Yapay zeka, hayatın her alanını değiştirme iddiasıyla hayatımıza girdi. Özellikle ChatGPT ile gündemde olsa da akıllı telefon ve arama motorlarının yaygınlaşmasıyla çeşitli algoritmalar kullanılarak kişinin alışkanlıklarından tercih ettiği markalara kadar internet kullanıcılarına bilgi verebiliyor. Büyük veri olarak adlandırılan bu bilgiler ise internette gezerken karşımıza çıkan reklamları belirliyor, ‘tanıyor olabileceğimiz kişileri’ karşımıza çıkarıyor. Tüm bunların yanında ChatGPT ile sorduğumuz sorulara karşılık veren hatta özgün olduğu iddia edilen metinler, yapay zeka yazarlığı bitirecek mi sorularına neden olurken bir yayınevinin kitap çevirilerinde yapay zekayı kullandığını açıklaması tartışmayı bir başka boyuta taşıdı. Çeviride yapay zekanın rolü nedir, hangi ölçüde olmalıdır sorusunun cevabını yayın dünyasına sorduk.

Haber: Ahmet Çağatay Bayraktar

Çeviride sadece yapay zeka kullanan bir yayınevi üzerinden yaşananları anlatan çevirmen Semih Gözen Esmer, “Bir yayınevi, yayınladığı kitapların çevirmen bölümünde hep mahlas isimler kullanıyor. Mahlas olduğu da bu isimlerin Google’dan araştırıldığında hiçbir bilgi bulunmamasından ileri geliyor. Bandrol alınırken de çevirmen olarak yayınevi editörünün ismi geçiriliyor. Herhangi bir çevirmen müdahalesi olmadan, sadece yapay zeka ile yapılan çevirilerde tamamen doğru sonuçları göremiyoruz. Bu sadece yapay zeka ile ilgili de değil. Çevrimiçi çeviri uygulamalarından yapılan çeviriler de edebi tat vermediği ve anlatım bozukluğu taşıdığı için direkt anlaşılıyor. Bu yüzden bu gibi çevrimiçi uygulamalar sadece kelime karşılıklarını öğrenmek için kullanılmalı ve metnin içine uygun bir şekilde yedirilmeli.

"6. Bingöl Uluslararası Kısa Film Festivali" sona erdi "6. Bingöl Uluslararası Kısa Film Festivali" sona erdi

Çelik özellikle çocuk edebiyatında çevirmenin yetkin olması gerektiğine vurgu yaptı.

“Sadece harfi harfine çeviri yeterli değil"

Everest Çocuk Yayın Yönetmeni Tuğba Çelik, özellikle çocuk edebiyatında yayınlanacak kitapların herhangi bir tesadüfe yer bırakmamak adına uzmanlar tarafından ele alınması gerektiğini vurguladı: “Çocuk ve ilk gençlik yayıncılığı büyüme çağında olan bireylere hitap ettiği için pedagoji, sosyoloji gibi farklı alanlarla ele alınmalı. Bundan dolayı da çocuk edebiyatında yetkin bir çevirmenin bizzat bu işi yapması gerekiyor. Örneğin ChatGPT üzerinden yapılan çevirilerde gereken özenin gösterilmeyeceğini düşünüyorum. Çünkü çeviri sadece bir metni harfi harfine, yazım kurallarına uygun olarak çevirmek değil; anlaşılır şekilde oluşturmaktır.”

“Çeviride kültürel birikim de önemli”

Metis Yayınları’nda editörlük de yapan çevirmen Savaş Kılıç, konuyu hem çevirmenler hem de editörler açısından değerlendirdi: “Çeviride yapay zeka günümüzde tamamıyla kullanılmıyor. Edebiyat ve felsefe gibi yüksek kültür ürünlerini hakkıyla çevirebilecek çeviri programları henüz yok. Bir gün yaratılabilir mi? Kimbilir, belki. Ama şu anda kitap çevirisinde makine çevirisini kullanmak yarardan çok zarar getirecek bir şey. Çevirmenlik mesleğinin geneli için bir şey söyleyebilecek durumda değilim, ama şu anda kitap çevirmenliğinin geleceğini tehdit edecek bir durum olduğunu düşünmüyorum” Yapay zekanın çevirilerde hiçbir şekilde kullanılmaması gerektiğini söyleyen Kılıç, “Olsa olsa, bilmediğimiz dillerden alıntılarla karşılaştığımızda konuyu ana hatlarıyla anlamak için otomatik çeviri programlarına başvurulabilir. Bunu da çok temkinli yapmak lazım, çünkü otomatik çeviri programları yüksek kültür ürünlerini aktarmak için hazırlanmadığından, büyük boşluklar var. Dahası, bu tür metinleri çevirirken ister istemez gereken yorum kabiliyeti esas itibariyle kültürel birikime dayalıdır. Mekanik metinleri çevirmek için geliştirilmiş programları, mekanik olmaktan son derece uzak metinlerde kullanmamak lazım” şeklinde konuştu.

 

Kılıç, çeviride yapay zekanın zarar getireceğini düşünüyor.

“Yapay zeka kullanıldıysa açıkça belirtilmeli”

Eserlerin çevrilmesinde bir çevirmen yerine tamamen yapay zekanın kullanılmasını Kılıç “masrafları düşürdüklerini varsayıyorlar” şeklinde yorumladı: “Makine çevirisiyle kitap yayımlamanın önünde hukuki ve etik sorunlar da var. Örneğin yapay zeka çevirisi kullandıklarını söyleyen yayınevleri kitapların makine çevirisi olduğu açıkça belirtmemiş. Bu da ticaret hukukunda ‘tağşiş’ etmeye benziyor: hani süte su, altına bakır katıp da saf süt ya da saf altınmış gibi satmak gibi bir durum. Makine çevirisi makbul bir şeyse yayınevlerinin bunu yakalanmadan çok önce, kitap kapağında açıkça yazmaları gerekir. Yazmamaları başlı başına manidar bir gösterge. Sonradan yapılan açıklamaların kıymeti ortada. Burada okur haklarıyla ilgili bir ihlal söz konusu öncelikle: Örneğin "Makine çevirisi olduğunu bilsem o kitabı almazdım" diyecek okurlar vardır herhalde. Ne yapacak bu okurlar? "Kitabı" iade edip parasını alabilecekler mi? Yoksa uyanık tüccarın "Satılan mal geri alınmaz" ilkesi (!) mi uygulanıyor? Hukuki olarak çeviri kitaplar "işlenme eser" sayıldığı için, bu eserin bir sahibinin olması gerekiyor, kimin adı yazılıyor resmi belgelere? Müstear isimlerin arkasındaki gerçek isim ne? Türkiye'deki telif mevzuatı açısından bu soru önemli. Örneğin hiç yabancı dil bilmeyen bir yayınevi sahibinin onlarca çeviri eser sahibi olması nasıl ele alınacak hukukta? Diyelim ki o makine çevirisini bir başkası da kendi adını yazarak yayınladı, kim kime intihal davası açacak?”

"Çeviri uzmanlık gerektirir"

Tüzel, çeviride dil kadar kültürün de önemli olduğunu belirtti.

40 yıla yakın süredir felsefe ağırlıklı kitapların Almancadan çevirisini yapan Mustafa Tüzel, Çeviride çevirmen tercihlerinin önem kazandığını söyledi: “Çeviri işinde, belirli alanlarda uzmanlaşmak çevirinin dili açısından faydalı oluyor. Her metnin çevirisi ayrı bir çeviri yaklaşımı gerektirebilir. Böylesine incelikli bir işi de gerçek anlamıyla bir zeka olmayan yapay zekaya devretmemek gerekiyor. Çünkü yapay zeka internet üzerindeki verileri derleyip karşımıza düzgün bir şekilde çıkarmaya yarıyor. Bu da en fazla vasat, ortalama bir metin olabilir. Nüansları yok eder. Yapay zeka daha önce yazılmamış bir fikri ortaya koyamaz, bir roman vesaire yazamaz. Yakın gelecekte bu mümkün görünmüyor. Yani yapay zekadan çıkan çeviri de daha önce yapılmış, internette bulunan çevirilerin harmanlanması sonucu ortaya çıkıyor. Aslında burada ciddi telif sorunları var” şeklinde konuştu.

Editör: Anadolu Ajansı