GÜNCELLEME - 4 - Muğla'da çıkan orman yangınına müdahale ediliyor GÜNCELLEME - 4 - Muğla'da çıkan orman yangınına müdahale ediliyor

Yakakop3Nimet Ölmez / Van
Van Star Kadın Derneği, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında açıkladığı raporda, sadece Van’da 22 ayda 23 kadın katledildiği bildirildi. Bunlardan 6’sı, 18 yaşın altında, 11’i ise 18 yaşın üstünde kadın intiharı olarak kayıtlara geçti. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre Van, çocuk yaşta evlendirilen çocuklar sıralamasında 5’inci sırada yer aldı. Çevre il ve ülkelerden sürekli göç alan kentte, bununla mücadele edecek kadın örgütleri hem az hem de gördükleri destek yetersiz. 
Van’da 2002 yılında 25 kadının bir araya gelmesiyle oluşturduğu ilk kadın örgütlerinden olan Yaşam Kadın Çevre Kültür ve İşletme Kooperatifi (YAKA-KOOP), bu dönemde faaliyetlerini sürdüren sayılı kadın kurumları arasında yer alıyor. YAKA-KOOP “Çocuk Evlilikleriyle Mücadele Projesi” kapsamında müzik grupları, kadın-erkek kuaförler, imamlar, muhtarlar ve terzilere hazırladığı “Evlendirmiyoruz, eğlendirmiyoruz”, “18 yaş altı gelin saçı taramıyoruz”, “Çocuklara gelinlik damatlık dikmiyoruz” sloganlarıyla 12 yıldır yoluna devam ediyor. 
YAKA-KOOP aktivisti Gülmay Gümüşhan, Muhtarlar Derneği Başkanı İbrahim Köseoğlu ve Kuaför Nurgül Erdem projeyi konuştuk. Gümüşhan, kadın ve çocuk alanında çalışmanın zorluklarının yanı sıra güzelliklerine de değinip bu çalışmalar sayesinde sayısız kadın ve çocuğun yaşamına dokunduklarını, çocuk evliliklerinin önüne geçmek için aile, muhtar, köy imamı, kuaför, esnafla yüzlerce toplantı yaptıklarını anlattı. Köseoğlu, YAKA-KOOP’a ilk günden bu yana destek olduklarını, muhtarlarla yaptıkları toplantılarda erken yaşta evliliklerin önüne geçmeleri gerektiğine dikkat çektiklerini belirtti. Erken yaşta evlendirilen iki kız çocuğu olan Erdem, projeye gönüllüsü olarak çocuk yaştaki kızlara asla gelin başı yapmadığını söyledi. 
Gülmay GümüşhanProje, çocukların talebiyle başladı
Projenin ortaya çıkmasının, çocuk yaşta evlenme riskiyle karşı karşıya olan kız ve erkek çocukların çabasıyla gerçekleştiğini anımsatan Gümüşhan, kentte artan intihar, şiddet ve kadın yoksulluğu üzerine sayısız olayın yaşandığına dikkat çekip şunları anlattı:  
“Özalp’ın bir lisesinde seminer verip düzenlemiştik. Semineri verip oradan ayrılacakken, çıkışta erkek ve kız çocuklarının pankart açtıklarını gördük. Pankartlarda annelerinin kaderini yaşamak istemediklerini, erken yaşta evlenmek istemediklerini anlatıyorlardı. Çocuklar, köylerine gitmemiz için talepte bulundular. Bunun üzerine on köy belirleyip gittik ve durum tespiti yaptık. Bu çalışmalarımız sırasında şunu gördük: Her üç kadından ikisinin erken yaşta evlendiğini, her üç kadından ikisinin şiddet gördüğünü, her üç kadından ikisinin okutulmadığını tespit ettik. Biz de muhtarlar, imamlarla görüşüp toplantılar yaptık. Bu durumun bizim çalışmaları ve bizi büyüttü bu kadar büyüyeceğimizi tahmin etmemiştim. Çalışmalarımız genellikle Van ve köyler olsa da bazen çevre il ve ilçelerden de başvuru aldığımızda oluyor. Muhtarlar ve dernek başkanlarının da desteğiyle köy çalışmalarımız devam etti. 
Projenin büyümesiyle çocukların evlendirilmesinin diğer bir saç ayağı olan esnafla da görüşmeye başladık. Önce kendi kuaförümle konuşup on kuaförle bir görüşme ayarladık. Kuaförler, yanlarına çok sayıda çocuk gelin geldiğini, fakat nereye başvuracaklarını bilmediklerini söylediler. Sağ olsunlar projemizi destekleyip sahiplenen çok fazla kuaför oldu. Bu çalışmaları uzun süre sürdürdük. Sonra afişler hazırladık. Bu afişlerde ‘18 yaş altı gelin saçı taramıyoruz’, erkek kuaförler de ‘18 yaş altı damat tıraşı yapmıyoruz’ şeklinde oldu. Buna erken yaşta evlendirilen erkek çocuklarını da dahil ettik tabii ki de. Örneğin gittiğimiz köylerde, hakları elinden alınmış erkeklerden de hikâyeler dinledik.” 
Yakakop“Birçok ilde yaygınlaştı ve farkındalık oluştu” 
Çalışmalarının ülkede yankı uyandırdığına dikkat çeken Gümüşhan, başka ülkelerden insanların kendileriyle konu hakkında görüşmek için geldiklerini belirtip sözlerine şöyle devam etti:  
“Sonra bu projeyi daha da büyütüp terzilerle konuşup onları da dahil ettik. Aşçılar, matbaalar derken bir farkındalık oluştu. Ve erken yaşta evliliklerin bir şekilde içinde olan birçok esnaf, bize destek verdi. Van’daki çoğu esnaf ve oda başkanları bizi destekliyor. Projemizi gören Antalya Muratpaşa Belediyesi, 600 kuaförle protokol imzaladı. Bu, birçok ilde yaygınlaştı ve farkındalık oluştu. Bu çalışmayı halen yürüten örgütler var. Bu çalışmanın bu kadar büyümesinin en büyük sebebi bizim sorunları alanlara gidip tespit etmemizdendi. Yerinde görünce tespit etmek ve ihtiyaca uygun çözüm üretmek daha da kolay oldu.” 
Keşke bağımsız kadın örgütleri daha fazla olsaydı 
Halen kuaförlerden çok fazla şikâyet aldıklarını belirten Gümüşhan, köylerden oluşan gönüllü gruplar sayesinde orada olan olaylardan daha kolay haberdar olduklarını, gelen başvuruları titizlikle değerlendirdiklerini bildirerek konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Bize gelen ve başvuran kadınların, talebine göre yardımcı oluyoruz. Örneğin avukat isteyeni baroya yönlendirmek ya da şiddet görüyorsa daha farklı bir yol izlemek gibi. Derneğimiz sürekli açık, çalışmalarımız sadece çocuk yaşta evlilikler için değil elbette. Tabii ki ağırlığı köy çalışmalarına veriyoruz fakat şiddet gibi konuları da bundan ayırt etmiyoruz. Kadınlarla konuşup durum tespiti yapıyoruz. Bazı yerlere beş, altı defa gittiğimiz oluyor. Gittiğimiz yerlerde kadınları bilgilendiriyoruz. Kadınlar, bizimle miras konularını, haklarını, şiddeti konuşuyor ve öncelliği onlar belirliyor. Tabii ki bütün ilin ihtiyacını karşılayamıyoruz. Keşke bağımsız kadın örgütleri daha fazla olsaydı ve daha fazla çalışma yapsaydık, her ihtiyacı olana da yetişebilseydik.”  
Kent genelinde kadına yönelik şiddet ve istismar vakalara işaret eden Gümüşhan, bunun yolunun caydırıcı cezalardan geçtiğini, kimi davalarda yaşanan cezasızlık politikasının erkek failleri cesaretlendirdiğini vurguladı. 
Muhtar Ibrahim Köseoğlu“Durumun normalleşmesine kesinlikle izin vermiyoruz” 
İbrahim Köseoğlu, Muhtarlar Derneği Başkanı olarak YAKA-KOOP’a ilk günden bu yana destek olduklarını ve desteğini sürdüreceklerini belirtti. Muhtarlarla yaptıkları toplantılarda erken yaşta evliliklerin önüne geçmeleri gerektiğini ve bunun önemini anlattıklarını kaydeden Köseoğlu, şunları söyledi: 
“Muhtarlarla sık sık konuşuyoruz, hem erken yaşta evliliklerin önüne geçmek hem de, boşanan kadınlarımızdan şiddet görenlere bir şekilde destek olmaya çalışıyoruz. Genellikle bu aşamada YAKA-KOOP devreye giriyor. Biz onlara yönlendirmeye çalışıyoruz. Köyümüzdeki imamlarda konuşuyoruz, imam nikâhı kıyılarak bu durumun normalleşmesine kesinlikle izin vermiyoruz. Bu projenin ne kadar önemli olduğunu zamanla bizde gördük. Daha önce her türlü haksızlığa boyun eğmek zorunda kalan kadınlarımız artık şiddete uğradığında boyun eğmediğini görüyorum.”  
Nurgül Erdem (1)“Kişiliğimiz oturmadan bize başka bir kişilik yüklediler”
Nurgül Erdem, hem bir kuaför hem de erken yaşta evlendirilmiş bir kadın. Bu projeye gönüllü olarak katılması da aslında bu nedenle başlamış. Kendisine gelen teklifle, kadınlara hemen destek verdiğini, sahibi olduğu kuaför salonunda, “18 yaş altı gelin saçı taramıyoruz” afişini asan Erdem, çocuk yaşta getirilen kız çocuklarına asla gelin başı yapmadığını özellikle vurgulayarak şunları anlatıyor: 
“Kendimi ufak ufak tanımaya başladıktan sonra yaşadığım evliliği sorgulamaya başladım. Daha 16 yaşında evlendirildim ve neyin ne olduğunu anlamadan 2 çocuk sahibi oldum. Kendi kişiliğimiz oturmadan bize başka bir kişilik yüklediler. Hem çocukların sorumluluğu, hem de eş ve ailesinin sıkıntıları altında ezilip kaldığımı gördüm. Zaten evliliği, uzun süre sürdüremeden 24 yaşında boşandım. 2 kızım var, onları kendi emeğim ve çabamla büyüttüm.
Projeye başladıktan sonra yakın bir arkadaşım, 14 yaşındaki kızını gelin başını yapmam için bana getirdi, kabul etmedim, yapmadım. Hepsi küsüp gittiler ve bir daha da benle konuşmadılar. 
Van’ın ilçe ve köylerinde erken yaşta evlilikler, halen yaşanıyor. Bu, ancak kadın mücadelesiyle son bulacak.  
Çocuk yaşta kız ve erkek çocuklarının evlendirilmesi asla kabul edilmez. Tüm anne ve babalara ‘Çocuklarımızın büyümesine birey olmasına izin verelim onları çocuk yaşta evlendirmeyelim’ çağrısında bulunmak istiyorum.”

Editör: Ramazan Atabey