"Yüzüklerin Efendisi"nin müzikleri, Ukraynalı Senfoni Orkestrasınca Türkiye'de seslendirilecek "Yüzüklerin Efendisi"nin müzikleri, Ukraynalı Senfoni Orkestrasınca Türkiye'de seslendirilecek
Varlık dergisi, yazarların yeni yazın çalışmalarının yanında her ay farklı ve güncel bir dosya konusuna da yer veriyor. Haziran ayında ele alınan dosya konusu ise gündelik hayatımızda da etkisini gösteren yapay zekâ oldu. Bu yıl 90. yaşını kutlayan Varlık dergisi, öykü, şiir, kitap analizi gibi yazıların yanında her ay farklı bir temayı dosya konusu halinde ele alıyor. Yapay zekâ bu ayın dosya konusu olurken yapay zekânın sanat ve edebiyatla olan ilişkisinden yapay zekâ hakkındaki düşüncelere kadar konu, geniş bir şekilde ele alındı. Dosyaya katkıda bulunan yazarlar ise Mehmet Zaman Saçlıoğlu, Murat Batmankaya, Aziz F. Zambak, Didem Baran Ergül, Mert Aslan, ChatGPT, Özgür Ballı ve Mehmet Akif Berber oldu. Yapay zeka distopya mı, ütopya mı? Mehmet Zaman Saçlıoğlu, “Cinler, Şeytanlar, Kediler ve Yapay Zekâ” başlıklı yazısında Laplace ve Maxwell’in kendi adlarıyla anılan Şeytan’dan 2015’te Bager Akbay’ın tasarladığı robot şaire ve günümüzde akıl almaz bir hızda bilgi toplayıp yeniden işleyen ChatGPT’ye ütopya ile distopya arasında ikilemde kalan insanı anlatıyor; yapay zekâ karşısında edebiyat ve akademinin geleceğini sorguluyor. Murat Batmankaya, “Son Tedirgin Edici: ChatGPT” başlıklı yazısında Acemoğlu, Žižek ve Harari’nin görüşlerini merkeze alarak yapay zekânın vardığı noktayı değerlendiriyor. Medya ve teknolojinin toplumların üzerindeki etkilerini araştıran Douglas Rushkoff'un süper zenginler için kurguladığı ‘yapay cennet’e dikkat çekiyor; insanlaşan yapay zekâlarla robotlaşan insanların ortak geleceğini okumaya çalışıyor. Yapay zekânın gözünden felsefe “Felsefe penceresinden yapay zekânın nasıl göründüğüne dair oldukça geniş bir literatür” var; Aziz F. Zambak ise “Yapay Zekâ ve Felsefe” başlıklı yazısında “taraf değiştirip” yapay zekâ penceresinden felsefenin nasıl göründüğünü; yapay zekâ düşüncesinin felsefenin alt disiplinlerine ne türden dönüştürücü etkileri olabileceğini tartışmaya açıyor. Didem Baran Ergül, “Geleneksel Yaklaşımlardan Dijital Dönüşüme Mimarlığın Geleceği” başlıklı yazısında yapay zekânın mimarlığın karar verme, tasarım, uygulama ve kullanım aşamalarındaki rolünden bahsediyor ve bunların yanı sıra “inşaat yönetiminden enerji kullanımına, daha sürdürülebilir yapı üretiminden yapıların yaşam döngüsü yönetimine kadar birçok alanda da etkili” olduğunu vurguluyor. Mert Aslan, “Evrensel Müze ve Yapay Zekâ” başlıklı yazısında kültürel bağlamda yapay zekânın evrenselcilik karşısındaki konumunu duvarsız müze kavramıyla açıklıyor. Bilgiyi tutma, işleme ve aktarma ortamı olarak müzenin yapay zekâyla benzerliğine dikkat çekiyor; denetimsiz makine öğreniminin bize farkına varmadığımız bağlantıları keşfetmemizi sağlayan yeni kategoriler sunabileceğini vurguluyor. ChatGPT destekli yazılar da yer alıyor Özgür Ballı tarafından yöneltilen sorularla ChatGPT tarafından yazılan “Yapay Zekâ ve Sanat Üzerine” başlıklı yazıda yapay zekânın sanat dünyasında önemli değişimlere yol açabileceği vurgulanıyor; yaratıcılığa katkısı, sanat eserlerinin keşfedilmesi ve oluşturulması konusunda sunduğu yeni yollar tartışılıyor. Mehmet Akif Berber tarafından ChatGPT’ye yazdırılan “Ahmet Hamdi Tanpınar Üslubuyla Yapay Zekâ ve Sanat Üzerine Bir Makale”de şöyle deniyor: “Yapay Zekânın sanata müdahalesi, sanat ve zekânın arasındaki sınırları bulanıklaştırmaktadır. İnsanın elinde şekillenen eserler, şimdi algoritmalar ve kodlar sayesinde var olmaktadır. Peki, bu durum gerçekten sanatın özünü ve değerini sorgulamamıza yol açmalı mıdır? Yoksa sanatın evrenselliğini ve yeniden doğuşunu teşvik eden bir unsurla mı karşı karşıyayız?”