CHP'li Başarır: Cumhurbaşkanı Erdoğan dakikada 2 asgari ücret harcıyor CHP'li Başarır: Cumhurbaşkanı Erdoğan dakikada 2 asgari ücret harcıyor
Haber: Deniz Ali Tatar Türkiye’de müziğin gelişmesinde önemli bir rol oynayan müzik festivalleri, yasaklarla karşı karşıya kalıyor. 2022 yılında yapılması planlanan ve büyük bir coşkuyla beklenen Anadolu Fest’in yasaklanması ile başlayan festival yasakları sürecine, son günlerde ünlü sanatçıların konser iptalleri de eklendi. Mayıs 2022’de Eskişehir’de valilik kararıyla bir süre etkinliklerin iptal edilmesinin yanı sıra Ağustos 2022’de gerçekleşmesi planlanan Zeytinli Rock Festivali’ne de yasak gelmesiyle devam eden sürecin ardından yasaklar bu yıl da devam ediyor. Ağustos ayında Sinop’ta düzenlenmesi planlanan “KuzeyFest”, valilik tarafından yasaklanmıştı. Festivalin organizasyon şirketi karara itiraz etse de gerekçesiz iptal edilen festival gerçekleşemedi. Son olarak Nilüfer Belediyesi’nin 1-2-3 Eylül tarihlerinde Balat Atatürk Ormanı’nda 7’ncisini düzenleyeceği “Nilüfer Müzik Festivali” ne vurulan darbe, herkesi şoka uğrattı. Bursa Valiliği tarafından festival kapsamında kamp yapılmasının ve alkol satışının yasaklanmasıyla beraber festivali, Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem’in açıklamasıyla iptal edildiği duyuruldu. Son olarak, şarkıcı Gökçe’nin Afyon Sandıklı’da vereceği konserin iptal edilmesi de, akla başka bir konuyu getirdi. Gökçe’nin sosyal medya paylaşımları nedeniyle belediye tarafından iptal edilen konser, medyada büyük yankı uyandırdı. Peki özellikle valilikler tarafından yasaklanan festival iptallerinin arkasında neler var? Müzik festivalleri neden iptale uğruyor? Sanatçıların konserleri ne gerekçeyle iptal ediliyor? Müzik yazarları Orçun Onat Demiröz ve Gizem Ertürk, konuyu 24 Saat’e değerlendirdi. [caption id="attachment_395602" align="alignnone" width="2560"]Fotoğraf: Danny Howe - Unsplash Fotoğraf: Danny Howe - Unsplash[/caption] “Eğlence sektörü sistematik şekilde kıskaca alındı” Müzik festivallerinin ve konserlerin arka arkaya geldiğini söyleyen Orçun Onat Demiröz, eğlence sektörünün sistematik bir biçimde kıskaca alındığını söyledi. Demiröz: “Maalesef büyük çaplı bir kültürel erozyon yaşıyoruz. Ve maalesef bu durum oldukça endişe verici. Kültür-sanat alanında çalışan emekçiler de kendi kaderlerine terk edilmiş halde.” diyerek süreci özetledi. Festivallerin yasaklanma sürecini değerlendiren Demiröz, şunları söyledi: “Özellikle festival yasakları ile ilgili, hak ve özgürlükleri kısıtlayan ideolojik bir yaptırım söz konusu. Festival yasaklarının arkasında dernek ya da vakıf adı altında örgütlenen gerici cemaatlerin olduğu biliniyor. Festivaller önce hedef gösteriliyor, sonra da kılıfına uydurularak yasaklanıyor. Bu yasakların seküler yaşam tarzına ve değerlere açık bir saldırı olduğunu da söylemek gerekiyor. “   “Ekonomik çöküş, yurt dışından konser için sanatçı gelişini de engelliyor” Festivallerin gerici cemaatler tarafından hedef haline geldiğini söyleyen Demiröz, ayrıca ekonomik krizin de festivalleri zorladığını söyledi. Ekonomik krizin yurtdışından yabancı müzisyenlerin konserlerini engellediğini söyleyen Demiröz: “Döviz kurdaki artıştan ve hiperenflasyondan ötürü de bir çıkmaz yaşanıyor. The Prodigy, Sigur Ros, M83 gibi isimlerin konserleri bir bir iptal edildi. Prodüksiyon maliyetleri ve sanatçı kaşeleri her geçen gün yükseliyor, buna karşılık alım gücü düşüyor. Ekonomik çöküşün boyutunu düşündüğümüzde eski Türkiye'deki görkemli festivallere ve konserlere tekrar kavuşmamız da yakın zamanda pek mümkün görünmüyor.” [caption id="attachment_395607" align="aligncenter" width="1024"]Milyonfest Arsuz Milyonfest Arsuz[/caption] “Yüzlerce sektör çalışanın emeği ve binlerce gencin hevesi hiçe sayıldı” Festival yasaklarındaki sürecin geçtiğimiz yıl AnadoluFest ile başladığını söyleyen müzik yazarı ve pr danışmanı Gizem Ertürk, bu yasak sürecinin diğer festivalleri hatta konserleri de etkilemeye başladığından bahsetti. Aynı zamanda organizasyon ekibinde de yer aldığı Anadolu Fest’in başlamasına saatler kala iptal olduğunu ve bu süreçte ekibin organize olmaya çalıştığını söyleyen Ertürk, süreci şu şekilde özetledi: “AnadoluFest’in valilik kararıyla iptal edildiğini öğrendiğimizde, hem hem basın hem de hukuk yoluyla sesimizi duyurmaya ve hakkımızı aramaya çalıştık. Bir şekilde bu yanlış karardan dönüleceğini umduk ve bunun için çaba sarf ettik. Ancak büyük bir hayal kırıklığına uğradık ve iptal kararı çıktı. Karşımıza doğanın korunması, toplum huzuru, asayiş ve güvenlik gibi sorunlar çıkartıldı. Bu konularda önceki festivallerde de asla sorun yaşamadık. Ancak böyle basit nedenlerle yüzlerce sektör çalışanın emeği ve binlerce gencin hevesi hiçe sayıldı.” “Festivaller barış, huzur ve mutluluk alanlarıdır” Festivallerin yasaklanma nedeninin toplum ya da doğayla ilgili olmadığının bilindiğini söyleyen Ertürk, sistematik bir şekilde bir kültürün engellenmeye çalışıldığından bahsetti. Ertürk: “Festivallerde ‘çadır’ ve ‘alkol’ kelimelerinin bir araya gelmesi, gerici düşünceler tarafından bambaşka bir algıyla servis ediliyor. Ve festivaller gerici dayatmanın kurbanı oluyorlar. Festival ortamları barış, huzur ve mutluluk alanlarıdır ve bunu sağlar. Nilüfer Müzik Festivali de bu gerici düşünceler nedeniyle iptal oldu. Festivali festival yapan unsurları ortadan kaldırmaya çalıştılar ve sonucu maalesef çok kötü oldu. Festivallerde yaşanan iptaller konusunda tek bir ses olarak tepki göstermediğimiz sürece, bu böyle devam edecek. Engellemelerle karşı karşıya kalmaya devam edecek festivaller ve bir kültürü yok etmek için uğraşacaklar. Bu kötülüğün sonsuza kadar sürmeyeceğine inanıyorum. Aşkın, şarkıların ve sanatın galip geleceğine inanıyorum.” diyerek fikrini belirtti. [caption id="attachment_395620" align="alignnone" width="2560"]Nilüfer Belediyesi - Nilüfer Müzik Festivali Nilüfer Belediyesi - Nilüfer Müzik Festivali[/caption]