Hayvanlara Özgürlük Platformu, İzmir’de düzenlediği mitingle, Hayvanları Koruma Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’ne ilişkin çağrısını yineledi. Hayvanseverler adına konuşan Olcay Çelebi, “Silkelenip kendimize gelelim. Yasayı geri çekip, merhametle bir yasa düzenlemesi yapalım” dedi.
 

ANKA'dan Tenzile Aşçı'nın haberine göre, Hayvanları Koruma Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’nda kabul edilmesine ilişkin tepkiler sürüyor.

Balıkesir'de çıkan yangında 5 ev hasar gördü Balıkesir'de çıkan yangında 5 ev hasar gördü

Söz konusu teklifin kanunlaştırılmasıyla, yurdun dört bir yanında hayvan katliamları baş gösterirken, Hayvanlara Özgürlük Platformu, yasaya ve yaşanan olaylara karşı miting düzenledi.

İzmir Cumhuriyet Meydanı’nda yürüyüşle başlayan mitingde, hayvanseverler “Devlet öldürmez, devlet yaşatır”, “Onların acısı bizim utancımız”, “Kanlı yasa istemiyoruz”, “Hayvan cinayetleri politiktir”, “Katiller içeri, hayvanlar dışarı” sloganları atarak iktidara ‘yasayı geri çekin’ çağrısında bulundu. 

Açıklamayı hayvan hakları savunucuları adına Olcay Çelebi okudu.

Çelebi'nin okuduğu açıklamada, şunlar kaydedildi: 

“Hiçbir hayvan hakkı savunucusu buna göz yummaz"

“Ülkemiz tarihinde kara bir leke kalacak toplu itlaf yasası, konunun paydaşları, Veteriner Hekimler Birliği Merkez Konseyi, veterinerler fakülteleri, STK ve gönüllüler, baroların hayvan hakları merkezlerinin fikirleri alınmadan, kapalı kapılar arkasında hazırlanmış ve oldu bittiye getirilerek TBMM’den geçirilmiştir. Kanun teklifi, belediyelere 5199 sayılı kanun ile kaldırılan ‘hayvanları öldürme yetkisini’ yeniden resmi olarak vermektedir. Bu yasayı, aklı ve vicdanı olan hiçbir vatandaşın kabul etmesi mümkün değildir. Yaklaşık iki yıl kadar önce birçoğu kurgu olan görüntülerle, televizyon kanallarında verilen köpek saldırısı haberleriyle başlatılan büyük algı operasyonu eş zamanlı olarak sosyal medyada oluşturulan trol ordularıyla desteklendi. Birtakım hesaplar merhametli, hayvansever halkı ‘ittapar’, ‘itperest’, ‘mama lobisi’ olarak isimlendirdikleri bizlere ve sokak hayvanlarına karşı silahlanmaya çağırdı. Bu ölüm tacirleri, kurdukları bazı dernekler üzerinden Türkiye gündemine toplu itlafı dayatmaya başladı. Hatta yasalaşan bu kanun teklifinin pek çok yerinde oluşturulan bu derneklerden biri tarafından hazırlanan rapordan birebir alıntılar yer almaktadır. Yürütülen bu kirli operasyonla toplum, hayvanseverler ve sevmeyenler olarak kutuplaştırılmaya çalışıldı. Mağdur ailelerle hayvan hakları savunucuları karşı karşıya getirilmeye çalışıldı. Hiçbir hayvan hakkı savunucusu bir çocuğun köpekler tarafından zarar görmesini istemez. Buna göz yummaz.”

“Muhalefet milletvekillerinin yine aynı şekilde yanımızda durmalarını bekliyoruz"

Çalakalem hazırlanan kanun değişikliği, görüşüldüğü komisyonda da yine başka bir kurgu ile karşı karşıya kaldık maalesef. Üç tane mağdur ailenin alındığı lakin hiçbir STK temsilcisi, sokak hayvanı gönüllüsünü kabul edilmedi. Hatta ziyaretçi yasağı da getirildi. Muhalefet milletvekillerinin hepsine ayrı ayrı teşekkür ederiz. Olağanüstü bir gayretle canların ve bizlerin haklarını savundular. Ama iktidar ve ortağı tarafından katliam yasası oy çokluğuyla kabul edildi. Onlardan şimdi yine aynı şekilde yanımızda durmalarını bekliyoruz. Kendi parti belediyelerinde canlarımıza sahip çıkmalarını bekliyoruz. Samimiyetlerine inanalım.

“Aşılat, yerinde yaşat modeli devam etseydi, bu kadar feryat etmezdik"

“Sayın Tarım Bakanı size sesleniyorum. Biz neden bu yasaya itlaf yasası, katliam yasası diyoruz biliyor musunuz? Çünkü siz bunca köpeği iyi şartlarda yaşatabilecek kapasitede, illerinizde, ilçelerinizde yaşam alanları kurdunuz mu da ‘Bu yasa ile toplanacak, barınaklarda yaşatılacak’ diyorsunuz. Bu ülkede hangi ilçede adam akıllı yaşam alanı, rehabilitasyon merkezi var? Kapasite ve uygun yaşam şartları olmadığından doldur-boşalt yapacaklar. Toplayıp öldürüp gömüp yenilerini toplayacaklar. Ve bu böyle devam edecek. Zalimler, sokaklarını köpeksiz bırakana kadar durmayacaklar. Zaten örneklerini fazlasıyla yaşamaya başladık bile. Bu yüzden katliam yasası diyoruz. Siz deseydiniz ki yasaya uygun şartlarda, kapasitede, yaşam alanları kurulana kadar kısırlaştır, aşılat, yerinde yaşat modeli devam edecek. Biz bu kadar feryat etmezdik."

Editör: Esin Özdemir