Gazeteci Uğur Dündar, "Ayhan Bora Kaplan suç örgütü" soruşturmasında gizli tanık olarak ifade veren ve daha sonra elektronik kelepçeliyken firar eden Serdar Sertçelik ile Ankara Emniyeti'nin sorgu odasında kendisiyle görüştüğü iddialarına cevap verdi.
Dündar, Sözcü gazetesinde yayımlanan "Kumpas!..." başlıklı yazısında, "Ayhan Bora Kaplan Suç Örgütü soruşturmasını yürüten Ankara Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlar Şube Müdürlüğü’nde görevli (çaycı dahil) hiç kimseyi tanımam. Hiçbiriyle telefonla konuşmadım, yüz yüze gelmedim. Keza Ayhan Bora Kaplan ve suç örgütünden hiçbir kişiyle tanışmadım, yüz yüze gelmediğim gibi telefonla da konuşmadım" ifadelerine yer verdi.
"Ne o akşam, ne de başka bir gün..."
Öte yandan, söz konusu iddiaların basit bir HTS kaydı ile ortaya çıkabileceğini kaydeden Dündar, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ne o akşam, ne de başka bir gün, hiçbir görevli beni aramadı. Ben de aramadım. Böyle bir görüşme hiçbir zaman olmadı. Bu tamamen hayal ürünü -iddia bile diyemeyeceğim- yalan bir söylem. Ayrıca Ayhan Bora Kaplan suç örgütünden hiç kimseyle de görüşmedim.
Süreç içinde bu örgütün mağdur ettiği, adları da iddianamede müşteki- mağdur olan iki kişiyle görüştüm ve söylediklerini aynen yayınladım. Gizli tanık kullanımına FETÖ kumpaslarından bu yana karşı olduğum için Ayhan Bora Kaplan iddianamesindeki gizli tanık ifadelerinden tek satır kullanmadım. Yaptığım araştırmalarda da Bekir Bozdağ, Hasan Doğan ve Abdülhamit Gül gibi siyasetçilerin adlarının geçtiğini duymadım. Bu tespitimi de geçen hafta SÖZCÜ TV’de katıldığım Sözün Gücü programında açıkladım. Durum bundan ibarettir değerli okurlarım. Bakalım sırada hangi kumpas var?"
Gazeteci Uğur Dündar'ın Sözcü'de yayımlanan yazısına erişmek için tıklayın.
