Türkiye Atletizm Federasyonu Başkanı Ahmet Karadağ, Türkiye'nin manipülasyon listesinde yer almasının onur kırıcı bir durum olduğa dikkat çekti.

Maslak 42 Venue'de düzenlenen Brand Sport Summit 2024'e konuk olan Karadağ, AA muhabirine açıklamalarda bulundu.

31 Ekim'de göreve gelmelerinin ardından çalışmalara hızlıca başladıklarını vurgulayan Karadağ, "Yoğun bir ay oldu. 3 Kasım'daki İstanbul Maratonu'yla başladık. Türkiye'nin en büyük organizasyonuydu. Hemen ardından 10 Kasım'da Ankara'da Atatürk'ü Anma Koşusu'nu icra ettik. 8 Kasım'da da Avrupa Kros Şampiyonası'nın lansman toplantısını yaptık. Bu hafta sonu da Avrupa Kros Şampiyonası'nı tamamlamış olacağız" ifadelerine yer verdi. 

"Manipülasyon cezasının ucu açıktır"

Öte yandan, Türkiye'nin manipülasyon listesinden çıkmasına ilişkin konuşan Karadağ, söz konusu durumu "Cezaların en büyüğü" cümlesiyle açıkladı.

MHP'li Sancaklı: 600 milletvekilimizin 400'ü obez MHP'li Sancaklı: 600 milletvekilimizin 400'ü obez

"Manipülasyon maalesef sportif cezaların en büyüğü" diyen Karadağ, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bir sporcuya doping cezası verdiğiniz zaman 2 ile 4 yıl arası ceza alıyor ve cezasını çekiyor. Ancak manipülasyon, bütün ülkeye verilen ceza. 2020 Tokyo Olimpiyatları için yapılan bazı yarışmalarda bizim gönderdiğimiz derecelerin gerçek olmadığı kanısına varan Dünya Atletizm Birliği, bize bu cezayı verdi. Bu cezanın içeriğinde 'Biz artık Türkiye'deki hakemlerin ilettiği, Türkiye'deki müsabakalarda elde edilen dereceleri kabul etmiyoruz çünkü sizin uygulamalarınız yanlış.' dediler ve bizi suçlu konumuna koydular. Biz cezamızı çekmeye başladık. Dopingde 2 yıl ya da 4 yıl der, cezanızı çekersiniz. Manipülasyon cezasının ucu açıktır. Bu cezanın kaldırılması için çok çaba gerekiyordu. Önceki yönetim olarak elimizden geleni yaptık ancak bu konuda federasyonun kendisinin suçlu olduğu düşünüldüğü için ucu açık durum devam etti. Nitekim ekim ayında seçimden önceki günlerde bize resmi olarak cezamızın devam edeceği şeklinde yazı geldi. 13 Eylül 2025'te Tokyo'daki Dünya Şampiyonası'na kadar cezanın devam edeceği söylendi. Sonrasında eğer uygun görülürse ve takdir edilirse cezamız kaldırılacaktı. Öyle bir duruma gelmiştik ki Türk atletizminin bağımsızlığı kaldırılmıştı. Bizim derecelerimizin geçerli olması için bazı yarışlarda hakem talep ediyorduk, bu çerçevede Dünya Atletizm Birliği bize hakem gönderiyordu. Bu hakemlerin verdiği onayla, sporcularımızın yaptığı dereceler 'uygundur' ya da 'değildir' denilerek kabul ediliyordu. Manipülasyon cezasının ana durumu buydu."

Editör: Esin Özdemir