Hülya Özmen
Dijital bağımlılık, cep telefonları, bilgisayarlar, internet, video oyunları ve sosyal medya gibi ortamlarda aşırı zaman geçirmeyi ifade ediyor. Teknolojik gelişmelerin sağladığı avantajlar ile dezavantajların belirlenmesi, sadece toplumsal bir sorun değil ülkenin geleceği açısından da önem taşıyor. Son yıllarda dijital oyunların çocuklar ve gençler üzerinde şiddet eğilimini arttırdığına ilişkin yapılan araştırma ve tartışmalar, hükümetleri önlem almaya zorluyor. Eskişehir’de 18 yaşındaki bir gencin, bilgisayar oyunlarından etkilenerek balta ve bıçakla sokağa çıkıp çevresindeki savunmasız kişilere saldırması, dijital oyunların tehlike boyutunu göstermesi açısından somut bir gösterge oldu. Gün, saat, yaş ve cinsiyet farkı gözetmeksizin, ekrana kilitleyen bilişim teknolojileri bağımlılığı çocuklarda sanal ve gerçeklik duygusunu yok ediyor. Çocuklar, neyin gerçek, neyin sanal olduğu konusunda şüpheye düşüyor, ergenlerde ağır saldırgan davranışları körüklüyor. Özellikle adli vakalarda, ergenlerde teknolojinin anti-sosyal kullanımı, siber zorbalık ve cinsel istismara yol açabiliyor. Siber taciz, pedofili gibi mağduriyetler yaşanabiliyor.
“Dijital politikalar” geliştirilmesinin bir zorunluluk olduğuna dikkat çekilirken Türkiye’nin, dijital bağımlılık noktasında aldığı önlemler açısından nerede durduğuna, yetişkinlerin çaresiz kaldığı anlarda çocukların imdadına hangi yasaların yetiştiğine bakalım.
TBMM Dijital Mecralar Komisyonun ve Aile Bakanlığı
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM), kanunlara, bireylerin kişilik haklarına, özel hayatın gizliliğine, diğer temel hak ve özgürlüklere aykırı yahut çocukların fiziksel ve psikolojik gelişimlerine zarar verici şekilde internet kullanımının önlenmesi amacıyla kurulan Dijital Mecralar Komisyonu, ortak sorun olarak gündemde tutulan dijital bağımlılık konusunda bir araştırma komisyonu kurulmasına sıcak bakıyor. Komisyonda, TBMM’nin 2 Haziran 2023’ten itibaren göreve başlayan 28. Yasama döneminde bekleyen teklifler arasında, “Çocukların Dijital Ortamlarda ve Sosyal Medyada Korunmasına Dair Kanun Teklifi”, “İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Teklifi”, “Dijital Bağımlılıkla Mücadele Kanun Teklifi” bulunuyor.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nda da, “Bağımlılıkla Mücadele Seferberliği” kapsamında, “Dijital Bağımlılıkla Mücadele Kampanyası” yapıldı, “Çocuk İçin Duy, Duyarlı Ol” web sitesi oluşturuldu. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, 9 Ekim 2024 tarihli Yeşilay Genel Merkezi’nde düzenlenen Yeşilay 5. İstanbul İnisiyatifi Zirvesi’nde, “Dijital bağımlılık ve kumar bağımlılığıyla da mücadelemizi sürdürüyoruz” açıklamasında bulundu.
Eylem planı kapsamında verdikleri eğitimlerle aileyi ve özellikle gençlerin geleceğini tehdit eden şiddet, zararlı akımlar ve alışkanlıklarla etkili bir mücadele ortaya koyduklarına da dikkat çeken Göktaş, vatandaşların çocuklar için zararlı olduğunu düşündükleri içerikleri, yayın ve uygulamaları kolayca bildirebilmeleri için “DUY İhbar Platformu’na” dikkat çekti.
Dijital oyunlar ve siber zorbalıkla ilgili yasal düzenlemeler
Türkiye’de Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu tarafından cinsel ve şiddet içerikli suçların internet ortamında işlenmesi durumda 23/5/2007 tarih 5651 sayılı “İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun” ile 1/11/2007 tarihli “İnternet Toplu Kullanım Sağlayıcıları Hakkında Yönetmelik” kapsamında ihlaller durumunda gerekli yaptırımlar uygulanıyor.
Siber zorbalık, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’na (TCK) göre, bağımsız bir suç türü olarak düzenlenmemiş olmakla birlikte bazı durumlarda, çevrimiçi ortamlarda gerçekleştirilen bu tür davranışlara ilgili maddelere göre cezai yaptırım uygulanıyor. Bu bağlamda çevrimiçi ortamda bir kişiyi intihara yönlendirme (TCK. Md. 84), bir başkasına eziyet etme (TCK. Md. 96), bir kişiyi cinsel olarak taciz etme (TCK. Md. 105), bir başkasını tehdit etme (TCK. Md. 106), başka bir bireye karşı nefret ve ayırımcılık (TCK. Md. 122), bir başka kişinin huzur ve sükununu bozma (TCK. Md. 123), bir başkasına hakaret etme (TCK. Md. 125), kişilerin arasında geçen haberleşmenin gizliliğini ihlal etme (TCK. Md. 132), kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması (TCK. Md. 133), özel hayatın gizliliğini ihlal etme (TCK. Md. 134), kişisel verilerin kaydedilmesi (TCK. Md. 135), bu verileri yok etmeme (TCK. Md. 138), bir başka kişinin bilişim sistemine girme (TCK. Md. 243) ve son olarak bir başka kişinin bilişim sistemini engelleme, bozma, verileri yok etme veya değiştirme (TCK. Md. 244) gibi davranışlarda bulunan kişi bir ya da daha fazla suç kapsamında hapis ya da adli para cezasıyla cezalandırılabilmektedir.