İzmir Valisi Süleyman Elban, 13 Ekim Uluslararası Afet Risklerinin Azaltılması Günü etkinlikleri çerçevesinde düzenlenen basın toplantısında, İzmir’in Afet Risk Azaltma Planı’na dair açıklamalarda bulundu.

Savcılık Ankara Büyükşehir Belediyesine inceleme başlattı Savcılık Ankara Büyükşehir Belediyesine inceleme başlattı

Toplantıda Elban’a alanında uzman isimlerden oluşan Afet Risk Azaltma Planı (İRAP) İzleme ve Değerlendirme Komisyonu üyeleri de eşlik etti. Elban, şunları söyledi:

“81 ilimizde İl Afet Riski Azaltma Planları hazırlanıyor”

“Afet yönetim süreci 3 ana bölümden oluşuyor. Afet öncesi, afet sırası ve afet sonrası. Elbette ki afet öncesinde mevcut riskleri tespit ederek ona göre önlem alınmadan afet sırasında ve sonrasındaki yönetim sürecinde başarılı olmak neredeyse imkansız. Bu nedenle 81 ilimizde İl Afet Riski Azaltma Planları hazırlanıyor. Bu planlar hazırlanırken illerin öncelikli afet türleri ve riskleri belirleniyor. Çeşitli eylemler tanımlanıyor.”

“Bu amaç çerçevesinde de hedef ve 218 eylem belirledik”

İzmir’de afetlere hazırlık kapsamında ele alınan başlıklar ve planın içeriği hakkında bilgi veren Elban, şu ifadeleri kullandı:

“İlimizde de İçişleri Bakanlığımızın genelgesine uygun olarak İl Afet Riski Azaltma Planı hazırlandı ve yürürlüğe kondu. İlimizdeki hazırlanan İl Afet Riski Azaltma Planı’nda şu ana başlıklar yer alıyor… Deprem ve tsunami, heyelan, kara düşmesi ve çığ, taşkın, sel su baskını, endüstriyel tesisi kazaları, radyolojik ve nükleer olaylar, orman yangınları ve kentsel yangınlar, meteorolojik ve iklim değişikliğinden kaynaklana afetler ile tıbbi-jeolojik afetler ve son olarak da bulaşıcı ve salgın hastalıklar. 1 Şubat tarihinde ilimizde İl Afet Azaltma Planı, yürürlüğe girmiş durumda. Bu planda bir amacımız var. Bu amaç çerçevesinde de hedef ve 218 eylem belirledik. Birçok kurum ve kuruluşa görev olarak tanımlanan bu eylemlerin gerçekleşme durumu yıl içerisinde iki komisyon toplantısında değerlendiriliyor. Yıl sonunda da valilimiz başkanlığında bir kurul toplantısında değerlendirmeye tabi tutuluyor.”

“Bugün itibarıyla 93’ü yapılıp tamamlandı”

Afete hazırlık için eyleme geçilen ve geçilmeyen planlara ilişkin de bilgi veren Vali Elban, şunları kaydetti:

“İzmir İl Afet Riski Azaltma Planı’nda toplam 37 sorumlu kurum ve kuruluş var. Bu kurum ve kuruluşlar tarafından eylemin bizim İzleme ve Değerlendirme yazılım sistemine 218 eylem girmiş durumda. Bugün itibarıyla 93’ü yapılıp tamamlandı. 107’sinde ise çalışmalar devam ediyor. 18 eyleme ise henüz başlanmadı. İl Afet Riski planlarındaki eylemler gerçekleştikçe de bunlar gündemden düşürülüyor. Zaman içerisinde ilimizin afetselliği ile bu yapılan çalışmalar neticesinde o oranda azalmış oluyor. Unutmayalım… Afetleri önlemeye yönelik afet öncesinde harcanan her bir liralık kaynak, bizleri afete maruz kaldığımızda 7-10 liralık zarardan kurtarmaktadır.”

“Bizim için bu konuda bir risk görünmüyor”

Muhtemel bir afet durumunda kentteki hastanelerin yoğun bakım ünitelerin yeterli olup olmadığı sorusuna da yanıt veren Vali Elban, şunları söyledi:

“Hastanelerimizin şu anda son şehir hastanesi de devreye girmesiyle birlikte gerek normal hastalarda yatak kapasitemiz hem de yoğun bakım kapasitemiz ihtiyacımızı karşılayacak durumda ve hatta üzerinde. Ancak afetlerle ilgili bu konuda da çalışmamız var. Ancak şu anda bizim için bu konuda bir risk görünmüyor.”

“Sonuca etkili olacak topyekun bir çalışma ancak işbirliği ile olacak durumda”

İzmir’in bir bütün olarak depreme hazır olup olmaması noktasında ise yapı stoku sorununa dikkat çeken Vali Elban, şu ifadeleri kullandı:

“Depremsellik konusunda fayları biliyoruz ancak ne zaman ne büyüklükte bir deprem üreteceği konunda kimsenin kesin bir bilgisi yok. Fakat yaptığımız çalışmalarla biz bir afet olması durumuna yönelik çalışmalarımızı devam ettiriyoruz. Ben 6 Şubat depreminde Adana Valisi idim. Depreme hazırlık, çok yönlü çalışmayı gerektiriyor. Birçok kurum ve kuruluşun bu konuda el birliği ile çalışması gerekiyor. Aksi takdirde yapılacak çalışmaların mutlaka bir faydası var, ancak sonuca etkili olacak komple bir çalışma, topyekun bir iş birliği ile olabilecek durumda. Şehrimizde mevcut yapı stoku maalesef 30 Ekim’de yaşadığımız deprem veya ondan birkaç derece daha büyük depremde yıkıcı sonuçlara yol açabilir.”

Editör: Erva Gün