Turizm Stratejileri ve Araştırma Merkezi’nin (TURSAM) Turizm Akademisyenleri Derneği (TUADER) tarafından yayınladığı “Uzay Turizmi Raporu”nda, Türkiye’nin ilk insanlı uzay görevi Milli Uzay Programı’na ilişkin detaylara yer verilerek, Türk Astronot ve Bilim Misyonu hedefinden de söz edildi. Raporda söz konusu gelişmeyle beraber ilerleyen dönemlerde olası insanlı uzay turizmi görevleri için önemli bir temelin oluşturulabileceği de değerlendirildi.
NAZ AKMAN/ANKARA- Turizm Stratejileri ve Araştırma Merkezi’nin (TURSAM), Prof. Dr. Muharrem Tuna, Prof. Dr. Güney Çetin Gürkan, Araştırma Görevlisi Başak Özyurt, Bayram Yıldız, İlker Bayram, Gurur İrem Bıyıkoğlu’nun katkılarıyla Turizm Akademisyenleri Derneği'nce (TUADER) “Uzay Turizmi Raporu”nu yayınladı. Uzay turizminin resmen başlangıcı olarak kabul edilen 2000’li yıllardan bu yana ivme kazanan uzay turizmine dair dünya genelinde gerçekleştirilen uzay uçuşlarının tarihçesi, uzay turizmi alanındaki çalışmalar, uzay turizmi türleri ve bu turizmin pazar payına ilişkin verilerin yer aldığı raporda, ayrıca Türkiye’de yürütülen çalışmalar hakkında da bilgilere yer verildi. Ülkemizdeki uzay turizmi faaliyetleri kapsamında yer alan uzay kampı ve eğitim merkezleri ile ilerleyen dönemlerde insanlı uzay turizmi faaliyetlerine temel oluşturabileceği tahmin edilen Milli Uzay Programı’nda yer alan Türk Astronot ve Bilim Misyonu hedefinden de söz edildi. Türk Astronot ve Bilim Misyonu Türkiye’deki İnsanlı Uzay Faaliyetleri’nin 2021 yılında kamuoyuna duyurulan ve 2022 yılında resmi olarak yayımlanan Milli Uzay Programı Strateji Belgesi olduğu, burada yer alan ve önümüzdeki 10 yılda ülkemizin uzay alanındaki stratejilerini belirleyen 10 ana hedeften birinin Türk Astronot ve Bilim Misyonu olduğu belirtildi. Program kapsamında sstronotun ISS’ye (Uluslararası Uzay İstasyonu) gönderilmesi kapsamında uluslararası iş birliği müzakerelerinin gerçekleştirildiği ve uygun astronot adaylarının belirlendiği, Türk astronotun uzayda çeşitli bilimsel deneyler yapacağı kaydedildi. Programın, uzay deneyleri ve bilim ve toplum faaliyetleri ile entegre şeklinde uygulandığı, uzayda gerçekleştirilebilecek deneyler için üniversiteler, araştırma kuruluşları ve araştırmacılardan teklifler toplanarak değerlendirildiği ve astronotun ISS’de (International Space Station) gerçekleştireceği deneylerin belirlendiği ifade edildi. İlk Türk astronotun görev sonrası gerçekleştirilecek konferanslar, söyleşiler, konuşmalar vb. faaliyetler ile uzay bilim ve teknolojileri farkındalığının artırmasının amaçlandığı da kaydedildi. Türk Astronot ve Bilim Misyonu hedefinin bilimsel bir çalışma hüviyetinde olmakla birlikte Türkiye’nin ilk insanlı uzay görevi olacağı vurgulandı. “Yörünge altı uçuş araçlarının maliyetlerinin yavaş yavaş düşeceği düşünülüyor” Lüks turizm türü arasında yer alan uzay turizminin aynı zamanda yapısal olarak da çeşitli zorluklara sahip olduğu ve deneyimlemeden önce belirli eğitimlerden geçilmesi gerektiği konusunda önemli bilgilerin paylaşıldığı raporda, uzay uçuşları ve yörünge altı uçuş türleri hakkında da bilgiler paylaşıldı. Uzay uçuşları (orbital) olarak adlandırılan alçak dünya yörüngesine düzenlenen uçuş ile yörünge altı (suborbital) yani dünya atmosferine yapılan günübirlik uçuşlar hakkında, “Bu uçuşlar, yörüngede yer alan istasyonlardaki uzun süreli konaklamalardan kısa süreli yörünge uçuşlarına veya yörünge altı uçuşlara ve hatta yolcuların kısa süreli yer çekimsiz ortamda kalmalarını sağlayan uçuşlara kadar birçok farklı tasarıma sahiptir. Teknoloji geliştikçe, tekrar tekrar kullanılmak üzere tasarlanan yörünge altı (suborbital) uçuş araçlarının maliyetlerinin yavaş yavaş düşeceği düşünülmektedir. Ruslara ait Soyuz uzay aracı ile Rusya, uzay turisti olmak isteyen kişiler için yılda iki kez önemli bir fırsat yaratmaktadır. Yörünge altı (suborbital) uçuşlar ise günümüzde henüz uygulanmaya başlamamıştır; çünkü gerçekleştirilmesi yörünge uzay uçuşlarına göre çok daha zordur. Şu an yörünge altı turizm pazarına hizmet edebilecek uzay aracı olmasa da bu alanda geliştirilmeye çalışılan araçların olduğu bilinmektedir. Bu araçlardan biri Virgin Galactic şirketinin yörünge altı uzay turizmi için geliştirdiği SpaceShipTwo adlı uzay aracıdır ve bir uçuşta altı yolcuyu uzaya götürebilecek şekilde tasarlanmıştır. SpaceShipTwo ile uzaya seyahatin bedeli ise uçuş başına 200.000 dolar olarak belirlenmiştir. Bir başka yörünge altı (suborbital) uzay aracı ise XCOR ekibi tarafından geliştirilmiştir ve her uçuşta pilotun yanında oturması planlanan bir potansiyel uzay turistini taşıyacaktır. Diğer potansiyel tedarikçiler ise, yörünge altı (suborbital) uzay turizmi için hala farklı uzay araçları tasarlamaya yönelik çalışmalarına devam etmektedir” denildi. “SpaceX, uzay turizmini mümkün hale getirdi” Elon Musk’ın kurduğu SpaceX’in ve diğer özel girişimlerin uzay tarihindeki başarısının, uzay araçlarını tekrar kullanılabilir hale getirmelerinde ve milyon dolar tutan görev bütçelerinde hatırı sayılır düşüşler sağladığı da belirtildi. Böylelikle uzay turizminin mümkün hale geldiğine işaret eden rapor Rusya ve ABD’nin, hedeflediği uzay operasyonlarını devlet bütçeleri nedeniyle gerçekleştiremediği ancak Musk'ın NASA kontratlarını alması ile ilk defa özel sektör yoluyla uzaya gönderilen uzay gemilerinin daha az maliyetli hale geldiği vurgulandı. 2008 yılından 2022 yılına kadar yaklaşık 200 roket fırlatan SpaceX, 2023 yılında ise fırlatılacak toplam roket sayısını 88 olarak belirlediği de hatırlatıldı. Uzay turizmi pazar geliri 2029’da 605 milyon dolar olacak Uluslararası istatistik ve veri içeriği üreticisi Statista tarafından paylaşılan verilerle dünya yörüngesine çıkan uzay araçları ile yapılacak yolculukların şirketlere sağlayacağı gelirlere dair tahminlere de yer verildi. Uzay turizmi pazarının 2023 yılından 2029 yılına kadar yaklaşık yüzde 26 büyüme göstereceğinin öngörüldüğü, 2023 yılından 2030 yılına kadar tahmini gelir büyüklüğünün ise toplam 4 milyar ABD Dolarını bulmasının beklendiği kaydedildi. Pazardaki gelirin 2029 yılında 605 Milyon ABD Dolarına kadar çıkacağına dair tahminlerin, uzay turizmine ilginin artacağının da göstergesi olarak görüldüğü değerlendirmesi yapıldı.
Editör: Ahmet Ertüm