Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu Başkanvekili Mehmet Uçum, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklamada, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin geliştirilmesi gerektiğini belirtti. Uçum, sistemdeki aksaklıkların giderilmesi ve eksiklerin tamamlanmasının makul ve meşru bir yaklaşım olduğunu ifade ederken, bu konuların yeni anayasa çalışmalarında tartışılmasının öngörülebileceğini söyledi.

Uçum, paylaşımında şu ifadelere yer verdi:

Babacan'dan 'AK Parti'ye geçiş' iddialarına yanıt Babacan'dan 'AK Parti'ye geçiş' iddialarına yanıt

 "Anayasa çalışmalarında gündeme geleceği öngörülebilir"

"Başkanlık sisteminden başkanlık sistemine geçilemez. Şu söylenirse anlamlı olur; başkanlık sistemimizin varsa aksaklıklarını giderelim, eksiklerini tamamlayalım, sistemi geliştirelim. Bu her zaman tartışılabilecek makul ve meşru bir yaklaşım olur, yapılması da gerekir. Zaten yeni anayasa çalışmalarında bunların gündeme geleceği rahatlıkla öngörülebilir. Veya başka bir ezber olarak Fransa’nın kurtulmak için çareler aradığı, uygulandığı yerlerde bir çok sorun üreten yarı başkanlık sistemine geçilsin, diyorlar. Bu görüş sahipleri herhalde başka ülkelerdeki başkanlık ya da yarı başkanlık sistemlerinde başkanın partilerle ilişkisinin yasak olduğunu sanıyor ya da böyle olması gerektiğine inanıyor. Aksi halde cumhurbaşkanının partili olma imkanını niye yanlış bulsunlar."

“Başkanlık sisteminde, başkanın partili olması bir zorunluluk değil imkandır”

Yürütmeye talip olan ve seçildiğinde hükümet görevini üstlenen cumhurbaşkanının partili olmasına karşı çıkmak, demokratik siyaset hakkını yüzde 50'den fazla oyla seçilmiş cumhurbaşkanına yasaklamayı savunmak en hafif deyimiyle demokrasiyi anlamamak, başkanlık sistemini ise hiç bilmemektir. Başkanlık sisteminde, başkanın partili olması bir zorunluluk değil imkandır. Bu durum sadece Türkiye’ye has değil bütün başkanlık sistemlerinde böyledir.

"Parti genel başkanı olmayacağı bir teamül de oluşabilir"

Cumhurbaşkanının partili veya bir partinin genel başkanı olması sistemin sunduğu imkanın bir gereğidir. Siyaset yapma özgürlüğünün ve siyasi katılım hakkının sonucudur, sistemsel bir zorunluluk değildir. İsteyen cumhurbaşkanı adayı ya da cumhurbaşkanı sosyal ve siyasi şartları varsa bu partili olma imkanını en üst seviyede kullanır, isteyen ise en alt seviyede kullanır veya kullanmaz, işin esası budur. Hatta zaman içinde sistemin ihtiyaçları o yönde olgunlaşırsa Cumhurbaşkanı olan kişinin, partili olma imkanını kullansa bile, parti yöneticisi veya genel başkanı olmaması açısından siyasi teamül de oluşabilir."

Muhabir: Nihal Alp