Vakit kaybı mı?

Abone Ol
Yusuf KANLI Ekonomik krize ve Doğu Akdeniz’de hidrokarbon zenginliklerinin kullanımı hususunda gerginlik tırmanmakta iken Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı hükümet krizini çözme yolundaki adımlarını atmada acele etmeyeceğini sergiledi. Cumhurbaşkanı, üç parti lideriyle Pazartesi sabahı ayrı ayrı, diğer üç liderle de hemen ertesi gün ayrı ayrı görüşmeye karar verdiğini açıkladı. Bazıları “Adam haklı, bir durum değerlendirmesi yapsın sonra görevlendirme yapılır” derken çoğu kişi de yeni bir görevlendirme öncesinde parti liderleriyle temaslarda bulunmanın ve sağlıklı bir hükümet kurulması için gayret gösterilmesi olarak algılanması gerektiğini savundu. Doğrusu ben ikinci gruptayım. Eleştirebilir, hatta sert şekilde politikalarına ve aldığı kararlara karşı çıkabiliriz ancak yeni hükümet kurma görevini vermek Cumhurbaşkanı’nın temel görevleri arasındadır. Kime görevlendirme yapacağı kadar, hangi prosedürü kullanarak karar vereceği de yine cumhurbaşkanına ait tasarruflardır. Meşruiyet bunu gerektirir. Niye Maliye Bakanı Serdar Denktaş istifa etti? Niye hükümet istifa etmek zorunda kaldı? Bu ve benzeri soruları önümüzdeki süreçte eminim çok tartışacağız. Ancak kesin olan konu Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin hükümetsiz kalamayacağı gerçeği. Ne olacak? Kimler hükümet kuracak? Mevcut meclisten ikili, üçlü ve hatta dörtlü birçok hükümet formülü üretmek mümkün. Gönül ne ister, ne mümkündür ayrı işler. Bazı gayretkeş arkadaşlar Halkın Partisi’nin olmayacağı bir hükümet peşinde. Bir kahve edebiyatıdır gidiyor. Ulusal Birlik Partisi ile HP’nin hükümet olması durumunda hem HP’nin biteceğini hem de Kudret Özersay’ın cumhurbaşkanlığı olasılığının ciddi darbe yiyeceği gibi yorumlarda bulunuyor bazı siyaseten kör sözüm ona analistler. Nedense unutmuşlar o meşhur “Siyasette 24 saat çok uzun zamandır” sözünü. Gönlümden geçen ve Kıbrıs Türk halkına bu aşamada en yararlı hükümet UBP ile HP koalisyonu. Bu arada Akdeniz’de inisiyatif alıcı hareketler içerisine girilmesi geleceğe daha umutla bakılmasını sağlamışsa da sondaj çalışmasıyla birlikte gerginliğin artması, Türkiye ile Avrupa Birliği ilişkilerinde Kıbrıs ve sondaj temelli tırmanma, Amerika ile S-400 ve F-35 meseleleri adada daha etkin çalışacak bir hükümeti şart kılmaktadır. Teşekkür Doğmak kadar ölmek de normal. Hani derler ya, insan öleceğinin bilincinde olan tek hayvan. Hayat doğum ile ölüm arasında bir seyahat. Doğmak normal, ölmek de doğal ise, o zaman mesele doğum limanı ile ölüm limanı arasında nasıl seyahat edildiği, gerisi hikaye. Dünyanın birçok yerinde ve Türkiye’de anneler günü sevgiyle, sevinçle kutlanırken, biz muhteşem bir hanımefendiyi, eşim Aydan’ın annesi, kayınvalidem Rabia Özteke’yi üzüntüyle ve muhabbetle ebediyete uğurladık. Siyasetçisinden, diplomatına, gazetecisine, tanış olduklarımızdan bir şekilde bir yerlerde yolumuz kesişenlerle dostlar yalnız bırakmadılar, acımızı paylaşıp azalttılar. Şükran ve sevgiyle ailece teşekkürlerimizi sunarım.