Güncel

IPI, "Dezenformasyon Kampanyalarına Karşı Mücadele" atölyesini Gazeteciler Cemiyeti'nde gerçekleştirdi

Uluslararası Basın Enstitüsü'nün (IPI) dijital iletişim yöneticisi Javier Luque, “IPI, dezenformasyon kampanyalarını nasıl analiz ediyor ve çevrimiçi saldırılarla nasıl mücadele ediyor?” başlığı ile gazetecilere dezenformasyonla mücadelenin yöntemlerini Gazeteciler Cemiyeti'nde anlattı.

Abone Ol

Haber: Erva Gün

Gazeteciler Cemiyeti Basın Evi’nde “IPI dezenformasyon kampanyalarını nasıl analiz ediyor ve çevrimiçi saldırılarla nasıl mücadele ediyor?” başlığıyla gazetecilere yönelik bir eğitim düzenlendi.

Uluslararası Basın Enstitüsü'nün (IPI) dijital iletişim yöneticisi Javier Luque, “IPI dezenformasyon kampanyalarını nasıl analiz ediyor ve çevrimiçi saldırılarla nasıl mücadele ediyor?” başlığı ile gazetecilere dezenformasyonla mücadelenin yöntemlerini anlattı.

Javier Luque

Gazetecilere yönelik dezenformasyon kampanyalarını anlatan Luque, radikal grupların, popülistlerin ve komplo teorisyenlerinin gazetecileri ve gazeteciliği sindirmek ve itibarsızlaştırmak amacıyla yürüttükleri bu kampanyalarda öne çıkan aktörlerin ve taktiklerin saldırılarının bağlamını aktardı.

Saldırıyı tetiklemek ve yaymak için kullanılan araçların tanımını yapan Luque; videolar, grafikler, hashtagler, memeler gibi yöntemleri tespit ederek saldırının temel kullanım alanlarını ifade etti.

Hedef haline getirilen gazeteci ve haber kuruluşlarına yönelik olarak kullanılan dezenformasyon anlatısına ek olarak dolaşıma sokulan yan anlatıları ve söylemleri tespit etmenin önemine de değinen Lugue, toplumun dezenformasyon kampanyalarından etkilenme süreçlerini de anlattı.

“Savaş ve seçim dönemlerinde saldırılar artıyor”

Luque, her ülkede dezenformasyon kampanyalarının bağlamlarının çok farklı geliştiğini belirterek, “Madrid’de veya Londra’da gelişen gazetecilere yönelik hedef alma kampanyaları ile Ankara’da olan durum çok farklı bir şekilde kendini gösteriyor. Biz burada katılımcıların deneyimleri ile nasıl bir savunma gerçekleştirildiğini öğrenmek istiyoruz” dedi.

Gazetecilere yönelik bu saldırıların savaş ve seçim dönemlerinde büyük artış gösterdiğini belirten Luque, özellikle sosyal medyada bu saldırıların çok fazla görünür olduğunun altını çizdi. Luque, “Bir tarafta dezenformasyonu yayan büyük bir grup var” diyerek diğer tarafta dezenformasyonu yayanların aynı zamanda bir mesaj vermek istediğini ve bu mesajın zaman içerisinde kampanya haline geldiğini söyledi. Luque sözlerine şöyle devam etti:

“Seçim öncesi dönemlerde, polemik yaratan ve komplo teorisi içerikli söylemler sıkça ortaya konuyor. Gazeteciliğe olan güvenin azaltmasına yönelik atılan bu tohumlar, sonunda vücut buluyor ve toplumda kargaşaya neden oluyor.”

“Toplum da hedef alınıyor”  

Dezenformasyonun oluşumu ile sadece gazetecilerin değil toplumun da hedef alındığını dile getiren Luque şunları söyleyerek sözlerini noktaladı:

“Sosyal medyadaki bu kampanyalar hükümet destekli medya kuruluşlarında bir dil olarak kullanılmaya başlanıyor ve kampanya sahipleniliyor. Bu saldırılar sadece gazetecileri hedef almıyor aynı zamanda seyircileri ve hedef kitleyi de hedef alıyor. Onların düşündüklerini şüpheye düşürmeye çalışıyor. Burada hedef grubunu önemli bir şekilde etkilemeye çalışıyor.”