Alican Uludağ
Başkanlığına Ömer Kerkez’in seçildiği Yargıtay’da yeni Adli Yıl’a girilmesiyle birlikte üye seçimi heyecanı başladı.
Aslında bu heyecan, Yargıtay’dan çok adli yargıdaki hâkim ve savcılar yaşıyor. Çünkü Yargıtay’a seçilecek bu üyeler, birinci sınıf hâkim ve savcılar arasında yer alıyor.
Şu an Yargıtay’ın 8 üyelik kadrosu, emeklilik nedeniyle boşalmış durumda.
Aslında haziran ayından bu yana Yargıtay’a üye seçilmesi gerekiyordu.
Ancak Hakimler ve Savcılar Kurulu, yaz aylarında bu seçimi yapmadı.
Kasım ayı sonuna kadar HSK Genel Kurulu’nun bu seçimi yapması bekleniyor.
Bu kapsamda Yargıtay’a 8 üye seçimi yapılacak.
Peki, kulislerde kimlerin adı geçiyor?
Yargı kulislerinde göre, MHP’ye 2, CHP’ye 1, İyi Parti’ye 1 üye verilecek.
Geri kalan 4 üye ise AKP’nin istediği isimler olacak.
Ankara Adliyesi’nde üç ismin adı Yargıtay üyeliği için öne çıkmış durumda. Ankara Cumhuriyet Başsavcı Vekilleri Üzeyir Karakülah ile Ahmet Altun ve Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi Mehmet Güven.
Ahmet Altun, üç savcının görevden alınmasının ardından MHP’nin isteğiyle Sinan Ateş soruşturmasının başına atanan başsavcı vekili olarak biliniyor. Altun’un MHP kontenjanından Yargıtay üyesi olması bekleniyor.
Mehmet Güven ise Sinan Ateş ve Ayhan Bora Kaplan davalarına bakan mahkemenin başkanlığını yapıyor. Her iki davanın da Kasım ayı sonuna kadar bitmesi bekleniyor. Başkan Güven’in bu kararlardan sonra Yargıtay üyesi yapılacağı adliye kulislerinde konuşuluyor.
İstanbul’da ise Başsavcı Şaban Yavuz, Anadolu BAM Komisyon Başkanı Murat Boylu’nun Yargıtay üyeliğine atanabileceği konuşuyor.
Ayrıca HSK Genel Sekreter Yardımcısı Murat Pala ile eski HSK Genel Sekreter Yardımcısı Reşat Sağlık da adı geçenler arasında yer alıyor.
Elbette bu isimler şimdilik yargı kulislerinde isimleri geçenler. Liste değişebilir.
Listeye HSK Başkanı olan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un ekleme veya çıkarma yapması bekleniyor. Taslak liste, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “onayına” çıkarıldıktan sonra son şeklini alacak.
Ancak atamaların yargının asıl iş yükünü çeken hâkim ve savcılar arasında memnuniyet yaratması beklenmiyor.
Çünkü yüksek yargıya atamalar, liyakate göre değil siyasi görüşüne ve tarikatına göre yapılıyor.
Yargının asıl iş yükünü çeken ve binlerce dosyayı uzmanlıklarıyla temizleyen hâkim ve savcılar maalesef Yargıtay üyesi olamıyor.
Örneğin Yargıtay’da hangi dairede üye eksikse, o dairenin baktığı suçlarda uzman olan hâkim ve savcıların atanması gerekiyor.
Adli yargıda işini hakkıyla yapan ve uzmanlaşan çokça hakim ve savcı var.
Benzer şekilde Yargıtay’da tetkik hâkimi ve savcısı olarak görev yapan deneyimli isimler çok. Hatta bu isimler öyle ki Yargıtay üyelerine “hukuk dersi” verebilecek yetkinlikte. Çünkü o daireye yeni gelen üyelerin, o dairenin baktığı suça ilişkin doğru düzgün fikri bile olmuyor.
Tetkik hakimlerin hazırladığı sunumlar olmasa, bazı üyelerin o dosyaların içinden çıkmak mümkün olmuyor.
Ancak HSK, bu gibi isimleri tercih etmek yerine çoğu kez tek dosya kapağı açmamış hâkim ve savcıları Yargıtay’a taşımayı tercih ediyor.
Dün de böyleydi, bugün de böyle devam ediyor...