Genel

Türkiye’de mülteci çocuk olmak: Kimlik yoksa okul da yok

Abone Ol

DİNDAR KARATAŞ / ESKİŞEHİR 
Mülteciler Derneği’nin verilerine göre, Türkiye’de kayıt altına altına alınmış, geçici koruma statüsündeki Suriyeli sayısı Temmuz ayı itibariyle 3 milyon 329 bin 516 kişi ve yüzde 72’si kadın ve çocuklardan oluşuyor. Suriyeli göçmenlerin yaşadığı sorunların başında ise  çocuklarının eğitime erişememesi geliyor. Milli Eğitim Bakanlığının 2021 yılı verilerine göre, okula giden Suriyeli çocuk sayısı 938 bin, ancak okula gitmeyen çocuk sayısı 435 bin.
İstanbul’da eğitim görevlisi olan Kenan Çelik, eğitime ulaşamayan binlerce Suriyeli çocuğun merdiven altı işlerde çalıştırıldığını söyledi. Eğitime ulaşamayan çocukların birçoğunun yoksul ailelerden olduğunu belirten Çelik, tek dil eğitim sisteminin de eğitime ulaşma sorununda bir başka faktör olduğunu ifade etti.
Özellikle Suriyeli çocukların eğitime odaklanma konusunda sorun yaşadığını gözlemleyen Çelik, “Çocuklar Türkçe bilmeden okula başlıyor haliyle okula karşı bir aidiyet sıkıntısı yaratıyor bu durum. Kendi dilleriyle eğitim alamıyor oluşu, hem okula ve derslere karşı odaklanmalarını zorlaştırıyor hem de uzaklaştırıyor. Anadilde eğitim konusu yıllardır ülkemizde tartışılan bir konu. Elbette her çocuğun kendi anadilinde eğitim alması gerekir ve bu haktır. Maalesef biz henüz bu tartışmaları yararlı bir sonuca vardırmış değiliz hala tartışma olarak devam ediyor. Sağlıklı bir eğitim ancak anadilde eğitim ile gerçekleşebilir” dedi. 
Binlerce eğitim yaşındaki çocuğun, okula gitmek yerine sokaklarda mendil sattığını, ağır işlerde çalıştırıldığını ve hatta dilendirildiğini söyleyen Çelik sözlerini şöyle sürdürdü: 
“Yoksulluk eğitime ulaşamamada en büyük faktör. Sadece mülteci çocuklar için de değil, binlerce çocuk yoksulluktan ve çalışmak zorunda olduğundan okullarla tanışmamış durumda. Devletin bunları tek tek tespit etmesi gerekiyor ve bu çocukların sanayilerde tekstillerde değil okul sıralarında yani olması gerektiği yerde olması şart. Devlet gerekli tespitleri yaptıktan sonra eğitim için gerekli yardımları da bu çocuklara sağlamalı.” 
İstanbul’da bir dershanede eğitim veren Didem Çallı, ülkede yaşayan mültecilerin kayıtsız olmasından dolayı çocuklarını okula gönderemediklerine dikkat çekti. Kimlik sahibi olmayan hatta oturum izni olmayan Suriyeli göçmenlerin, kamusal hiçbir alandan faydalanamadığını belirten Çallı, gözlemlerini şöyle paylaştı: 
“Ülkemizde milyonlarca göçmen var fakat bunların neredeyse yarısının kaydı yok, kimliği yok, kamusal alanlarda faydalanabileceği hakları yok. Ne oluyor böyle olduğunda, aileler istese de çocuklarını bir okula yazdıramıyorlar. Yani kimlik yoksa okul da yok. Kendi oturduğum mahallede bildiğim gördüğüm 2 tane Suriyeli göçmen çocuk eğitim yaşında fakat eğitim alamıyor çünkü kimlikleri yok. Aileler de bu durumda ne yapması gerektiğini nereye başvurması gerektiğini bilmiyor. Bir de yoksulluk olunca ne oluyor, kayıtsız güvencesiz bir şekilde çocuklar çalıştırılıyor. Türkiye’de son 10 yılda mülteci çocuk işçi sayısının ve buna bağlı iş katliamlarının ne kadar arttığına bakın, her yıl sendikalar tarafından yayınlanıyor bu veriler.”
Çallı, mülteci öğrencilerin psikososyal açıdan desteklenmesi gerektiğini belirterek “Bu uyum sorunlarının başında dil sorunu geliyor. Her çocuğun anadilde eğitim hakkı olduğu unutulmamalı. Bu sadece Suriyeli çocuklar için değil, Ermeni, Arap, Kürt, Çerkez tüm çocukların anadilde eğitim hakkı vardır. Bu çocukların eğitim hakkı bir lütuf değil devletin yükümlülüğüdür. Yine aynı şekilde öğretmenlerin ve yöneticilerin mülteci çocukların zorlu yaşam koşullar, hakları, faydalanabilecekleri hizmetler ve mekanizmalar hakkında bilgi sahibi olmalı ve hak temelli bir yaklaşım içinde olmalı. Ve tüm göçmen çocukların eğitim destek hizmetlerinden ayırım olmadan eşit bir şekilde faydalanmaları sağlanmalıdır” dedi.
ENGELLİ ÇOCUKLAR REHABİLİTASYON MERKEZLERİNE ULAŞAMIYOR
Mevsimlik tarım işçisi ailelerin çocuklarına yönelik uygulamaların da ayrıca ele alınması gerektiğini söyleyen Çallı, “Eğitim dışındaki çocukların sorunları kökleşmiş sorunlar barındırıyor. Çözüm tek başına eğitimle gerçekleşemez. Bu nedenle ilgili diğer bakanlıklarla daha güçlü işbirliği yürütülmeli. Taşımalı eğitim kapsamında olmayan yerlerde çalışan mevsimlik tarım işçisi ailelerin çocukları da okullara erişemiyor. Okul onlara uzak kalıyor ve tarım işlerinde çalıştırılıyorlar. Birçok kurumun bu konuda sorumluluk alması gerekiyor” diye konuştu. 
Çallı, engelli mülteci çocukların özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinden ücretsiz yararlanamadıklarını da söyledi.