ANKARA/İSTANBUL (AA) - Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığının organize ettiği Uluslararası Stratejik İletişim Zirvesi'nde (Stratcom Summit'23), "Uluslararası Dayanıklılığın İnşası" paneli düzenlendi.

İletişim Başkanlığınca İstanbul'da düzenlenen Uluslararası Stratejik İletişim Zirvesi'nde, Büyükelçi Murat Lütem'in moderatörlüğündeki "Uluslararası Dayanıklılığın İnşası" başlıklı panele, Uluslararası Kızılhaç ve Kızılay Dernekleri Federasyonu İletişim Direktörü Aleksandra Sasa Gorisek, BM İletişim Danışmanı Matthias Lüfkens ve Stanford Üniversitesinden Prof. Dr. Ulrich Brückner konuşmacı olarak katıldı.

Gorisek, Uluslararası Kızılhaç ve Kızılay Derneklerinin (IFRC) afet öncesinde, esnasında ve sonrasında varlık gösterdiğine işaret ederek, 2022'de 2 milyon kişiye destek olunduğunu kaydetti.

Krizler öncesinde, esnasında ve sonrasında koordine olmanın önemini değinen Gorisek, acil durumlarda hemen harekete geçmek durumunda olduklarının altını çizdi.

Gorisek, stratejik iletişimin diplomatik görüşmelerde ve afet sonrası yardım toplama çalışmalarında önem arz ettiğine dikkati çekti.

İzmir'de vefat eden Kıbrıs gazisi son yolculuğuna uğurlandı İzmir'de vefat eden Kıbrıs gazisi son yolculuğuna uğurlandı

Afet sahasından olup biteni öğrenmenin kilit değere sahip olduğunu ifade eden Gorisek, ulusal ve yerel düzeyde varlık göstermenin gerekliliğini vurguladı.

Gorisek, stratejik iletişim açısından kendileri için 3 temel ilke olduğunu belirterek, bunların birincilik, doğruluk ve güvenilirlik olduğunu aktardı.

BM İletişim Danışmanı Lüfkens, pek çok insanın sosyal medya platformlarına üye olduğunu, devlet kurumlarının her sosyal medya platformunda var olması ve değişiklikleri kucaklaması gerektiğini söyledi.

Sosyal medya platformlarında büyük bir iletişim olduğunu belirten Lüfkens, "Sosyal medya biraz silah olarak kullanılmaya başlandı." dedi.

Lüfkens, devletlere sosyal medyada merkezi olmayan bir iletişim ağı geliştirmelerini tavsiye etti.

Stratejik iletişim kapsamında etkileşimli bir grup oluşturmanın önemli olduğunu vurgulayan Lüfkens, bunun sadece devletler için değil, şirketler, uluslararası kurumlar için de aynı şeyin geçerli olduğunu dile getirdi.

Profesör Brückner de dezenformasyon, propaganda, siber tehdit söz konusu olduğunda her şeyin karmaşıklaşabileceğini belirterek, "Hepimize karşı bir tehdit var ve eğer iş iyi giderse devletler bizi korur. Devletler daha büyük bir şeye aitse o zaman biz toplu olarak geleceğimizi koruruz. Teknolojik bir yarış bu ve kendimizi çok daha güçlendirmemiz lazım." dedi.

"Gelecekte yapay zeka nasıl kullanılacak?" sorusunu çok sık duyduğunu belirten Brücker, teknolojik olarak her şeyin mümkün olabileceğini kaydederek, yapay zekanın çok farklı sonuçlar ortaya çıkaracağını söyledi.

Brückner, bireylerin ve kişilerin nesne olmadığının altını çizerek, "Biz hükümetlerin, devletlerin nesneleri değiliz. Yeni teknolojik araçlar için oluşturulmuş nesneler değiliz." diye konuştu.

Kaynak: aa