Türkiye’nin dünyaya açılan kapısı: GALATAPORT

Orhan GÜRDİL 2014 yılından bu yana yapımı süren Türkiye’nin dünyaya açılan kapısı olarak gösterilen GALATAPROT nispeten biterek ilk devasa yolcu gemilerine kapılarını açmıştır. Uzun yıllar üzerinde konuşulup tartışıldığı bu mega yapıyı Doğuş Grubu ile bilgili Holding ortaklığı ülkemize kazandırmıştır. İstanbul – Karaköy Rıhtımı ile Mimar Sinan Üniversitesi Fındıklı Kampüsü’ne ait bina arasındaki 1.2 kilometrelik sahil şeridi kruvaziyer terminali olarak açılmıştır. Galataport’un kapladığı alanda bulunan Türkiye’nin en eski saat kulesi de Hollandalı Bresser Firması tarafından restore edilmiş toprağın altına 1.5 metre gömülü bulunan kule aslına sadık kalınarak yükseltilmiş, depreme karşı dört adet izolatörle güçlendirildi. Saat kulesinin restorasyonunda covid-19 yasaklarına rağmen 27 kişilik bir ekip geceli gündüzlü çalışmıştır. Galataport’un yılda 25 milyon ziyaretçinin geleceği hesaplanarak meydana şehir genelinde kültür, sanat etkinlileri için ek binalar, galeri, müze, restoranlar, kütüphanelerde yapılmıştır. Taksim’de yükselen Atatürk Kültür Merkezi ile Galataport’un varlıkları ülkemize büyük organizasyonların düzenlenmesini sağlayacaktır. Nitekim önümüzdeki yaz aylarında açık alanda dünya çapında büyük sergiler düzenlenmesi için ön çalışmalara başlanmıştır. Galataport’un açılması ile Beyoğlu çevresi, Eminönü çevresi yüzde 52 oranında ziyaretçinin geleceği hesaplanmıştır. Galataport İstanbul açık alanlardan oluşan mahalle modeliyle düzenlenmiş ana cadde üzerinde yolcu terminali, alışveriş ve yeme- içme mekanları yer almıştır. Bu yerleşke üzerinde ayrıca paket postanesi, saat kulesi ve İstanbul Modern bulunmaktadır. Karaköy tarafında kalan tarihi paket postanesi de restore edilip özellikle konser ve müzikal festivallere tahsis edilecektir. Nitekim Akbank Caz Festivali’nin ilk showu bu bina da yapılmıştır. Tarihi paket postanesinin yapısı itibariyle bu binada konserlerin ötesinde çeşitli kültürel etkinler de yapılacaktır. Galataport’un bölgeye getirdiği en büyük etkinlik Karaköy Tophane bölgesinde inşa edilen Türkiye’nin ilk çağdaş sanat müzesi İstanbul Modern yeni binasının yapılmasıdır. 2018’de Beyoğlu’ndaki eski Union Française taşınan İstanbul Modern’inin yeni binası İtalyan Mimar Renzo Piano tarafından yapılmaktadır. Açılış tarihi henüz belli olmayan bu binanın teşhir salonları iki katına çıkarılmıştır. Yanı başında Resim Heykel Müzesi’nin de yer aldığı kültürel bu meydanda pek çok sanatsal etkinlikler düzenlemesi planlanmaktadır. Yazımın başında belirttiğim gibi saat kulesi 1848 yılında Sultan Abdulmecid tarafından yaptırılmıştır. Denize doğru yatık kule yerinden kaydırılarak, eğriliği de düzeltilmiştir. Saatin bulunduğu 14 bin metre karelik alanda Tophane Kasrı ’da bulunmaktadır. Halen restorasyonu süren tarihi yapının bir yanında da Nusretiye Camii bulunmaktadır. Bu tarihi yapıların kapladığı alanlarda geniş kapsamlı açık hava konserleri düzenlenecek böylece dünyaca ünlü şarkıcı ve orkestralar tarihi dekor içinde sanatlarını, hünerlerini gösterme imkanı bulacaklardır. Galataport’un diğer açık alanlarında tiyatro gösterimleri için özel alanlarda yer almıştır. Bunun ötesinde Galataport’un bodrum katında da özel bir tiyatro salonu yapılmıştır. Bin senelik bir geçmişi olan bu bölge de çok çeşitli kültürel etkinlikler yapışmıştır. Bin senelik bir geçmişi olan bu bölge de çok çeşitli kültürel etkinlikler yapılmıştır. Bin yıl önce Cenevizlilerle başlayan sanat dolu gösteriler Ermeni, Rum, Yahudi ve Levantenlerle devam etmiştir. Bölgenin geçmişindeki bu zenginlikler göz önüne alınarak Avrupa Birliği’ne bağlı ülkelerin Türkiye’deki kültür merkezleri ile irtibat kurulmuş. Çeşitli ülkelerin Kültür Ateşeleri ile bir takım ön anlaşmalar yapılmıştır. Galataport tamamlanıp tam bir bütün olarak faaliyete geçtiği zaman Çin yılbaşı gibi büyük bir gösterinin burada yapılacağını planlanmıştır. Bölgenin tarihsel ihtişamı göz önüne alınarak başta Ramazan Bayramı gibi kutlamalarda bu yerde düzenlenecektir. Galataport’a yanaşan yabancı konukların karşılanması bu bölgenin kültürel ve tarihi zenginliklerin varlığını göstermek için çok çeşitli çalışmaların yanı sıra Galataport’un uluslararası tanıtımı için çok yabancı dilde bir kitapçığında önümüzdeki günlerde basılıp dünyanın dört bir tarafındaki yayın organlarına, seyahat acentaların ve TV yorumcularına gönderileceği de düşünülmüştür.