Aksaray'da fırtına bir evin çatısını uçurdu Aksaray'da fırtına bir evin çatısını uçurdu
Emrullah Tüzün – Van Van ve Bitlis il sınırlarında yer alan Van Gölü, doğal güzelliği ile kendine hayran bırakıyor. Uzun yıllar “Van Gölü Canavarı” efsanesiyle de nam salan sodalı göl, son günlerde zorlu bir süreçten geçiyor. Yaşanan iklim krizi ve kuraklık nedeniyle her geçen gün suları çekilip daralan Van Gölü’nde tehlike çanları çalıyor. Özellikle Van Gölü’nün Adabağ köyü mevkiindeki Ada bölgesinde yoğunlaştığı görülen toplu martı ölümleri, bölgede tedirginlik yaratıyor. Birçok kuş türüne de ev sahipliği yapan gölün, Van sınırından sonra Bitlis sınırında da, toplu “martı” ölümleri görüldü. Bitlis’in Tatvan – Ahlat ilçeleri arasında yer alan Van Gölü sahilinde onlarca martı, bilinmeyen bir nedenden dolayı telef oldu. Ölümlerin devam ettiği alanda yaşanan kirlilik, martı ve diğer canlı ölümlerine adeta davetiye çıkarıyor. Ölüm sebebi araştırılıyor Van’da yaşanan toplu martı ölümlerinden sonra Bitlis’te ilk defa görülen ölümler için hayvan severler, kolları sıvadı. Konuyu detaylı olarak incelemek üzere ölümlerin yoğun olarak yaşadığı Tatvan – Ahlat ilçeleri arasındaki bölgeye giden Gönüllü Veteriner Hekimler ve Teknikerler Derneği üyeleri, bölgedeki martı ölülerinden numuneler alarak konuyu araştırmaya başladı.   [caption id="attachment_468186" align="alignright" width="476"] Veteriner Hekim Efe Yürek[/caption] “Beslenememeye bağlı olarak gelişen stres” Bölgede yapılan incelemeler hakkında bilgi veren Gönüllü Veteriner Hekimler ve Teknikerler Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Veteriner Hekim Efe Yürek, ölümlerin çoğunlukla beslenememeye bağlı olarak gelişen stres nedeniyle yaşadığının tespit edildiğini belirtti. Ölümlerin yoğun yaşandığı bölgelerde, göl kirliliğinin hat safhada olduğu, kirlilikten kaynaklı daha fazla ölüm yaşanabileceği konusunda uyarılarda bulunan Veteriner Hekim Yürek, muhtemel salgınların önüne geçilmesi için ölen martıların bir an önce toplatılması gerektiğinin altını çizdi. Dernek üyesi Veteriner Hekim Rehber Altıntaş ve Bitlis Eren Üniversitesi (BEÜ) Öğretim Görevlisi Veteriner Hekim Cercis Atahan Atlı tarafından alanda detaylı incelemeler yapıldığını aktaran Yürek, şu değerlendirmeyi yaptı:   “Hava sıcaklıklarının artması, özellikle kanatlı hayvanlarda strese sebep olmakta. Stres, hayvanlarda bağışıklık sisteminin düşmesine ve hastalıklara daha çabuk yakalanmasına neden olur. Bundan dolayı hayvanlarda ölümler görülür. Bir diğer husus, Van Gölü’nde bulunan inci kefali balığının avlanmasının belli periyotlarda yapılması gerekiyor. Çünkü popülasyon azaldıkça, martıların beslenme ihtiyaçlarını zorluyor ve gıda bulamamaları ise strese girmelerine neden oluyor. Tabi bunlar belirlenen ilk nedenler. Ölümlerin yoğun olduğu bölgelerde ciddi bir göl kirliliği de söz konusu. Bu kirlilikler, ölümlere neden olabileceği gibi birçok canlının hayatını da tehdit edebiliyor. Bu nedenle önlem alınması gerekiyor. Yoksa bu gün strese bağlı ölümlerin yanında bir de kirliliklerden kaynaklı ölümlerin başlaması kaçınılmaz bir son olur. Bu anlamda hem bireysel olarak hem de kamu anlamında göl içi ve etrafında ciddi bir temizlik yapılması, göl içinde ve etrafında yaşayan canlılar için önem arz ediyor.” Ölü martıların toplanması gerekiyor… Öğretim Görevlisi Veteriner Hekim Cercis Atahan Atlı ise şunları söyledi: “Adabağ köyü civarında martı ölümleri ile ilgili bizlere bilgi geldi. Bizlerde konuyu yerinde incelemek için bölgeye geldik. Yaptığımız incelemelerde birçok martı ölüsüyle karşılaştık. Konuyu değerlendirdiğimizde, iklime bağlı sıcaklık artışından dolayı ve bölgede martıların normal beslenme alışkanlıkları dışında sıcaklık artışlarına da bağlı olarak beslenemediklerini ve buna bağlı ölümlerin gerçekleştiğini gözlemledik. Yine inci kefalinin erken çoğalma popülasyonuna bağlı olarak martıların iyi beslenemediklerini ve buna bağlı olarak da iklim sıcaklıkları etkisiyle daha önce yapılan araştırmalarda da bu bölgede görmüş olduk. Bölgede birçok martı ölüsüyle karşılaştık. Bu ölü martıların bölgeden bir an önce gerekli tedbirler alınıp toplanması gerekiyor. Çünkü martı ölüleri, daha sonrasında salgın hastalıklara da sebebiyet verebilir.”

Editör: Ahmet Ertüm