DİCLE KAVAK EKMEKCİ/ANKARA -
Her yıl farklı temalarla kutlanan Dünya Veteriner Hekimler Günü, bu yıl, Dünya Veteriner Hekimleri Birliği (WVA) ile Dünya Hayvan Sağlığı Örgütü'nün belirlediği “Veteriner Hekimler Temel Sağlık Çalışanlarıdır” temasıyla kutlanıyor. Hayvan sağlığını gözetirken aynı zamanda insan sağlığının korunması ve gıda güvenliğinin sağlanması için de çaba gösteren veteriner hekimler toplumsal sağlığın devamlılığı için önemli aktörler. Bulut Veteriner Kliniği sahibi Veteriner Hekim Mücahid Çiftçioğlu, evcil hayvan bakımından hayvan sahiplerinin bilinç düzeyine, hayvan haklarından sokak hayvanlarına kadar birçok konuda gazetemize açıklamalarda bulundu. Çiftçioğlu, veteriner tıp uygulamaları üzerine aldığı eğitim sonrasında insan harici hayvanların üreme, beslenme, hastalık ve yaralanma süreçlerine müdahale eden, koruyucu hekimlik uygulamaları ile hastalıklar ortaya çıkmadan önleyen, hayvanlardan insanlara buluşan hastalıkların önlenmesine destek olan bir sağlık çalışanı olarak Dünya Veteriner Hekimler Günü kapsamında sorularımızı yanıtladı.
-Son yıllarda evcil hayvan sayısı arttı ve sahiplenmeler çoğaldı. Sizce evcil hayvan sahipleri de yeterince bilinçli hale geldi mi? Bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Hanelerdeki evcil hayvan sayısı artmış durumda. Evcil hayvan sahipleri, sahiplendikleri kedi ve ya köpekleri tabi öncelikli olarak biz veteriner hekimlere getiriyor, bilgi alıyor, aşı karnesi çıkartarak ilk uygulamalarını yaptırıyorlar. Fakat özellikle kedi sahipleri kedilerin dışarı çıkmaması, küçük ırk köpek sahipleri de köpeklerinin çok fazla evden çıkmaması sebebiyle aylık iç dış parazit ile yıllık aşı uygulamalarını yaptırmayabiliyorlar. Bilinç düzeyi ise insanların sosyal statüsüyle alakalı aslında. Evcil hayvan sahiplerinin toplumdaki yerleri ve hayvanları evlat edinirken ki bakış açısına göre bilinç düzeyi değişiyor.
Bazı hasta sahipleri hayvanların bebeklik dönemleri geçtikten sonra veteriner hekimlerden değil de yakınları, komşuları ve diğer evcil hayvan sahiplerinden destek alarak, hayvanlarıyla ilgili soruları onlara sorarak hayvanlarının bakımlarını kendileri yapmaya ve hastalıklarını kendileri tedavi etmeye çalışıyorlar. Aslında bu durum hasta sahiplerinin kafasının daha çok karışmasına ve evcil hayvanların tedavisinin aksamasına neden oluyor. Yetişkin hayvan sahiplerinde bu tür durumlar daha sık oluyor. Hasta olan hayvanlarını internet ortamından bilgi alarak evde kendileri tedavi etmeye çalışıyorlar. İnsanlar için kullanılan ilaçlarla hayvanlarını iyileştirmeye çalışıyorlar. Fakat bu durum gerçekten çok tehlikeli, örneğin insanlar için kullanılan parasetamol içerikli ilaçlar hayvanlar üzerinde toksik etkiye sahip. Dozu ayarlanmadığında ölüme sebebiyet verebiliyor. Bu nedenle evcil hayvan sahipleri bilinçli davranarak hayvanlarının rutin kontrollerini aksatmamalı acil vakalarda vakit kaybetmeden veteriner hekimlere başvurmalı.
-Köpek ve kediler için yaptığınız rutin sağlık kontrollerinden bahseder misiniz?
Evcil hayvanların rutin sağlık bakımları ve aşı uygulamaları ihmal edilmemeli. Bu ara çok fazla kene vakası geliyor, bu nedenle aşı uygulamaları hiçbir dönemde aksatılmamalı. Evcil hayvanların sağlığını korumak için mevsim fark etmeksizin aşılama yapılmalı çünkü evlerimizde yaşayan dostlarımıza kene, pire gibi hastalıklar her yerde bulaşabilir.
Yavru köpekler için 6. haftadan 14. haftaya kadar yapılması gereken önemli aşılar var. İç ve Dış Parazit Aşısı: 6-8 hafta, Puppy DP Aşısı (Karma Aşı): 6-8 hafta, Karma Aşı 2. Doz: 9-12 hafta, İç Parazit Tekrar: 9-12 hafta, Bordotella Bronchiseptica Aşısı: 9-12 hafta, Bronşin Aşısı: 9-12 hafta, Karma Tekrar: 12-14 hafta, Kuduz Aşısı: 12-14 hafta, Lyme Aşısı: 12-14 haftada yapılmalı.
Yetişkin hayvanlarda yıllık aşılamalar, karma, kuduz, bronşit, korona lyme ve tetanoz olarak yapılıyor. Bu aşıların yıllık tekrar dozu oluyor. Bebeklerde iki doz yapılıyor fakat ben 21 gün arayla üç doz karma yapıyorum. Öncesinde dışkı örneğiyle parazit olup olmadığına bakıyorum, varsa parazit temizlendikten sonra aşılamayı gerçekleştiriyorum. Parazitler, viral enfeksiyonlar kedi ve köpekler için bazen ölümcül olabiliyor. Köpekler için kanlı ishal, gençlik hastalığı, kediler için kedi gençlik hastalığı hayati risk taşıyor.
-Yaralı sokak hayvanlarına yardım etmek istediğimizde ne yapabiliriz?
Yaralı sokak hayvanı bulan bir kişi, asla tek başına müdahalede bulunmadan öncelikle biz hekimlere ulaşmalı. Çünkü yaralı hayvanlar acı anında stresli ve korku dolu olacağından biraz daha agresif tepki verebilirler. Bu nedenle vatandaş, yaralı bir sokak hayvanına nasıl yaklaşacağını bilmiyorsa ve bu konuda yetkin değilse, birkaç ısırıkla karşı karşıya kalabilir. Böyle bir durumda belediyelerle iletişime geçebilir, özel klinikler ve ya hayvan hastanelerini arayabilir ve profesyonel destek alabilir. Bütçesi yetiyorsa yaralı sokak hayvanının tedavisini özel klinikler ve hayvan hastanelerinde devam ettirebilirler. Bütçe yetersizliği varsa belediyeler ve üniversitelerle tedavinin sürdürülmesini sağlayabilirler. Yardıma muhtaç bir sokak hayvanı gördüğünüzde ALO 153 Mavi Masa hattını arayabilirsiniz. Yetkililer gelene kadar hayvanın başında bekleyebilirsiniz.
-Sokak hayvanlarıyla ilgili nasıl düzenlemeler yapılabilir?
Sokak hayvanlarıyla ilgili meselelerde, yerel yönetimler, veteriner hekimler, vatandaşlar ve sivil toplum arasında iş birliği yapılmalı. Hayvanların haklarını koruyarak dengeli çözümler bulunmalı ve düzenlemeler yapılmalı. Hayvanların refahı için tüm paydaşlar birlikte hareket etmeli. En son Türkiye genelinde 2,8 milyon başıboş köpek olduğu tespit edilmişti. Sokakta yaşayan hayvanların, insan sağlığını tehdit etmeden kendi doğal ortamlarında yaşamlarını sürdürmelerini sağlamak için belediyeler sokakta yaşayan hayvanları koruma altına almalı. Barınakların çok düzgün denetlenmesi gerekiyor. Hayvanların refahı için onlara maksimum düzeyde ortam hazırlanarak her hayvanın günlük gezebileceği, kendine ait 15-20 metrekare açık alanı olmalı. Hayvanların temizliği ve bakımı için hayvanları seven ve güzel davranan personellerin olması gerekli. Temizlik ve hayvanlara karşı personel davranışı çok önemli olmakla birlikte mutlaka düzenlemeler ve denetlemeler yapılmalı.
Ankara’da kısırlaştırma anlamında büyük hastaneler ile belediye arasında anlaşma var. Birkaç senedir belediyeler sokak hayvanlarını kısırlaştırma çalışmalarına yetişemedikleri için hayvan hastaneleriyle yapılan anlaşma sonucunda sokak hayvanlarını kısırlaştırıyorlar. Büyükşehir Belediyesi Sağlık İşleri Daire Başkanlığı'na bağlı Rehabilitasyon Merkezleri ve Hayvan Nakil Araçları, sokak hayvanlarına haftanın 7 günü ve 08.00-24.00 arasında hizmet veriyor.
-Veteriner hekimlik hayatınızda sizi en çok şaşırtan bir vakayı paylaşır mısınız?
Koma halinde gelen bir köpek hastam vardı. Bağırsaklarında ciddi bir tıkanma söz konusuydu. Tıkanma sırasında gastrointestinal kanala kan akışı kesilebilir ve bu durum bağırsak dokusunun ölmesine yol açabilir ve bağırsaktaki tıkanıklığının tedavi edilmediği durumlarda hayati tehlike oluşabilirdi. Hemen tetkiklerini yaptık. Köpeği acil ameliyata alıp açtığımızda, bağırsağında tüm bir şırdan bulduk. Bağırsağın içinden şırdanı çıkartıp yeniden diktik. Bu tür durumlarda da dikkatli olunmalı çünkü örneğin bu vakada hasta sahibimiz köpeğini bir süre için komşusuna bırakmıştı. Köpek komşudaki şırdanı bütün olarak yutmuş. Neyse ki hemen kliniğe yetiştirdiler. Tıkanıklığın erken teşhis edildiği durumlarda tedavi şansı yüksek ve iyileşme dönemi kolay. Fakat bu tarz tıkanıklıkların geç fark edildiği durumlarda köpeğin iyileşme süreci daha uzun sürüyor. Bu nedenle köpeğinizin yememesi gereken bir şey yuttuğunu görürseniz ya da bundan şüphelenirseniz vakit kaybetmeden veteriner hekiminize ulaşmalısınız.