Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde mevsimlik çocuk işçiliğin yaygın olduğunu belirten Şanlıurfa Barosu Çocuk Hakları Komisyonu Üyesi Avukat Sarı, çalışanların yüzde 25-30’unu çocukların oluşturduğunu bildirdi. Mevsimlik çocuk işçiliğe yönelik yasal düzenlemeler ve çeşitli kurumlar tarafından yürütülen çalışmaları anlatan Avukat Sarı, alınacak önlemlerin çocuk işçiliğini kaldırmaya yönelik olması gerektiğini vurguladı Beril Caymaz - Türkiye’deki mevsimlik çocuk işçiliği konusunda hazırladığımız yazı dizimizin 2. Bölümü’nde mevsimlik çocuk işçiliğinin en yoğun olan Güneydoğu Bölgesi ve Şanlıurfa’daki çocuklar üzerine Şanlıurfa Barosu Çocuk Hakları Komisyonu Üyesi Avukat Fatma Sarı ile konuştuk. Aynı zamanda Türkiye Barolar Birliği’nin Çocuk Adaleti Eğitimi Programı’nda da yer alan Avukat Sarı, mevsimlik çocuk işçiliği, “Yılın belli zamanlarında çocukların ebeveynleriyle çalışmak üzere bulunduğu yerden başka bir yere giden, çocukların da aileleriyle birlikte çalıştığı durum” olarak değerlendirdi. Yasalarda, “çocuk işçiliği”… Öncelikle “çocuk” kavramı üzerinde durulması gerektiğinin altını çizen Avukat Sarı, şu açıklamada bulundu: “Çocuk, gerek ulusal gerek uluslararası hukukta 18 yaşını doldurmamış kişi olarak tanımlanmıştır. Kanunda çocuk işçiliği üzerinde net bir tanım yok. 1475 sayılı İş Kanunu’nda açık olarak tanımlanmamakla beraber, kanunun 71. maddesi 3.fıkrasında, ‘Onsekiz yaşını doldurmamış çocuk ve genç işçiler bakımından yasak olan işler ile on beş yaşını tamamlamış ancak on sekiz yaşını tamamlamamış genç işçilerin çalışmasına izin verilecek işler, on dört yaşını bitirmiş ve ilköğretimini tamamlamış çocukların çalıştırılabilecekleri hafif işler, on altı yaşını doldurmuş fakat on sekiz yaşını bitirmemiş genç işçilerin hangi çeşit işlerde çalıştırılabilecekleri ve çalışma koşulları Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından altı ay içinde çıkarılacak bir yönetmelikle belirlenir.” hükmüne yer verilmiştir. Bu hükümde, çocuk işçi-genç işçi ayrımı benimsemiş ve on beş yaşın altındakileri çocuk işçi, on beş yaş ile on sekiz yaş arasındakileri ise genç işçi olarak benimsemiştir.” “Çalışanların yüzde 25-30’unu çocukların oluşturduğu tahmin ediliyor” Özellikle Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde mevsimlik çocuk işçiliğinin yaygınlığına ilişkin olarak da Avukat Sarı, şunları söyledi: “Son yayınlanan verilere göre, ülkemizin en genç ili, Şanlıurfa. Bunun başlıca sebebi, doğum oranının fazla olması. Çocuk ve genç işçilerin çoğunlukta yaşadığı Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgelerinde çocukların çalışma nedenlerini şöyle sıralayabilirim: Göç, bozuk gelir dağılımı, yoksulluk, yetersiz eğitim, eğitimde fırsat eşitliği, nüfus artışı, işsizlik, yetişkinlerin işsizliği, mevzuatın eksikliği ve yetersiz uygulanması, işverenlerin çocuk işçi talebi, ücretsiz aile işçiliği. Kırsal kesimde yaşayıp kendi toprağı olmayan aileler, geçim için başkalarının topraklarında çalışmak zorundadır. Bu sebeple aileler, çalışmak için göç etmektedir. Yine gelir durumu, ailedeki kişi ve genç nüfusun sayısının fazla olması, yetişkinlerin işsizliği, bozuk gelir dağılımı ve yoksulluk sebebiyle aileler başka yerdeki iş imkânları sebebiyle göç ediyorlar. Elde kesin veriler bulunmadığından bu konumda çalışanların yüzde 25-30’unu çocukların oluşturduğu tahmin ediliyor.” “Çocuk işçiliği sorunu çözülmeden, ülkelerin kalkınmasından söz edilemez” Avukat Sarı, mevsimlik çocuk işçiliğe yönelik yasal düzenlemeler ve çeşitli kurumlar tarafından yürütülen çalışmalara ilişkin bu bilgileri verdi: “Çocuk ve genç işçileri çalıştırma esasları, yönetmeliklerde belirtilmiş, çalışmaya başlama yaşı, günlük çalışma süresi bakımından korunmuşlardır. Bazı işlerde çalışmaları yasaklanmıştır. Dinlenme hakları, çocuk ve genç işçilerin çalıştırılamayacağı işler belirtilmiştir. Bunun yanı sıra yine devlet kanalıyla çeşitli projeler ve bakanlık nezdinde bu konuda çalışmalar yürütülüyor. Şu an hâlâ yürütülen projeye örnek vermek gerekirse, ‘1 Ekim 2020 - 31 Aralık 2023 tarihleri arasında Mevsimlik Tarımda Çocuk İşçiliğinin Ortadan Kaldırılması Projesi’ kapsamında, mevsimlik tarımda en kötü biçimlerdeki çocuk işçiliğinin ortadan kaldırılmasına yönelik ulusal ve yerel kapasiteyi güçlendirmek ve risk altındaki çocuklara ve ailelerine hizmet vermek amaçlanmaktadır. Projenin Yararlanıcısı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı (ÇSGB), Çalışma Genel Müdürlüğü; Sözleşme Makamı ise ÇSGB, Avrupa Birliği ve Mali Yardımlar Dairesi Başkanlığı’dır. Proje, işçi ve işveren örgütleri, Milli Eğitim, İçişleri, Tarım ve Ormancılık Bakanlıkları, Türkiye İş Kurumu (İŞKUR), belediyeler, üniversiteler ve sivil toplum kuruluşları (STK’lar) ile yakın işbirliği yapılarak uygulanacaktır.” Gündelik hayatında küçükken çalışmak zorunda kalan mevsimlik çocuk işçilerle çokça karşılaştığını belirten Avukat Sarı, sözlerini şöyle tamamladı: “Bu konuda alınacak önlemler mümkün olduğunca çocuk işçiliğini kaldırmaya yönelik olmalıdır. Çocuk işçiliği sorunu çözülmeden, ülkelerin kalkınmasından söz edilemez. Ülkemizdeki çocuk işçiliği meselesi de mücadele edilerek yok edilmesi veya asgari seviyeye çekilmesi gereken sosyal bir problem. Bu çocuklar, özellikle Güneydoğu ve Doğu Anadolu Bölgesinde yaşamakta olup, yılın yarısından fazlasını yaşadıkları yerin uzağında çadırlarda yaşamlarını sürdürmektedirler. Sosyal hukuk devleti ilkesinden hareketle ‘özel sosyal politika’ araçlarının uygulanması gereken bu çocuklar, geleceğimiz açısından çok umutsuz sonuçlar doğuracağı önemli sorunlardandır.”
Editör: Ahmet Ertüm