getiren festival filmleri, 7-13 Haziran tarihleri arasında Ankara'da Paribu Cineverse ANKAmall ve Goethe-Institut salonlarında izleyiciyle bir araya gelecek. Festival seçkisinde gösterime sunulan her film, sesli betimleme ve ayrıntılı altyazı ile erişebilir olarak sinemaseverlerle buluşuyor.

Gösterimlerin ardından film ekipleriyle yapılan söyleşilerde, atölye ve ödül töreninde de işaret dili tercümesi yapılıyor. "Çocuklar İçin" ve "Ayla Algan Anısına Özel Gösterim" dışındaki tüm gösterim ve etkinliklerde İngilizce çeviri de yer alıyor.

Festival hakkında 24 Saat’e bilgi veren Festival Yönetmeni Kıvanç Yalçıner ve Program Koordinatörü Kaan Denk, sınırlı bir sürede dünyada gerçekleşen diğer film festivallerini de takip ederek programı yaptıklarını söyledi.

Engelsiz Filmler Festivali (3)

Kanser tedavisi gören hayvansever gence hastane bahçesinde köpeklerle moral verdiler Kanser tedavisi gören hayvansever gence hastane bahçesinde köpeklerle moral verdiler

Sundance ve Berlin’de prömiyer yapan filmler “Kaleydoskop” seçkisinde

Önceki Engelsiz Filmler Festivali’ni Ekim 2023’te yaptıklarını hatırlatan ve 12. festivali ise yaz aylarında yapmaya karar verdiklerini söyleyen Yalçıner, “Bizim için kolay olmadı, çünkü Kasım’da festivalin Eskişehir ayağını yaptıktan sonra yorulmuştuk. Aslında biz festivali ilk zamanlar ilkbaharda yapıyorduk, hatta o zamanlar da Haziran’da yapmayı hedeflemiştik. Biz de ilk zamanlarımızdaki gibi, festivalimizin tarihlerini Mayıs sonu Haziran başı gibi yapmaya karar verdik. Bu yıl bunu başarmayı hedefleyerek yetiştik aslında” dedi.

Bu kararı 2023 yılındaki festival başlamadan verdiklerini söyleyen Denk, “Zaten ben hem 2023 için hem de 2024 için program hazırlıklarına başlamıştım. Kasım’da Eskişehir’deki gösterimlerimiz bittikten sonra çok kısa bir mola vererek 2024 hazırlıklarına başladık. Vakit kısa, ama hali hazırda her an dünyada gerçekleşen diğer film festivallerini de takip ederek ilerledik. Sadece yeni filmler değil, sinema tarihinden filmlere de yer veriyoruz. Onlar için araştırma sürecimiz de keyifli geçti ve bu yıla güzel hazırlandığımızı düşünüyoruz” dedi.

Festival programına yeni filmleri almayı öncelediklerini söyleyen Denk, “Ulusal Uzun Yarışma’da yer alan filmler ve Kaleydoskop bölümlerimiz için yeni filmlerin olduğu bir program yaptığımızı söylemek mümkün. Kaleydoskop bölümünde 2024 filmleri ağırlıkta, Sundance ve Berlin’deki film festivallerinde prömiyer yapan filmler ve hatta Ankara’da ilk kez gösterilecek filmler var. Hatta Türkiye prömiyerini yapacak olan Finlandiya yapımı ‘Ölüm Yaşayanların Sorunudur’ filmi dikkat çekiyor. ‘İmparatorluk’ filmi, Berlin’den Gümüş Ayı ödülü aldı ve yönetmen Bruno Dumont’un başarılı yeni filmlerinden. ‘Bir Ailenin Kısa Hikayesi” ilk film mesela ve Sundance’deki gösteriminden sonra baya olumlu eleştiriler aldı. Beijing Film Festivali’nde de ödülle döndü ayrıca, hatta 'umut vadeden yönetmen’ olarak övgü aldı film. ‘Kadın’ ise, Polonya’nın en aktif yönetmenlerinden Malgorzata Szumowska’nın yeni filmi. Uzun zamandır beraber çalıştıkları Michal Englert ile beraber yönetiyorlar. Dünya sineması açısından zengin bir seçkimiz var” dedi.

Jørgen  Leth

Spor dolu bir sezon Jørgen Leth'in spor belgeselleriyle yeniden hatırlanacak

Geçtiğimiz yıl “Parmak İzi” adlı yeni bir bölüm eklediklerini ve bu bölümün bu sene de olduğunu belirten Denk, “Seçkide sinema tarihine imzasını bırakabilmiş sanatçıları odağımıza alıyoruz. Geçtiğimiz yıl Ken Loach’ın filmlerini seçkide buluşturmuştuk. Bu yıl ise, Kıvanç ile konuşurken 2024 yazının nasıl spor dolu olduğunu fark ettik ve bu yönden bir seçki oluşturmayı istedik. Bu nedenle bu yılki ‘Parmak İzi’ seçkisini, Danimarkalı yönetmen, şair, gazeteci, bisiklet ve caz müzik yorumcusu Jørgen Leth’e ayırdık. Jørgen Leth, sinema tarihinde spor belgeselleri denince akla gelen ilk yönetmenlerden Festivalin son günüyle beraber 87 yaşını dolduruyor Jørgen Leth ve seçkide Türkiye’de ilk defa gösterilecek filmleri de mevcut. 5 spor belgeseli var ve bu belgesellerin gösterimi Goethe-Institut’ta gösterilecek” dedi.

Jørgen Leth’in Engelsiz Filmler Festivali’ne yabancı olmadığını da belirten Yalçıner, “Lars Von Trier’in ‘5 Engel’ filmi vardı ve Leth’in ‘The Perfect Human’ filmiyle de çok bağlantılı. Ben Jørgen Leth’i Lars Von Trier sayesinde keşfetmiştim. Bu seneki seçkide olması kaçınılmaz oldu. Ayrıca bölümle bağlantılı olarak, “Spor Filmlerinin Unutulmaz Yönetmeni: Jørgen Leth” başlıklı bir söyleşimiz var. Socrates Dergi ekibinden spor yazarı ve bisiklet anlatıcısı İnan Özdemir katılacak söyleşiye. 12 Haziran Çarşamba, önce “Cehennemde Bir Pazar” gösterilecek, ardından söyleşi olacak. İnan Özdemir, daha önce Jørgen Leth ile iki kez röportaj yapmış ve oldukça tecrübeli kendisi hakkında” dedi.

“Oditoryum” bölümünün festivalde yıllardır olduğunu ve ses-müzik-sinemayı bir araya getiren filmlerin olduğunu belirten Yalçıner, “Sinemada ses üzerine filmler, ya da müzik konulu filmler bu bölümde yer alıyor. ’32 Ses’, ‘Başka Dinleme Biçimleri’ ve ‘Defin’ bu seneki seçkide yer alan 3 film oldu. ‘Defin’ filminin yönetmeni Litvanyalı sinemacı ve sanatçı Emilija Škarnulytė, aynı zamanda kısa film yarışmasında jüri üyemiz ve 13 Haziran’daki gösterime gelecek. Filmde Çernobil’e eş Litvanya’daki bir nükleer santralin olağanüstü görüntüleri eşliğinde çok olağanüstü bir ses tasarımı var. ’32 Ses’ ise bir sinema deneyi aslında. Oscar adayı da olan yönetmen Sam Green, canlı bir sinema performansı sergilemeye çalışıyor. Ses üzerine çalışılmış 32 farklı deney var filmde ve yurt dışında filme sahne şovu şekilde turne yapılıyor, mutlaka salonda izlenmesi gereken bir film. ‘Başka Dinleme Biçimleri’ ise ses üzerine yapılan araştırmalarına odaklanan bir belgesel. Fransız bir film ve kültür politikaları üzerine” diye anlattı.

Engelsiz Filmler Festivali (2)

Ayla Algan, “Karanlıkta Uyuyanlar” filmiyle anılacak

Kısa film yarışmasının bu sene de devam ettiğini söyleyen Denk, 28 farklı ülkeden 136 kısa filmin başvuru yaptığını belirtti. Yarışmada 15 filmin olduğunu söyleyen Denk, “Filmleri üçer seans şekilde seyirciye sunacağız. Üç tane de Türk filmi var ayrıca. Fransa, Çin, Estonya ve Portekiz gibi ülkelerden filmler de seçkide. Litvanyalı sinemacı ve sanatçı Emilija Škarnulytė, Danimarka Film Eleştirmenleri Derneği Başkanı Nanna Frank Rasmussen, canlandırma sanatçısı ve Canlandıranlar Festivali yönetmeni Berat, ilk jüri üyelerimiz oldular” dedi. Ulusal Uzun Film Yarışması’ndan da bahseden Yalçıner, “Sinema yazarı Evrim Kaya, yönetmen Somnur Vardar ve akademisyen Ali Karadoğan jüri üyelerimiz oldular. Son 1 yılda öne çıkan yerli yapımlardan bir yarışma seçkimiz oluştu ve 5 film yer alıyor. Mete Gümürhan’ın 'Beraber' filmi, İstanbul’dan sonra ikinci gösterimini yapacak. Büşra Bilginer’in 'Kıyıda', Aslıhan Ünaldı’nın 'Suyun Üstü', Aslı Özge’nin 'Kara Kutu' ve Nehir Tuna’nın 'Yurt' filmleri Ankara’daki ilk festival gösterimlerini gerçekleştirecek” dedi.

Beraber Mete Gümürhan

Festivalde bir açıkhava gösterimi yapacaklarından bahseden Yalçıner, bu gösterimde Türk sinemasının unutulmaz isimlerinden Ayla Algan’ı anacaklarını söyledi. Yalçıner, “Akademisyen Ali Karadoğan ve sinema tarihi araştırmacısı Emrah Özen, Mülkiyeliler Birliği’nde bir sunum yapacaklar. 9 Haziran Pazar akşamı 20.30’da Mülkiyeliler Birliği’nin bahçesinde “Karanlıkta Uyuyanlar” filmini erişilebilir olarak göstereceğiz. Türkiye Sinema tarihindeki ilk işçi filmi olmasının yanı sıra, aynı zamanda Ayla Algan’ın sinema kariyerine başladığı bir film olma özelliği var” dedi.

Engelsiz Ff

Muhabir: Deniz Ali Tatar