ESKİŞEHİR (AA) - GÜNHAN ÖZCEYLAN - Eskişehir Teknik Üniversitesi (ESTÜ) Mühendislik Fakültesi Çevre Mühendisliği Bölümünden iki öğrenci, danışman akademisyenin yardımıyla sıfır atıkla topraksız tarım uygulamasına ilişkin proje yürütüyor.
Çevre Mühendisliği Bölümü 4'üncü sınıf öğrencileri Vuslat Karahan ve Öznur Özdemir, Dr. Öğr. Üyesi Burcu Şimşek Uygun danışmanlığında Su Kalitesi Laboratuvarı'nda sürdürdükleri "Sıfır Atık ile Topraksız Tarım Projesi"yle, iklim değişikliğine uyumlu ve geri dönüşümlü tarımsal sisteme ulaşmayı hedefliyor.
Proje, ekilen farklı bitki türleriyle çeşitli atıkların gübre olarak kullanılması, bitkilerin sentetik ve ilaçlı gübreler olmadan beslenmesinde çıkan her atığın sisteme geri kazandırılması esasına dayanıyor.
Deneylerde sebze ve meyve atıkları, kurumuş yapraklardan oluşturulmuş kompost, kahve atığı, yumurta kabuğu ve atık su arıtımında hasat edilen alg ile gübrelenen bitkilerin tepkisi ölçülerek, elde edilen veriler ışığında testler sürdürülüyor. Bitkilerin damla sulama yöntemiyle beslenmesinin de öne çıktığı çalışmayla, sınırlı kaynakların tasarrufuna da odaklanılıyor.
Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumunca (TÜBİTAK), 2209-A Üniversite Öğrencileri Araştırma Projeleri Destekleme Programı kapsamında desteklenen projede, atık dönüşümüyle beslenen kimi bitkilerin ürün verdiği gözlemlendi. Dal kalınlığı, yaprak boyutu ve ürün sayısı gibi ölçütlerle diğer bitkiler de laboratuvar ortamında takip ediliyor.
Burcu Şimşek Uygun, AA muhabirine, iklim değişikliğinin artık kabul edilen bir gerçek olduğunu, bunun en çok tarımı etkilediğini söyledi.
Dünya genelinde topraksız tarım uygulamalarının yaygınlaştığını belirten Uygun, şunları kaydetti:
"İklim değişikliğinin tarıma olan etkilerini görmekteyiz. Ekstrem yağışlar, seller gibi şiddetli hava olayları, iç bölgelerdeki kuraklıklar gibi olaylar tarımı etkiliyor. Bundan dolayı tarımın sürdürülebilir olmasını istiyoruz. Ülkemizde buna ilişkin çalışmalara başlandı. Laboratuvar ortamında veya tarım arazisinde sürdürülen örnek çalışmalar var. Bu alandaki çalışmalar hız kazanmaya başladı. Sıfır atıklı bir sistemin kullanılmasının hem mevcut durumu iyileştirmek hem de çiftçilere örnek olmak bakımından önemli olduğunu düşünüyorum. Çiftçiler bu yöntemleri kolaylıkla uygulayabilir."
- "Gübre olarak filtre kahve atığını kullanmayı da tercih ediyoruz"
Öznur Özdemir ise projeyi geliştirme fikrinin, işledikleri bir ders sırasında akıllarına geldiğini ifade etti.
Danışmanlarının desteğiyle bu fikri hayata geçirme imkanı bulduklarını dile getiren Özdemir, gündelik hayatta tüketilen bazı maddelerin dönüşüme katkı sunabileceğini anlattı.
Deney süresince marul, nane, çilek, biber ve domates gibi bitkileri incelediklerini bildiren Özdemir, "Evlerimizde çeşitli kahve türleri var, bunları sürekli tüketiyoruz. Deneylerimizde gübre olarak filtre kahve atığını kullanmayı da tercih ediyoruz." dedi.
Vuslat Karahan da deneylerinde en önemli kriterlerinin bitkinin çabuk gelişmesi ve gelişimlerinin gözlemlenebilmesi olduğunu belirtti.
Bitkileri yetiştirmek için oluşturdukları katı ortamda kokopit (Hindistan cevizi kabuklarının işlenip sıkıştırılmasının ardından bloklar haline getirilmesiyle oluşturulan toprak türü) ile perlit (özel dokulu, iç yapısında belli oranda su içeren, asit bileşimli esas itibarıyla volkanik cam) kullandıklarını aktaran Karahan, "Dünyada perlit rezervinin yüzde 50'sinden fazlası Türkiye'de bulunuyor. Bunu da deneylerimizin bir parçası yapmak istedik." ifadesini kullandı.
Karahan, yaptıkları deneylerin üniversite eğitiminde kendisi önemli bir kazanım olduğunu vurguladı.
Topraksız tarımı önemine dikkati çeken Karahan, şöyle devam etti:
"Aslında şu an yeterince suyumuz da yok, verimsizleştirecek tarım toprağımız da yok. Çünkü biz bunları yanlış sulama ve sürekli toprak işleme ile kaybediyoruz. Artan nüfusla beraber her geçen gün daha fazla gıdaya ve verime ihtiyacımız oluyor. Yaptığımız deneylerden dolayı çevremizden olumlu dönüşler alıyoruz çünkü artık toprağı kullanmadan bir şeyler üretebiliyoruz. Bunu gerçekleştirebildiğimiz için de mutluyuz. Dileğimiz bunun daha çok kişi tarafından öğrenilmesi ve uygulanması."