Naz Akman
Son dönemlerde sanat-toplum ilişkisini sıkça gündemine alan sanat camiası dünya genelinde yaşanan salgın, savaş, açlık, küresel ısınma gibi pek çok konuda kamuoyunda farkındalığın artmasına neden oluyor. Toplumcu gerçekçi yaklaşımla yaratımını dışavuran sanatçılar bu anlamda sosyal adalet, insan hakları ve eşit özgürlükler için mücadele ediyor. Sergi 6 Aralık'a kadar ziyaret edilebilecek.
Krişna’da “Bir sokak kedisi”
Çalışmalarında sanat toplum ilişkisini işleyen çoğunlukla yaptığı soyut resimler ve performanslarla bilinen sanatçı Doç. Dr. Özge Gökbulut Özdemir, sokak hayvanlarına dikkati çekmek için Krişna Sanat Merkezi’nde cuma günü “Bir sokak kedisi” sergisini açacak. Sanatçı, kedileri yansıttığı tuvallerini izleyiciyle buluştururken aynı zamanda getirilen mamaların da sokak hayvanlarına ulaştırılmasını sağlayacak. Sergi bu anlamıyla sokak hayvanlarının zorlu mücadelesine destek sağlamış olacak.
Katliamların gölgesinde bir mücadele
Doğa ve doğanın hareketinden beslenen anı yakalama üzerine çok sayıda yaratımda bulunan Özdemir, sokak hayvanlarına ilişkin, “Sergide evrimsel süreçte vahşi doğadan kopup insanla aynı alanı paylaşan kedi imgesine odaklandım. İnsanın çevresiyle, doğayla ilişkisini bu kez bir kedi üzerinden sorguladım. Sokak hayvanlarına yönelik katliamların gölgesinde gerçekleşen bu sergide; insanlığın, şehirlerin, sokakların kedi ile kurduğu ilişkiyle birlikte kedinin bağımsız, özgür, karakterinden ödün vermeyen doğasını, kişisel tarihimde önemli bir dönüm noktası olarak gördüğüm ve onlardan korkarken bu korkudan arınmak adına sahiplendiğim kedim üzerinden ele aldım. Sokak kedisini, evcilleşmiş bir hayvanın çevresiyle, insanla kurduğu ilişkinin ötesinde; özgürlük, mücadele ve varoluşun temsili olan bir varlık olarak görerek hem insanın hem de kedinin ‘vahşi’ sokaklarda yaşadığı mücadeleyi vurguladım” dedi.
Özdemir devamla, “Plastik dilin yanında şiirlerin ve metinlerin de yer alacağı bu sergide; bugünün, dünün ve yarının dünyasında tüm yaşam ve varoluş mücadelelerini ve insan eliyle gerçekleşen tüm katliamların yarattığı derin acıyı izleyiciyle birlikte yeniden hissederken; ‘kediden korkardım ben eskiden, şimdi insandan korkuyorum’ diyorum...” sözlerine yer verdi.