Kıvanç El
Sinan Oğan'ın, Erdoğan'ı destekleme kararı almasının ardından gözlerin çevrildiği adreslerden biri yüzde 2.2 oy alan Zafer Partisi idi.
7 maddelik protokolde anayasanın ilk 4 maddesinin korunacağı, Türklük maddesinin değişmeyeceği, kayyum uygulamasının hukuki karar olması halinde devam edeceği gibi maddeler yer alıyor.
Protokolden çok Özdağ'ın bir sosyal medya paylaşımında kendisini İçişleri Bakanı olarak ilan etmesi daha fazla konuşuldu. Ancak bu bakanlık iddiası CHP tarafından yalanlandı. Her ne kadar bu yalanlama olsa da Kılıçdaroğlu'nun seçimi kazanması halinde Özdağ'a kabinede görev verilmesine kesin gözüyle bakılıyor… Ayrıca Zafer Partisi'nin bu açıklamayı yapmasındaki asıl amacın ise kendi seçmenini motive etmek olduğu açık…
Kılıçdaroğlu'nun Özdağ ile birlikte attığı bu "riskli" adım seçimin kazanmasına etki edip etmediğini göreceğiz. Ancak ortada bazı tartışmalar var. Özdağ'ın milliyetçi oyların bir kısmını Kılıçdaroğlu'na çekeceği ifade edilirken CHP'de asıl endişeyi ise HDP-YSP oylarının gelip gelmeyeceği başlığı oluşturuyor.
Özellikle "kayyum" uygulamasının tartışılması HDP tabanında ciddi bir travma… Kaldı ki HDP-YSP'den de ilk yapılan açıklamalarda Kılıçdaroğlu'nun bu söylemi eleştirildi. Her ne kadar desteğin ortadan kalkmadığı ifade edilse de, söylemden duyulan rahatsızlık açıkça dillendiriliyor.
En dikkat çeken yorumlardan birini HDP'nin Parti Meclisi Üyesi Ahmet Saymadı yaptı. Kendi tabanlarında "Ölümü gösterip sıtmaya razı ettiler” yorumları yapılacağını belirten Saymadı, "Ölüme çare yok, sıtmaya çare var. Umarım Kemal Kılıçdaroğlu kazanır" ifadeleri dikkat çekiciydi.
Elbette kararı parti yönetimleri değil seçmen verecek. Tepki oyları oluşur ve sandığa gidiş düşerse Kılıçdaroğlu Pazar günü ciddi bir hayal kırıklığı yaşayabilir. Beklendiği gibi milliyetçi oylar ve HDP oyları güçlü bir şekilde Kılıçdaroğlu'na gelirse bir sürpriz de olabilir.
Şunu da unutmamak lazım, "ben ne istersem yaparım, siyaseten sert değişimler gösterebilirim" demek de ilk turda size oy veren 24 milyon seçmene saygısızlık ve beklentilerini yok saymaktır. Bu sürecin iyi yönetilmesi için Kılıçdaroğlu'nun önünde hala saatler var. Tüm bu oyları tek bir merkezde toplayıp koruyabilmesi çok zor olsa da bunu başarıp başaramayacağını görmeye artık saatler kaldı…