Ekonomi

Türkiye Sürdürülebilir Finans Forumu

- Akbank Genel Müdürü Kaan Gür: - "İster devlet bankası ister yatırım bankası ister özel banka olsun bütün bankacılık sistemi için tek bir hedef var. Bu hedef de sürdürülebilir finans odağımızı artırmak olmalı" - EBRD Türkiye Başkan Vekili Şule Kılıç: - "Geçen sene 1,1 milyar avronun üzerinde bağış finansmanı sağladık. Türkiye, bundan sadece 30 milyon avro alabildi. Biz, Türkiye'nin payını artırmak istiyoruz"

Abone Ol

İSTANBUL (AA) - Akbank Genel Müdürü Kaan Gür, Türkiye'nin ihracatının yüzde 40'ının Avrupa Birliği'ne gerçekleştirildiğini belirterek, "İster devlet bankası ister yatırım bankası ister özel banka olsun bütün bankacılık sistemi için tek bir hedef var. Bu hedef de sürdürülebilir finans odağımızı artırmak olmalı." dedi.

Uluslararası Finans Enstitüsü (IIF) ve Türkiye Bankalar Birliği (TBB) işbirliğiyle İstanbul Finans Merkezi Ziraat Bankası Genel Müdürlük Oditoryumu’nda düzenlenen "Türkiye Sürdürülebilir Finans Forumu" devam ediyor.

Forum kapsamında "Net Sıfır Yolunda Bankacılığın Geleceği" başlıklı panel, Uluslararası Finans Enstitüsü Başkanı ve Genel Müdürü Tim Adams moderatörlüğünde yapıldı.

Panelde konuşan Kaan Gür, Türkiye için en önemli unsurun Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması olduğunu ifade ederek, Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne (AB) ürün, tedarik sağlayan en büyük ihracatçılardan olduğunu dile getirdi.

Türkiye'nin ihracatının yüzde 40'ının AB ülkelerine gerçekleştirildiğini anımsatan Gür, "Avrupa Birliği'nin gündeme getirdiği bu Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması ihracatçılarımızın üzerine gerçekten çok büyük bir yük yükleyecek. Dolayısıyla sektörel tabanda buna çok odaklanmamız gerekiyor." diye konuştu.

Gür, ihracatçıların yeşil dönüşüm konusunda güçlendirilmesi için finansmana erişimlerini artırmak gerektiğini belirterek, ihracatçıların finansmana eriştiklerinde tedarik zincirlerini ve kendi üretim teknolojilerini geliştirebileceğini ifade etti.

Tedarik zinciri yönetiminde değer koşullarının da değiştiğini kaydeden Gür, "Son 4 yılda, 5 yılda büyük değişimler yaşandı. Verimliliği artırabileceğimiz çok yer var. Özellikle bütün lojistik zinciri dikkate aldığımızda gerçekten üzerinde durabileceğimiz çok yer var." dedi.

Gür, ister devlet bankası ister yatırım bankası ister özel banka olsun bütün bankacılık sistemi için tek bir hedefin olduğuna işaret ederek, "Bu hedef de sürdürülebilir finans odağımızı artırmak olmalı." görüşünü paylaştı.

- Geçen sene 1,1 milyar avronun üzerinde bağış finansmanı sağladık"

Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) Türkiye Başkan Vekili Şule Kılıç, uluslararası finans kurumu olduklarını ama finansman söz konusu olduğunda ticari banka gibi hareket ettiklerini söyledi. Kılıç, karma finansmanın önemli olduğunu ve projelerde kendilerinin de aracı rol oynadıklarını belirterek, son derece doğru odaklı ve doğru yönetişimi olan süreçlerde bağış fonlarını mobilize ettiklerini kaydetti.

Karma kredi kullanmanın sadece kendi başına yetmediğine dikkati çeken Kılıç, "Bunları ticari finansmanın yanı sıra sunmak gerekiyor. O zaman çok daha faydalı oluyor." değerlendirmesinde bulundu.

Kılıç, geçen sene EBRD olarak 1,1 milyar avronun üzerinde bağış finansmanı sağladıklarını ifade ederek, "Türkiye bundan sadece 30 milyon avro alabildi. Biz, Türkiye'nin payını tabii ki artırmak istiyoruz. Neden peki Türkiye'ye daha az para geldi? Çünkü, diğer operasyon gösterdiğimiz ülkelere nazaran Türkiye'yi daha gelişmiş görüyorlar. Türkiye'nin aslında kendi yatırımlarını yapabilecek güçte olduğu ve dışarıdan desteğe ihtiyacı olmadığı algısı var." yorumunu yaptı.

- "Sürdürülebilir finansman araçlarını daha ucuza kullanabiliyoruz"

Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası Genel Müdürü İbrahim Öztop, özel bankalarla yakından çalıştıklarını ve kendi kaldıraç etkilerini kullanarak özellikle özel sektörden para çekmeye çalıştıklarını dile getirdi.

Öztop, daha uzun vadelerde kredi verdiklerini ifade ederek, "Finansman veren kurumlarla projeler arasında aracı gibiyiz aslında. Sermaye piyasaları açısından hükümetin rolü önemli ve kamu- özel sektör işbirliği de çok kritik." dedi.

Küresel finans kurumlarının yatırımın geri dönüşünü de düşünmesi gerektiğine dikkati çeken Öztop, "Biz hem uluslararası sermayeyi hem lokal sermayeyi davet ediyoruz projelerin hayata geçmesi için. O yüzden rolümüz çok kritik." açıklamasını yaptı.

Öztop, ekonomik sosyal yönetişimin önemine işaret ederek, "Banka olarak sürdürülebilir finansman araçlarını daha ucuza kullanabiliyoruz. Hem finansçılara, bankalara hem de finansmanı alacak taraflara birtakım teşvikler sunulması gerekiyor." ifadelerini kullandı.

- "Sürdürülebilirliği işlerimizin tam ortasına yerleştirdik"

ING Türkiye Yönetim Kurulu Üyesi & Denetim Komitesi Başkanı Semra Kuran, birtakım aksiyonlar aldıklarını ve farkındalık yarattıklarını belirterek, sürdürülebilirliği işlerinin tam ortasına yerleştirdiklerini söyledi.

Kuran, sürdürülebilirliğin, stratejilerinin özü olduğunun altını çizerek, taahhütlere de son derece odaklı olduklarını ve müşterilere uzmanlık sunduklarını aktardı.

Çevresel, sosyal ve kurumsal yönetişimle ilgili işlere odaklandıklarını hatırlatan Kuran, "Müşterilerin kendi sürdürülebilirlik yol haritalarını çizmelerine yardımcı oluyoruz." diye konuştu.

Türkiye'de finans sektörünün büyük oyuncuları olarak birçok global birliğin içerisinde bulunduklarının altını çizen Kuran, "Global önceliklerimiz de var. Bir yandan KOBİ'leri de destekliyoruz. KOBİ'lerle de çalışıyoruz. O kadar çok paydaş var ki aslında bu yol haritasında. Bir yandan da döngüsel ekonomide çalışıyoruz. ING olarak yani bu anlamda biz elimizdeki deneyimi kullanıyoruz." diyerek sözlerini tamamladı.